Gökçek'in sancısı

Görüşler   Gökçek’in sancısı 3 yıl önce "Hürriyet"in man

2 Nisan 2012 00:00
A
a
Sütiş Eskişehir
Görüşler
 
Gökçek’in sancısı
3 yıl önce "Hürriyet"in manşetiydi:
"Ağustos Böceği ve Karınca...”
Biri "Melih Gökçek.."
Diğeri "Yılmaz Büyükerşen..."
Oysa aralarında bir böceklik fark yoktu!
"Uçurum vardı!"
Birinin kaderi bir kişinin elindeydi..
"Tayyip Erdoğan'ın..."
Diğerinin ise..
"Eskişehir halkıydı..."
……….
Hafta sonunda "Hürriyet"in bu kez "Eskişehir" ekinin manşeti:
"Gökçek'in sancısı..."
"Ağustos Böceği", Ankara ile Eskişehir'i mukayese etmiş ve notunu koymuş:
"Eskişehir'de belediyecilik falan yok..."
Aynı gazetenin yazarı "Yaşar Sökmensüer" de bakın neler diyor:
-Ankara'nın hali de ortadadır.
Misal, yaya bölgesi vaatleri bile hayata geçmemiştir yıllardır.
Bırakın yaya yolunu, dünyada meydansız tek başkent olmuştur Ankara.
"Eskişehir geceyi yaşar, Başkent gece ışıkları kapatır."
Sonra da Başkan "Gökçek" dev bütçesi, olanaklarıyla 18 yıldır koltuğunda oturduğu Başkent'i kalkar, kendi olanaklarıyla Anadolu'nun uç beyi olan Eskişehir ile kıyaslar.
"Üstelik, Eskişehir'in hakkını teslim bir yana, yiyerek."
……….
Kutluyoruz sevgili Sökmensüer'i…
Ama bilemiyoruz, size de garip gelmiyor mu?
Eskişehir'de zaten her gün birileri "Büyükerşen 'in biyografisi" için didinip duruyor!..
Biri "Sakallı" diyor, diğeri "Karacan..."
Ankara nerden çıkıyor?
"Yoksa, Gökçek'in gözü Eskişehir'de mi!"
Neden olmasın?
Bir daha Ankara'dan aday olmayacağını açıkladığına göre, Tayyip Bey'in gözdesi olmak istiyor, olabilir mi?
Hele "Eskişehir"i alırsa, "sancı" kalır mı?
Ne dersin "La Fonten?"
"Hiç deve öykün var mıydı?"
Hani şu..
"Nerem düzgün ki" diyen!..
 
 
Günün Şiiri
Saat on bir
Gece safalarınca yumulurum içime
Başlar masal dünyalarının yolculuğu
Ağaçların menekşe gölgesi pırıl pırıl
Bu saatte unuttum kötülükleri
Umut yıldızları konar dizime
Yaratılmış dünyanın en güzeli
Dirlik, düzenlik rüzgarları eser
Aşk ve emekle yuğrulmuş harcı
İnsanlar arınmış günahlarından
Arılar gibi çalışkan, biliyor sevmeyi
Her varlıkla konuşabilirim bu anda
Getirilir o büyüyle emrin yerine
İnsanlar, limon çiçeği kokar burcu burcu
Seven ve yaratan kişilere selam
Yitmez ateşini dudaklarım bir daha
Oğuz Tansel (Varlık-1952)
 
 
Günün Balı
1 Çok güvenilir bir kaynak, ifadesine başvurulmak üzere "La Fontaine" hakkında kırmızı bülten çıkarıldığını açıkladı...
İlker Çamkır
 
 
Günün Biberi
Benzine zam arka arkaya geliyormuş.
Akaryakıt değil,
“Sanki akaret!..
Balthör
 
 
Şerefsiz
Hakim, “sanık sandalyesinde oturan adama "Karınızı çekiçle öldüresiye dövmek ile suçlanıyorsunuz" deyince arka sıralardan bir ses yükselmiş:
"Seni şerefsiz seniii!"
Hakim devam etmiş:
"Aynı zamanda kayınvalidenizi de çekiçle öldürdüğünüz iddia ediliyor..."
Arka sıralardan aynı ses:
"Seni şerefsiz seniii!"
Hakimin sabrı taşmış:
"Mahkemenin huzurunu bozmayın, sizi, dışarı atarım..."
Adam ayağa kalkmış:
"Ben bu şerefsizin 10 yıllık komşusuyum hakim bey" demiş:
"Ne zaman bir çekiç istesem yok demiştir şerefsiz!"
 
Temel ve günah
Mahalle imamı uyarmış:
"Bak Temel, domuz eti yiyormuşsun, günah..
Zina etmekle eş değerdir..."
Temel, "işte burada yanılıyorsun hocam" demiş:
"İkisini de denedim, mukayese bile edilmez!.."
 
 
Ivesa tamam, ama, ya Veysel?
Dakika 28. Nefis bir pas çıkarıyorsun Kamara 'ya...
O, da hakkını veriyor ve Eskişehirspor 2-0 öne geçiyor...
Kim sermişti pası?
"Veysel..."
Peki, aynı Veysel 64. dakikada ne yaptı?
Top orta sahada... Tehlikelik bir pozisyon yok gibi . . .
2-0 galipsin...
Rakibini f sormasından çekerek takımını 10 kişi bırakıyorsun...
Hem de tam yarım saat...
Bütün futbolcular, kapasitelerinin üzerinde oynamak zorunda...
33'lük Dede’yi gördünüz, nasıl çabaladı...
Şimdi, uzatmalarda yediğimiz gol ile Ivesa'yı suçluyoruz. . .
Tamam, hatası büyük ama, ya Veysel'in yaptığına ne demeli?
Bütün arkadaşlarını yordu...
Eskişehirspor, Kayseri 'de galibiyetten olduysa, bize göre bunun ilk sorumlusu "Veysel"dir...
Gördüğü kırmızı kartla önümüzdeki mersin maçında da yok...
Dede de cezalı…
Bütün bu olumsuzluklara karsın Mersin İdmanyurdu'nu yenerek ilk 8'e gireceğimize inanıyoruz...
Dileriz, bu tür hataları bir daha görmeyiz…
 
 
Günün Sorusu
İran'la Türkiye arasında nasıl bir fark var?
Yanıt: İran'da liberaller ve dinciler Safa Pehlevi'yi devirmek için birleşmişti.
"Bizdeki liberaller ve dinciler şah yaratmak için!"
Haldun Ertem
 
Günün Olayı
Bu işte bir terslik var!
Mısır, Libya, Suriye gibi "diktatörlükle" yönetilen ülkelerde muhalifler meydanlarda "özgürce" toplanırken, ileri demokrasinin beşiği olan ülkemizde iktidar her türlü toplantıyı engelliyor...
Gülhan Elmas
 
Gerilim
Mahkemede İlker Başbuğ'a, "Kudüs'teki Ağlama Duvarı'na neden gittin?" diye sorulmuş.
"Gelin de yargılamanın biçimine ağlamayın!"
Fahrettin Fidan
 
Kıssa-dan
Milletvekillerinin 23 bin liraya kadar olan cep telefonu faturalarını devlet ödeyecekmiş.
İnsaf yahu!
Cep telefonu şirketlerinin sınırsız paketleri
50 liradan satılıyor...
Gülhan Elmas
 
 
 
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi