Gözaltılar CHP'ye yaradı

Kulağa ne kadar garip gelse de, son yaşanan gözaltı süreci CHP’ye büyük katkı sağlayacak.

Belki saati, zamanı, şekli sürpriz oldu ama soruşturma süreci aslında Büyükşehir Belediyesi için sürpriz değildi. Uzun zamandır dillendirilen ve müfettişlerin gel git sıklığından ötürü rahatsızlık verdiği serzenişleri duymuştuk önceki dönemlerde, ancak eyleme dönüş biçimi önceki sabaha denk düştü.

Kötü haber tez yayılır derler ama bu yayılma fısıltı gazetelerinin de katkısıyla başka bir boyut aldı. Öyle ki Yılmaz Büyükerşen’in bırakın gözaltına alınması, tutuklandığını bile söyleyenler oldu. Hal böyle olunca yaşanan bilgi karmaşası şehirde anormal bir hava estirdi. Ve bu hava birbirine küs olan CHP’lileri bile birleştirmeye yeterken, Büyükerşen sevdalısı herkesi destek için bir araya getirerek, gövde gösterisine dönüştürdü. Ankara’dan gelen CHP heyeti, meclis üyeleri, STK temsilcileri, vatandaşlar içlerinde farklı bir his ve hırsla oradaydı. Belki değişecek gelecek ama sanki bu gözaltı sürecinden doğan bu birliktelikten heyecan duyan ve “İyi ki olmuşta bizi birleştirmiş bu süreç” dedirten anlamlar okudum simalarda.

 

Gözaltı süreci siyasi mi?

 

Ben sürecin başlangıcı merkez yönetimden olsa da, ilerlemesinde ki etkenin siyasi olduğuna pek ihtimal vermiyorum. Eğer siyaset var ise Eskişehir de bulunan hükümet temsilcilerinin buna etken olduğunu düşünmüyorum. Çünkü kimse kendi ayağına kurşun sıkmaz.

Çünkü daha geçtiğimiz seçimlerde yaşanan gelişmelerin nasıl tepki oyuna dönüştüğünü ve seçim kaybettirdiğini AK Parti gayet iyi biliyor. Çünkü Nabi Avcı önderliğinde çizilen siyasi rotada geçmişte yapılan hatalar tekrarlanmayacağı gibi kavgacı ve karalayıcı bir emare şu ana kadar karşımıza çıkmadı. Çünkü görüştüğümüz her AK Parti’li bu sürecin istemeden de olsa AK Parti aleyhine işleyeceğini ve Büyükerşen hanesine oy kazandıracağı gerçeğini inkar etmiyor.

 

Karlı olan Büyükerşen ve CHP

 

Yazının başında dediğim gibi, her ne kadar tezat oluştursa da bu süreç Büyükerşen’in dolayısıyla CHP’nin oylarını artıracak bir gelişmeye sahne oldu. Bizim halkımız mağdurun yanında durur, onu korumak ve desteklemek için kişisel egolarını kenara bırakır ve tek yürek olur. Haksızlığa uğradığını düşündüğü kişiyi sevmese bile, hoşuna gitmese bile destekler.

Dolayısıyla sadece CHP’ye geçtiği için Büyükerşen’e tepki gösteren ve oy vermeyeceğim diyenler bile şimdi Büyükerşen’e oy vermek için yanıp tutuşur hale gelmiş durumda.

Evet, birileri buna “Bu soruşturma Yılmaz Hoca için değil, hukuk prosedürü” dese de, bu açıklama kafada oluşan algıyı yıkmaya yetmeyecek. Bu gibi durumlarda hep gördük, izledik ve sonuçlarını teyit ettik. Aktörler değişse bile sonuç hep aynı oldu. Haksızlığa uğrayan karlı çıktı.

 

CHP krizi iyi yönetti

 

Hep eleştirecek değiliz ya bu sefer övelim. CHP krizi iyi yönetti. Kısa zamanda etkili ve organize davranmaları aslında alışık olmadığımız bir durum olsa da, sürecin artıya çevrilmesi için son derece faydalı oldu. Gerginlik olan dakikaları saymazsak siyasi anlamda olumsuz bir durumu, olumluya çevirmesini bilerek karlı çıktılar.

 

Lütfen açıklayıcı olalım

Tabi sürecin en sıkıntılı kısmı bilgi kirliliği ve belirsizliği oldu. Gün boyu kaç kişinin gözaltına alındığını, isimlerin kimler olduğu, kimlerin serbest bırakıldığı gibi basit bilgilere bile hiç kimse ulaşamadı. Hukukçular bile sıkıntı yaşadıktan sonra biz pes dedik bu kadarına.

Bu konularda Savcılık, Emniyet Müdürlüğü, Valilik kamuoyunu bilgilendirme adına gerekli açıklamaları zamanında yapmış olsaydı aslında süreç daha sağlıklı yürürdü. Umarım bundan sonra yaşanacak vakalarda bu sıkıntıyı yaşamayız. Yetkililer umarım biz basın mensuplarının bu haklı eleştirisini dikkate alır.