Görevde kalanlar

Görevde kalanlar

2 Ekim 2014 08:38
A
a
Sütiş Eskişehir

 

2015 yılında yapılacak olan genel seçimler öncesinde AK Parti ilçe ve il teşkilat kongreleri yapılacak.

 

Bu kongreler en geç 2015’in Ocak ayına kadar tamamlanacak. Şubat ayında ise kurultay yapılarak kongre süreci tamamlanmış olacak.

 

AK Parti Genel Merkezi, 2015 yılının Haziran ayında yapılacak milletvekili genel seçimler öncesi ilçelerde ve illerde birlik beraberliğin sağlanması için gayret gösteriyor.

 

Bu nedenle de illerin koordinatör milletvekillerinin mutlaka tüm guruplarla görüşmeler yaparak var ise küskünlük ve kırgınlığın giderilmesi konusunda ne yapılması gerekiyorsa yapmaları talimatı verilmiş.

 

ADAYLAR VAR(!)

 

İl, Odunpazarı ve Tepebaşı İlçe Başkanlıkları ile yönetimlerde görev almak isteyenler var. Bugünden bunun çalışmasını yapanlarda var.  Ancak gazetemize ziyarete geldiğinde İl Başkanı Dündar Ünlü,’kongrelerde tek adaylar yarışacak. Bugün için aday olabilecekleri şeklinde konuşulan isimler olabilir. Ancak bu isimlerle görüşülecek. 2015 seçimleri bizim açımızdan da önem taşıyor.

 

Yeni Genel Başkanımızla ilk kez seçim yaşayacağız. Bu seçimde genel başkanımızın yüzünü güldürmek için birlik içerisinde olmalıyız. İşte bu nedenle kongreler tek adaylarla yapılacak’ demişti.

 

BAŞKANLAR DEĞİŞMEZ

 

Her ne kadar il ve ilçe başkanlıkları için göz kırpanlar olsa da, birileri çalışmalar yapmaya başlasa da, şahsen ben atamayla gelen mevcut başkanların değişeceklerini sanmıyorum.

 

Yukarıda da bahsettim. Genel seçimler yaklaşıyor. Birden çok adaylarla kongrelerde yarış yapılacak olunur ise, kırgınlıklar veya küsüp gidecekler çıkabilir. Bu da seçim öncesi partiye zarar verir.

 

Bu kırgınlığın yaratılmaması için genel merkez, mevcut başkanlarla seçime gidilmesi taraftarı. Bunu AK Parti Genel Merkez’deki emin bir ağızdan öğrendim.

 

O nedenle il ve ilçe başkanlıklarını düşünenler, bu konuda çalışma yapanlar bu düşüncelerinden vazgeçmeli.

 

Çünkü AK Parti Genel Merkezi, 2015 genel seçimler öncesi atamış olduğu başkanlar ile yönetimlerde çok fazla bir değişiklik yaşanmasına sıcak bakmıyor.

*-******

PEK SEVDİĞİM BİR BAYRAM HİKAYESİ..

 

O bayram bana ayakkabı almaya karar verdiler.

 

Hazır ayakkabı satan mağaza yoktu şehirde. Tek ayakkabı yapan dükkânında ayakkabıcı çıplak ayağımı bir kartonun üzerine koydu, iyice basmamı söyledikten sonra ağzındaki kurşun kalemi eline alıp ayağımın çevresini çizdi.

 

O ayağımın çizildiği karton benim ayakkabı numaramdı.

 

Günlerce yeni ayakkabılarımın hayalini kurdum.

 

Babamın anlattığına göre ayakkabılarım siyah ve bağcıklı olacaktı.

 

Kapının her çalınışında koştum.

 

Ayakkabılarım bayramdan bir gün önce geldi, siyah-bağcıklı.

 

O gün onları giymedim.

 

Bayram gecesi yatağımın altına yerleştirdim yeni ayakkabılarımı.

 

Arada bir kalkıp kutusundan çıkartıyor, yere koyuyor, yukarıdan, yandan, önden bakıp duruyordum. Parlak ve yuvarlak burnunu gecenin karanlığında kim bilir kaç kez okşadım. Uyku girmedi gözüme.

 

Sabahleyin ev ahalisi kalktığında, ayakkabı kutusu kucağımda sandalyede oturuyordum ben.

 

Ayakkabımı babam giydirdi.

 

Ayağıma olmamıştı ayakkabılarım, dardı ve canımı yakmıştı.

 

Ama bunu babama söylemedim. O ‘Sıkıyor mu?’ diye sordukça ‘Hayır’ yanıtını veriyordum.

 

‘Dar, ayağımı acıtıyor’ desem, geri gidecekti ayakkabılarım ve ayakkabıcının hemen bir yeni ayakkabı yapması olanaksızdı.

 

O bayram sabahı canım yana yana yürüdüm.

 

Bir süre sonra acı dayanılmaz oldu.

 

Dişimi sıktım.

 

Topalladım.

 

Soranlara ‘Dizimi vurdum’ dedim, ama ayakkabılarımın ayağımı sıktığını

 

kimseye söylemedim.

 

Doğrusunu isterseniz yaşam; dar ayakkabıyla yürümektir.

 

Kimi zaman dar bir maaş, kimi zaman sevimsiz bir iş...

 

Kimi zaman bir mekan dar ayakkabı olur bize, kimi zaman bir çevre, kimi zaman bir sokak, ya da bir şehir...

 

Kimi zaman dostluklar, arkadaşlıklar, beraberlikler bir dar ayakkabıya dönüşür.

 

Kimi zaman zamandır dar ayakkabı, geçmek bilmez.

 

Kimi zaman mutlu gözüken bir beraberliktir..

 

Kimi zaman zenginlik, kimi zaman başınızı koyduğunuz yastık...

 

Canınız yanar. Topallaya topallaya gidersiniz.

 

Sonradan öğrendim aslında yaşamın; dar ayakkabıyla yürüme sanatı olduğunu...

 

Not: Bu yazıyı bir arkadaşım elektronik posta ile gönderdi. Yazarı kimdir bilmiyorum. İletiyle gönderilen yazının altında isim yoktu.

 

Yazıyı okudum çokta hoşuma gitti. Bu duyguları hangimiz yaşamadaki. Kurban Bayramı öncesi bende duygu dolu bu satırları sizlerle paylaşarak, o günleri bir kez daha hatırlatmak istedim.

 

*-********

 

Fıkra:

Belirsizlik

Nüfus sayımı yapılıyordu. Memur, ufaklığa sordu:

-Adın ne senin?

-Fatih.

-Kaç yaşındasın bakalım?

-Bilmiyorum.

-Olur mu öyle şey. İnsan hiç yaşını bilmez mi?

-Doğrusu ben de şaşırdım amca. Ağlayınca, "Ayıptır, kocaman adam oldun" diyorlar. Bir yerlere gezmeye gitsem, "Daha küçüksün, uzaklara gidemezsin" diyorlar..
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi