Türkiye'de bir siyasetçiye "Ghandi" derseniz, hemen aklına İndira Ghandi gelir.
Türkiye'de bir siyasetçiye "Ghandi" derseniz, hemen aklına İndira Ghandi gelir. Yok yok; Merak etmeyin onlarca milyar dolarlık ballı devlet ihalelerinden bahsetmeyeceğim. Benim hatırlatacağım Ghandi, Mahatma olanı. Hani modern Hindistan'ın kurucu babası... Mahatma Ghandi'nin en önemli projelerinden biri de çıkrık makinesi ve dokuma tezgahıydı. Hintli kadınların basit ev aletleriyle dokuma yaparak, üzerinden güneşin batmadığı İngiliz İmparatorluğunu çökerteceğini ileri sürüyordu. Dediğini yaptı ve hakikaten Hintli kadınlar bir imparatorluğu dize getirdi. Hem de evde iplik eğirerek. O tezgahların bir benzerinin Eskişehir'de de kurulduğunu görüyoruz. Hiç basit bir şey değil Büyükşehir Belediyesi'nin yaptığı. Önce Eskişehir'de tam olarak unutulan ipekçiliği canlandırmaya kalktı. Daha sonra yüz binlerce dut fideleri dağıttı. O fideler olgunlaşınca ipek üretimi ve üretilen ipeğin dokunması meselesi ele alındı. Her şey bir kusursuz plan dâhilinde, bir İsviçre saati gibi tıkır tıkır işleyerek gerçekleşti. Şimdi İngiltere imparatorluğuna diz çöktüren kadınlara sıra geldi. İşte Türk kadınları mübarek ve zarif elleriyle dokuma tezgahının başına geçtiler. Bir ülke hamasetle ve nutuklarla kalkınsaydı, şu anda Almanya bizi kıskanıyor olurdu. Ama boş konuşarak peynir gemisini bile yürütemiyorsunuz. Güçlü olmak istiyorsanız üreteceksiniz. İpek dokuyacak, manda yetiştirecek, domates ekeceksiniz. Çalışmadan, alın teri harcamadan rahat yaşama hayalleri kurmayacaksınız. Zira böyle toplumlar "Evvela haysiyetlerini, sonra hürriyetlerini daha sonra da istiklal ve istikballerini kaybetmeye mahkumdurlar." "Sakarya Vadisi'nin bir zamanlar en önemli geçim kaynaklarından biri olan ipek böcekçiliği yok olma sürecine girmişken, üreticimize ipeği ve ipeğin değerini tekrar hatırlattık" diyen Büyükşehir yetkililerini tebrik ederim. Şimdi öğrendik ki ücretsiz ipek dokuma kursları düzenleyeceklermiş. Eskişehir'e büyük bir fabrika kurulmuş kadar faydası olacak bu çalışmayı destekliyoruz.
Elbette gidecek
Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç bir takim siyasi temaslarını sürdürüyodr. Bu kapsamda İYİ Parti'yi ziyaret eden Ataç'ı tebrik ederiz. İl Başkanı Mehmet Ektaş tarafından karşılanan Sayın Ataç bir politikacı elbette. Ancak her şeyden evvel bir devlet adamı. Tabii siyaset garip bir şey. Bir politikacı kafasını kaşısa, buradan yola çıkarak dedikodu üretmek mümkün. "Ataç neden kafasını sol elle değil de sağ elle kaşıdı? Serçe parmağının havada olması İl Başkanına bir mesaj mıydı?" gibi komplo teorileri üretmek mümkün. Biz o işlere girmeyelim... Kaldı ki İYİ Parti Ataç'ın partisinin müttefiki. Odunpazarı hariç Eskişehir'de kazandıkları bütün seçimlerde bu partinin dahli var. Meclis çoğunluğu için de yine aynı partinin yardımını aldılar. Öte yandan Ataç'ın kendisine rakip olan partilerin de kapısını çalmasından doğal bir şey yok. Sayın Ataç AK Parti'ye de gidebilir MHP'ye de. Bu partilerdeki politikacıların da kent gündemine ilişkin önerileri var. Bu öneriler ve bakış açıları, CHP'lilere yeni ufuklar da açabilir. Akıl akıldan üstündür... Ataç'ın siyasi nezaketinin sağcı ve solcu herkese örnek olmasını temenni ederiz.
Bir güzel haber daha
Eskişehir İl Tarım ve Orman Müdürü Emine Sever, Günyüzü'nde bulunan bir bağı ziyaret etti. Bu sene 70 ton gibi azımsanmayacak bir rekolte alan bağda, yalnızca organik üzüm yetiştiriliyormuş. Dünya üzerinde nüfusumuz arttıkça, daha çok hormonlu daha çok ilaçlı ve daha çok ticari kaygılı ürün tüketiyoruz. Organik beslenme sağlığımız için çok iyi bir şey. Üstelik organik ürünlerin bir pazarı da var ve bu işten iyi para kazanmak da mümkün. 2014'ten beri bağcılık yapan işletme sahibi Ata Peker'i tebrik ederiz. Başarılı ve 'Lezzetli' haberlerini paylaşmaktan keyif alıyoruz...