A Milli Takım’ı görmüş, geçtiğimiz sezonun devre arasında adı birçok kulüple anılmış, hatta o dönem Eskişehirspor’da kadro dışı bırakılmış bir isim. 3 aydır her gün transfer sayfalarında manşetlerde… Kalsa, kafa olarak bu sezon kendisini takıma vermesini beklemek hata olurdu. Gitmesi gerekiyordu, gitti…
2011 yılında Michael Skibbe döneminde Eskişehirspor’un kapısından içeri girdiğinde ‘Bir umut’ olarak transfer edilmişti. Türk spor medyası o güne kadar Tarık’ın adını duymamıştı. Almanya’da yetişmiş, 1860 Münih takımında profesyonelliği tatmış Tarık, Eskişehirspor’da forma giymekte zorlandı. İlk sezon sürekli A2 Takımı’nda forma giydi. Ancak süratiyle sürekli dikkat çekiyordu.
Tarık Alman patentli olduğu için, Borussia Dortmund’ta efsane olmuş Dede ile çok iyi anlaşıyordu. Onun tecrübesinden sürekli faydalandı. Ersun Yanal zamanında Eskişehirspor’da zaman zaman forma giyse de asıl patlamayı geçtiğimiz sezon Ertuğrul Sağlam döneminde yaptı. Tarık’ın hayatında önemli bir yerde olan Dede’nin yaşadığı sportif sakatlık genç futbolcunun adeta önünü açtı.
Geçtiğimiz sezonun ilk maçında Bursaspor’a karşı sol bekte başlayan Tarık o gün sergilediği performansla alkış almıştı. Sağ ayaklı sol bek bir anda ülkede gündeme geldi. Adı hemen İstanbul takımlarıyla anıldı. A Milli Takım’a davet edildi. Hatta Rusya’dan, İspanya’dan takımlar Tarık’ı transfer etmek istedi. Piyasası birden artan Tarık, performansından asla ödün vermedi. Hep çok çalıştı.
Geçen sezonun devre arasında Es Es’te kadro dışı bırakıldı. Nedeni tabi ki transfer söylentileri. Geçtiğimiz sezon olmadı. Bu yaz transfer sezonu açılır açılmaz Tarık yine manşetlerde kendisine yer buldu. Bir gün Galatasaray’la, bir gün Beşiktaş’la bir gün de Trabzonspor’la anıldı. Başkan Hoşcan, “Takas istemiyoruz, nakit para karşılığında olur” diyerek Tarık’ı isteyenlere yol haritası gösteriyordu.
Tarık’ın eğer yeri dolmazsa Avrupa hedefleyen bir ekip için bu hamle yara açabilir. Göreve gelmeden eski yönetime ‘Avrupa hedefin varsa Alper Potuk’u satamazsın’ diyen Önce Güven ekibi acemice bir açıklama yapmıştı. Avrupa hedefleyen bir kulübün bu denli bir futbolcuyu satması o günkü sözlerin gereksiz olduğunu kanıtladı. Çünkü o yönetimde şimdi Mesut Hoşcan yönetimindeki gibi doğal olanı yaptı…