Güler'i duyan var mı?

Ticaret Odası Başkanı Metin Güler, salgına karşı alınan tedbirler kapsamında zarara uğrayan üyelerinin durumuna dikkat çekti. Tüccarın borçlarının ertelenmesi ve bu firmalara destek verilmesi gerektiğini savunan Metin Güler, Eskişehir Ticaret Odası olarak bu konuda gerekli girişimlerde bulunduklarını ifade etti.

Metin Güler'in, "Gerekli girişimler" dediği, elbette "En yukarı"ya gidip niyazda bulunmak. Türkiye'de işleyen kurum ve kuruluş kalmadığı için işinizi "En Tepe"den halletmekten başka çözüm yok. Bir an Hasta Adam Osmanlı'da Saray'a varıp, padişahın bostancı başını bularak arzuhal veren reayanın çaresizliği aklıma geldi. Umarız "En Tepe" tüccarların çaresizliğini görür de bir şeyler yapmaya karar verir.

Şimdi kapalı olan işletmeler yükümlülüklerini nasıl yerine getirecek? Mesela zincir marketlerin açık olmasının yarattığı zararlar nasıl karşılanacak? Atıyorum; ayakkabıcılar ne yapacak?..

Bu soruların cevabı ne yazık ki ortada yok. Yanlış anlamayın, "Yetkililer mantıklı bir cevap veremiyor" filan demiyorum; yetkililer mantıksız ve saçma sapan da olsa bir cevap veremiyor.

İşletmelerin vergi, SGK pirimi ve çek – senet gibi yükümlülüklerinin ertelenmesi gerektiğini belirten Metin Güler'i duyan var mı bilemeyeceğim. İnşallah tüccarın feryadı duyulur. Çünkü ticaret ölürse, bu günlerimizi bile ararız.

Beceriksizlik çıtasını yükselttik

Ne zaman, "Hükûmet söz konusu icraatında haklı" diyecek olsak, saygı değer büyüklerimiz ne yapıyor ediyor, yine bizi ettiğimiz lafa bin pişman ediyor. Son olarak, "Tam kapanma gereklidir. Ayrıca hiçbir tam kapanma, 'tam' olarak kapanma değildir. Bazı küçük istisnaların olması normaldir" demiştik. Hükûmetimizin kapanmadan muaf tutulacak bazı istisnalar yapmasının doğal olduğunu ileri sürmüştük.

Ancak öyle bir istisna listesi açıklandı ki – maaşallah – padişah fermanı gibi. Hani yasaklardan muaf olanların değil, muaf olmayanların listesini yayınlasalar daha kolay olurdu.

Açık konuşacağım; dünyanın pek çok ülkesinde uygulanan kapanmaya geçiyoruz. Fakat bunu bile beceremiyor, elimize yüzümüze bulaştırıyoruz. Beceriksizlik konusunda her geçen gün çıtayı yükseltiyoruz.

Neden içki yasak anlatayım...

Sevgili hükûmetimiz içki satışlarını 17 gün boyunca yasakladı. Üstelik zahmet edip adam akıllı bir sebep bile göstermediler. Eğer ki içki sağlığa zararlı diye yasaklanıyorsa, neden sigara satışları durdurulmuyor?

Bu yasağın mantıkla savunulacak bir yanı yok. Çok net bir şekilde kavga çıkartmak için icat edilmiş bir yasakla karşı karşıyayız. Muhalefet – doğal olarak – insanların içki içme hürriyetini savunacak ve böylece iktidar, "Ramazan ayında içkiyi savunuyorlar. Bunlaaaarrrr; camileri ahıra çevirdileeeerrrr!.." diye kükreme şansı yakalayacak. Yani Joe Biden karşısında "Minnoş bir kedi" olanlar, arslan taklidi yapma fırsatı yakalayacak; mesele bu kadar basit.

19 senedir bizi yöneten bir iktidarla karşı karşıyayız, arkadaşların ciğerlerini biliyoruz...

Keşke yeryüzünde bozgunculuk çıkartmak için harcadıkları zekalarını, ekonomiyi düzeltmek için kullansalardı. Hiçbir sorunumuz kalmazdı...