Gidişat gayet güzeş

Gidişat gayet güzeş

5 Eylül 2013 10:33
A
a
Sütiş Eskişehir

 

TDKB Eskişehir’in en verimli ve hissedilir dönemlerinden birini yaşıyoruz. Sürecin başından bu yana yükselen sert eleştirilerin bile yavaş yavaş el çektiği bir dönemdeyiz. Ramazan ayı ile birlikte ivme kazanan tanıtım ve etkinlikler silsilesi, üzerine eklenen kalıcı eser projeleriyle güzel bir şekle büründü. Bulmaca yarışmaları, konserler, küçük sokak etkinlikleri, binlerce öğrencinin paralel kültürleri, aralarındaki nüansı biz gibi dünyaları keşfetmesi için gerçekleştirilen ve geçtiğimiz günlerde başlayan Türk Dünyası gezileri de son derece faydalı ve yerinde bir proje.

Velhasıl bu seneye inanan sözler söylemenin, destek vermenin yerinde olduğunu sık sık belirtmenin ve eleştiri sürecin sonuna saklamanın sağlıklı olacağı yönündeki düşüncenin haklı çıktığı dönemler.

Üstelik başından beri altını çizdiğimiz bir söz hayat buluyor. Bu sene Eskişehir’e hiç bir şey katmasa bile 5400 öğrenciye Yurtdışına çıkma oraları tanıma şansını veriyor. Normal şartlarda sadece gelir durumu çok yüksek bu tür gezilere kaç aile çocuğunu gönderebilirdi? Peki; Bu gezilerin çocukların gelişimi, genel kültürü ve bakış açısına yapacağı katkıyı kim inkâr edebilir. Pek bu çocuklar ileride hangi şehre katkı sağlayacak? Elbette çoğunlukla bu şehre.  Demek ki bu yönü bile son derece faydalı.

Bu sebeple süreci hızlandıran ve kafalardaki soru işaretlerini ters düz etmeye devam eden tüm herkesi kutlamak lazım. Umarım bu olumlu hava büyümeye ve herkesi sarmaya devam eder. Umarım yavaş yavaş bizleri üşüten Sonbahar’da içimizi ısıtan günler yaşarız.

“Kalıcı eserlere eklenemez mi?”

Öte yandan geçtiğimiz günlerde gazetemizde de yer alan ve Eskişehir tarihi adına da önemli nirengi noktalarından biri olan Hamidiye beldemizdeki Çifteler Köy Enstitüsü hakkında da TDKB Ajansı yetkililerine bir öneride bulunmak isterim. 

Zira kalıcı eser kapsamında hemen her ilçede bir köşk, konak ya da tarihi binanın restore edilmesi gündeme geliyor. İşte Köy Enstitüsü’nün binaları ve alanı da bu iş için biçilmiş kaftan.

Öyle ki bu kurum, yıllar öncesinde ekim yapılan tarlalar, hasat yapılan ekinlerin öğütüldüğü alanlar, öğütülmüş ürünün ekmek yapıldığı fırınlar. Suyunu kendi altyapısından, elektriğini kendi jeneratöründen üreten bir kurum. Hayvancılık yapan, hayvanların etinden sütünden istifade eden, onların bulunduğu ahıllar da zamanın en modern sistemlerini oluşturan bir kurum. Kendi hamamı, kendi atölyeleri ile üretim konusunda model bir kurum.

Tabi şimdi hiç biri gerçekleşmiyor. Yukarıda yazdığım şeylerin hepsi geçmişte kalmış. Binalar bakımsızlıktan ve korumasızlıktan dolayı yıkılmak üzere. Hatta bazı bölümleri yanmış durumda.

İşte burası elden geçirilip, büyük bir kalıcı esere dönüşebilir. Burası Yunus Emre enstitüsü için arzu edilen yer olabilir. Burası güzel bir açık hava müzesi olabilir. Afyonkarahisar ve Ankara güzergâhından geçenler için, bölgede yaşayan insanlar için, buraya emek vermiş insanlar için ve Eskişehir’in yakın tarihi için harika olmaz mı?

Üstelik çok düşük bir maliyetle paha biçilmez bir eser çıkabilir ortaya.Ajans yetkililerine tavsiyem böyle güzide bir adrese fırsat bulurlarsa mutlaka gitsinler ve bir iki saat ayırsınlar, sonrasında eminim onlarda aynı şeyi düşünecektir.  

Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi