Görüşler
Gölet deniz oldu!..
"Velev ki" diye başlar uyutma gündemi!
Gerçek gündemi saklamak için medyaya sunulan özel servis...
Sonuncusu neydi ?
"Başkanlık sistemi tartışılmalı..."
Tartışın kardeşim...
Partin orda, meclis Ankara'da...
"Sizin işiniz bu değil mi?"
Sokağı süpürürken arkadaşına sesleniyor temizlik işçisi:
"Başkanlık sistemi iyi olur mu dersin?"
Aynı soruyu memur masa arkadaşına ileti¬yor...
İki aydır maaş alamayan işçi, evine götüreceği ekmeği düşünemiyor!
Memura "Sana yüzde 3 zam yeter" diyorlar..
Adam "Başkanlık sistemi"ni konuşuyor!
………
Yerele de indi bu gündem sorunu...
Aylardır tartışılıyor…
"Stat yerinde kalsın..."
"Gar taşınsın..."
"Tren alttan geçsin..."
Kim bilir kaç manşet atıldı, kaç yorum yapıldı
İlk bakışta güzel...
"Tartışılan Eskişehir'in geleceği…”
Ama çocuğun adı çoktan konulmuş, bildiklerini okuyacaklar…
"İzlerken nasıl gülüyorlardı!”
………
Yeni yatırımların temelleri atılıyor...
Tramvay hatları uzatılıyor, uzaya sesleniyor Eskişehir...
Kimin umurunda?
"Erman Gölet ne olacak!"
"Günlerdir taştı gölet, deniz oldu!.."
Dikkat ediyor musunuz?
"Tartışılan konu hep CHP!.."
"AKP yan gelip yatıyor!.."
Bir tek MHP Milletvekili Ruhsar DemireJ' çıkıp Ankara’dan uyarıyor:
"Uyan Eskişehir..."
……….
Nerde kalmıştık?
"Erman Gölet Odunpazarı adayı olur mu?"
Velev ki oldu..
“Dünyanın sonu mu!..”
Anadolu Üniversitesi bölünüyor mu?
- Anadolu Üniversitesi'nin iki yıldır parasına Maliye Bakanlığı el koyuyor. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi'nin bir yıllık bütçesinin 5 katına denk gelen bu paralar Eskişehir'den uçup gidiyor.
"Son dönemlerde Anadolu Üniversitesi içinde üniversitenin 3'e bölüneceği yönünde söylentiler var.
Açıköğretim Fakültesi, Anadolu Üniversitesi ve İki Eylül Kampusu birbirinden ayrılacak.
Hatta..
"Açıköğretim Fakültesi'nin Ankara'ya taşınacağı da konuşulanlar arasında..."
………
Yukarıdaki satırları "Mustafa Yıldırım"ın önceki gün "Anadolu Üniversitesi bölünüyor" başlıklı yazısından aktardık…
İşte gerçek gündem bu...
Mustafa’yı kutluyoruz.
Öyle bir konuya değinmiş ki, Eskişehir'in geleceğini kapsıyor…
Bakın nasıl noktalamış Yıldırım:
- Eskişehir'in geleceğine ilişkin böylesine önemli bir konuda üniversitelerin, bilim insanlarının, bilirkişilerin kısaca tüm Eskişehir halkının görüşlerine yer verilmesi gerekir.
Ancak tren garı ve stadyum yeri konusunda da vatandaşın ve bilirkişilerin görüşüne ne kadar yer
verildiğini yakın bir zamanda gördük. Umarım ben yanılırım…
"Kentle bütünleşmiş ve ona güç katan üniversitemiz bölünmez..."
Cinema Pink’e yakışmıyor!
Kanatlı Alışveriş Merkezi'ndeki sinemaların kurucusu rahmetli "Yaşar Aydoğan" sağolsaydı böyle olur muydu?
Birçok salon var sinemada...
Bazı salonların koltukları "uçak koltuğu" gibi çok rahat...
“Ama 5. Salon’a gelince!..”
Perdede bir yama!..
Geçen gün de "Kara altın" adlı filmi izlerken gördük… Eskişehir'in yabancısı olduğu sözlerinden belli olan bir genç aynen şöyle demişti:
"Bu sinemaya bu perde yakışır mı?"
İletiyoruz, Cinema Pink yöneticilerine...
Günün Olayı
Başbakan Tayyip Erdoğan büyük düşünmüş:
"Bu yüzyıl bizim yüzyılımız olacak."
İyi de..
"Şu aşamada çoğumuz günü kurtarma telaşında!”
Haldun Ertem
Gunun sorusu
AKP Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik, "Kimsenin Türkiye'nin rejimiyle bir sorunu yok" demiş.
Niye? Kendinizi adamdan saymıyor musunuz?
F.Fidan
Günün Biberi
Galiba "Maya Takvimi" doğruyu söylüyor.
"2012’de dünyanın sonu gelecek..."
Baksanıza, Başbakan 28 Şubat’ın soruşturma dalgalarından, Kılıçdaroğlu ise Genelkurmay'ın bildiri yayımlamasından rahatsız...
Gani Yıldız
Kıssa-dan
Başbakan, "Başkanlık sistemi tartışılabilir" demiş.
Doğru, bu ülkede başkanlık sistemi dahil her şey tartışılabilir, ama son sözü Baş(ba)kanımız söyler!
Kadınsız erkekler
Harvard Üniversitesi'nin bir araştırmasına göre, etrafında kadın bulunmayan erkekler daha çabuk ölüyorlar.
Araştırmada, kadınların, erkeklerin ömrünü uzattığı ama erkeklerin kadınların hayat kalitesinde bir fark yaratmadığı açıklandı. Buna ek olarak, kadınların aynı zamanda iyi birer bakıcı olması ve erkeğin arkasını toplamasının, erkek açısından ne kadar önemli olduğu da belirtildi….
Günün Şiiri
Umut Işığı
Siz umut nedir bilmediniz ömrünüzce
Siz karanlıklar içindeydiniz, anlıyorum
O acımasız gülüşleri terkedin artık
O yoksul geceleri parlatıyorum
En mutlu peyzajları sunuyorum size
Alın mavi, alın yeşil, alın lacivert
Bethoven’ı, Bach’ları, List’i bıraktım
Mutlu Polonez'le geldim Jopen’den
Biliyorum beni hiç beklemediniz
Umut nedir bilmediniz siz ömrünüzce
Mutluluk ürkütüyor sizi değil mi?
Hadi anlatın bana söylesenize
Siz mutluluk nedir bilmediniz ömrünüzce
Siz hep kıyılarda köşedeydiniz
Ben biliyorum sizin insanlığınızı
Bana mutluluğumu sizler verdiniz...
Ergun £vren (Varlık-1959)
Temel'in gurbet çocukları
Baba Cemal, yeni evlendirdiği oğlunu da yanma alıp gurbete çalışmaya gitmiş. Beş yıl sonra oğlu Temel'i memlekete göndermiş.
Temel ne görsün?
Karşısında dört çocuk!.. Karısına sormuş, "Hepsi senin" demiş kadın...
Temel, bir karısına bir de numara sırasıyla dizilen çocuklara bakmış ve büyüğünden küçüğüne doğru eliyle işaret ederek öfkeyle konuşmuş:
"Bu mektupla oldu!"
"Bu da selakma!"
“Ha bunu kendim bıraktım..”
"Ha bu nereden oldu?"
Temel hasta
Tıp Fakültesi kliniğinde profesö hastayı öğrencilerine gösterir: "Bakın beyler, tipik bir skrofulos görüyor¬sunuz. Burun şiş, gözler çarpık, dudaklar sarkık..."
Yataktaki Temel fena halde bozulmuş:
"Ya doktor!..
Sanki sen dünya güzelisin..."