GEZİ PARK PROTESTOCULARI VE YILMAZ BÜYÜKERŞEN

Ne ağaçmış 11 günden beri Türkiye’nin gündeminden düşmedi. Bu gidişle de kolay kolay da düşmeyecek. Çünkü artık iş ‘ağaç kesmekten’ çıktı. Birileri başka yöne doğru sürüklemeye çalışıyorlar.

Sanıyorum protesto eylemlerinin ikinci veya üçüncü günü idi. CHP Milletvekili Kazım Kurt ile İl Başkanı Erman Gölet’te protestoculara destek verdiler. AK Parti İl binası önüne kadar yürüyenlerle birlikte yürüdüler. AK Parti İl binasına yakın bir yerde yürüyüşçüler durarak basın açıklaması yaptılar. Buraya kadar her şey gayet normal bir hareketti. Ama bundan sonrası anormalleşti.

Basın açıklamasından sonra CHP Milletvekili protestoculara dönerek, eylemin burada sonlandırılmasını istemiş.

Kazım Kurt’un bu önerisine kulak veren çok sayıda protestocu AK Parti İl binası önünden geri dönerek ESPARK önüne döndüler. Ancak bir gurup ise ısrarla AK Parti İl binasına yürümek istiyordu. Buna Kazım Kurt’ta Erman Gölet’te engel olamadı. Kalanlar ise daha sonra polis ile karşı karşıya geldiler. Kalma nedenleri kalabalığın dağılmasından sonra orta çıktı.

Her ikisi de bence üzerlerine düşeni yaparak, yürüyüşçüleri sükunete davet ettiler. ‘Demokratik hakkımızı kullandık. Protestomuzu yaptık. Taşkınlık yapmadan eyleme son verelim’ anlamı taşıyan sözler sarf eden Kurt’ta Gölet’te Eskişehir halkından destek gördüler.

BU PROTESTOLARI AMACINDAN

SAPTIRMAYA ÇALIŞIYORLAR

Kimisi eline Türk Bayrağı almış, kimisi Atatürk posteri. Bayrağın ve Atatürk posterinin arkasına sığınarak protesto eylemlerini saptırmaya çalışanlar var. Eskişehir’de de il günler vardı. Ancak Eskişehir halkı bunlara prim vermeyince amaçlarına ulaşamadılar.

Gerek Yılmaz Büyükerşen gerekse AK Parti Eskişehir Milletvekili yaptıkları açıklamalarda bunlara dikkat çektiler.

Öğrencileri kamulaştırdıkları alana gelen Yılmaz Büyükerşen, son günlerde Türkiye'de ajan sayısının arttığını söyledi ve şöyle devam etti:

"Bütün öğrencilerimle gurur duyuyorum. Öyle ümit ediyor ve bekliyorum ki kamu görevlileri ile güvenlik görevlilerinin işlerini kolaylaştırın. Demokrasi budur. Dövizlerinizi alacaksınız, yürüyeceksiniz, isteklerinizi söyleyeceksiniz. Gerçek demokrasiyi Türkiye'de sizler kuracaksınız. Aranıza provokatörlerin girmesine izin vermeyiniz. Sizi tahrik edenler, sopalarla size saldıran bir takım insanlar olabilir. Sizlerin bu hareketinize gölge düşürmek isteyen olabilir. Bundan dolayı bana söz verin, hiçbir provokatöre müsaade etmeyeceksiniz.”

İşte devlet adamlığı bugünlerde belli olur. Türkiye’nin içinde bulunduğu karışıklıktan kendilerine pay çıkarmak yerine, insanları sakin olmaya ve provokatörlerin tahriklerine kapılmamaları konusunda uyarmayı görev bilmek.

TAKSİM GEZİ PARK PROTESTOLARI

ATATÜRK STADYUMU İÇİNDE OLABİLİR

Birçok CHP’liyi gördük. Ben bilerek yaptıklarını sanmıyorum ama adeta provokatörlerin istediklerini yapmaya çalıştılar. Bazıları protestocuları tahrik etti. İsteseydi Eskişehir’de Yılmaz Büyükerşen’de Kazım Kurt’ta protestocuları gaza getiriri, vurdurur kırdırabilirlerdi.

Salih Koca’da yaptığı açıklamalarda her ne kadar özellikle CHP’lilere yüklenmesine rağmen toplumda infial uyandıracak sözlerden kaçındı.

"Demokratik sınırlar içerisinde, milletimizin değerlerine zarar vermeden bir takım demokratik tepkileri doğal karşılamak gerekiyor ama şiddet eylemleriyle hak aranamayacağını biliyoruz. Siyasi istismarlar yapılarak muhalefet yapılamayacağını da belirtmek istiyoruz. Bazı CHP’liler provokatörlerle destek verdiler. Bu doğru bir yaklaşım değil. Sanal alemde çok ciddi uydurma, dedikodu haberleri dolaşıyor. Gençlerimizin öldürüldüğüne yönelik haberler dolanıyor gerisini siz düşünün. Sağduyulu davranıp bu süreci atlatmamız gerekiyor" dedi.

Taksim Gezi Parkı Protestoları ve eylemleri şunu açık ne net olarak bir kere daha,‘Halkın istemediği bir şeyler halka rağmen yapılamayacağını’ gösterdi.

Bu protestolar Eskişehir için de bir mesaj anlamı taşıyor. Atatürk Stadyumun yerine halkın istemediği bir yapılaşma yapılamaz. Eğer yapılmakta ısrar edilirse Taksim Gezi Park olayları gibi olaylar yaşanabilinir.

 

 

 

MİTHAT KÖRLER’E BU SÖZLERİ HALİL Mİ SÖYLETTİ

Eskişehirspor Kulübü’nün kongre tarihi yaklaştıkça sertliklerde arttı. Tansiyon giderek artıyor. Birileri araya girerek yükselen tansiyonu düşürmek araya girmeli. Ağabeylik yapmalı. Bu görevi yapacak kişiler Aydın Begiter ile Nejat Banaz. 22 Haziran’a kadar taraflar susmalı.

Dünkü Anadolu Gazetesi’nde Eskişehir’in medarı iftarlarından birisi olan Mithat Körler’in ES TV’de katıldığı programda sarf ettiği sözler yer almış.

‘Halil Ünal gibi bir değere sahip çıkmalıyız. Eskişehirspor’un marka değeri arttı. Bunun mimarı Halil Ünal’dır. Fırıncının ekmek kasabın et vermediği günlerden geçtik. Biz eskiden başkan adayı bulamıyorduk. Bugün iki aday var. Demek ki Halil Ünal ve yönetimi kulübü iki adayın çıkabileceği, yarış ortamına getirmiş. Bu nedenle Halil Ünal’a sahip çıkalım. Türkiye’de şeffaf olan bir tane kulüp yok. Amaç Eskişehirspor’u bir araya getirmekse iki gurup bir araya gelebilir.’

Mithat Körlerin söylediklerinin altına bende imzamı atarım. Hedef Eskişehirspor’u daha iyi yere getirmekse o zaman bir birinizi eleştirmek yerine birlikte hareket edin. El ele, omuz omuza verin. Bu birliktelik sağlanırsa, şehir halkı da buna katkıda bulunursa önümüzdeki sezon Eskişehirspor şampiyonluğu kovalayacak havayı da yakalar.