Bu gibi saldırılarda, saldırıyı yapandan çok “arkadakine” yaptıranı bulmak gerekir. Bunun için de gazetecinin ne yazdığına bakmak gerekir! Ne yazmış? Hastanede sıra gecesi yapılıyor…
Şapka kapüşon takıyor, yüzünü gizliyor. Pusu kurup gazeteciye saldırıyor.
Amaç belli “yıldırmak” “Sen bunu yazmıştın, uyarıyoruz bir daha yazma!” demek!
Sakarya Gazetesi Yazı işleri Müdürü değerli meslektaşın Hakkı Sağlam’a pusu kurup, gazetesinin hemen önünde sabah saatlerinde saldırıyor. Direnişle karşılaşınca da kaçıyor! Ancak, kamera kayıtları var. Eskişehir emniyeti eliyle koymuş gibi buluyor.
***
Bu gibi saldırılarda, saldırıyı yapandan çok “arkadakine” yaptıranı bulmak gerekir. Bunun için de gazetecinin ne yazdığına bakmak gerekir! Ne yazmış? Hastanede sıra gecesi yapılıyor…
Mahkumlara sık sık rapor veriliyor…
Savcılık olaya el atmış, sık rapor alanlara firar işlemi yapmış!
***
Bu saldırı gazetecinin haber alma ve haber yapma hakkına yönelik bir saldırı. Çünkü “gazetecilerin susturulması” “tehdit edilmesi” bizim ülkemizde artık normal bir durum haline geldi…
Yıllardır aynı tekerlemeyi söylerler “O haberi yapmasaydın, o yazıyı yazmasaydın” Bir gerçeğin ifade edilmesi “artık alkışlanmıyor” Son olayın gösterdiği, gerçek “rahatsız ediyor” Gerçeği yazan, yok edilmek isteniyor…
Meslektaşım, dostum Hakkı Sağlam’a geçmiş olsun dileklerimi yineliyor, gazetecilerin bu tür saldırıların takipçisi olacağını bir kez daha yineliyorum…