Yaşamın İçinden Ömer Duru
CHP İl Başkanı Erman Gölet’in, 20 Mayıs’ta yapılacak kongrede yeniden aday olup olmayacağı, günlerdir tartışılıyordu.
Üstelik bu tartışmalar bazen, dar alandan geniş alana kayıyor, CHP’yi yıpratacak bir havaya bürünüyordu. Daniş Soykal’ın adaylığını konuşmadı kimse. Tepebaşı CHP örgütünün verdiği yemeğe sessizce gelen A.Kadir Adar sessizce gitmişti. Üç saat boyunca ön masada oturan Erman Gölet durgun mu durgundu. Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç yaptığı kısa konuşmada, bundan sonra dışa dönük bir CHP olması gerektiğini belirterek:
“Artık birbirimize çelme takmadan çalışacağız” demişti.
--//--.
Bu köşede birkaç kez dile getirip:
“Herkes eteğinde ki taşı döksün. Kim aday olacaksa olsun artık” dediğimi okurlarım anımsarlar.
Büyükşehir Belediye Başkanı Prof.Dr. Yılmaz Büyükerşen’in ders verici konuşmalarını kimi zaman çarpıtarak kamuoyuna servis yapanlar olmuştu.
Uzatmayayım.
Erman Gölet iki ilçeyi arkasına alarak, il başkanı adayı olduğunu açıkladı.
Hayırlı olsun.
Diyeceksiniz ki:
“Başka aday çıkar mı?”
Daniş Soykal’ın dışında çıkmaz sanıyorum.
Bundan sonra olumlu ya da olumsuz Erman Gölet’in vereceği mesajları izleyeceğiz.
CHP’nin adayı mı olacak, yoksa 600 delegeden bir kısmının mı?
Göreceğiz.
Gölet sanırım gönlünde yatan belediye başkan adaylığının üstüne bir sünger çektiğini fark ederek çıktı yola, bunu da belirtmekte yarar var.
--//--...
Yazıyı yazarken, CHP’nin Milletvekili Kazım Kurt geldi yanıma.
Selam sabahtan sonra, Sayın Kurt’a sordum:
“CHP’de ki son gelişmelere ne diyorsun?”
Kazım Kurt şöyle dedi:
“Erman Gölet CHP’nin adayıdır. Parti için çalışacaktır. Benim görevimde Erman Gölet’in başarılı olması için çalışmaktır. Hayatında CHP’li olmamış, tüzüğünü, programını geleneğini bilmeyen insanlarla tartışmanın anlamı yok. Ben CHP’nin milletvekiliyim. Partimin başarısı için çalışacağım. Çalışan insanlara destek olacağım.”
Ardından da ekledi:
“Bundan sonra yapılacak her tartışma CHP’ye zarar verir. Başta Erman Gölet olmak üzere herkes bunu böyle bilmeli. Yerel seçimlerde, bana göre merkezde üç belediyeyi alırız. Aynı başarıyı ilçelerde gösterip, en az altı belediyeyi kazanmalıyız.”
--//--
Evet. CHP’de durum şimdilik böyle. Anladığım Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun da çok önem verdiği Eskişehir İl Kongresi CHP’nin ileriye dönük bir çıkışa kapı olacak.
Günlerin Getirdiği
--Nöbetçi eczaneler ve sorunları—
Önceki gün yazdığım yazı üzerine birkaç eczacı okurum aradı. TBMM’de bekleyen yasa için olumlu diyende var, farklı yorum yapan da. Bilemiyorum, oda Başkanı Yücel Yenilmez nasıl değerlendirir. Bazı vatandaşlardan dinledim. Eczacılar da doğruladı. Bunlardan biri aynen şöyle dedi “Eskişehir’de nöbetçi eczane yetersiz. Gündüzleri 270 eczanenin hizmet verdiği Eskişehir’de nöbetçi eczane sayısı sadece dört. Bu durumda olan vatandaşlara oluyor. Kırmızıtoprak’tan kalkan vatandaş yerine göre gerekli ilacı almak için kent merkezine geliyor. Aynı şekilde 71 Evler’den Akarbaşı’na gelenler oluyor. Geceleri bilhassa hastası olan insanlar taksi parası vermekte zorlanıyor. Buna bir çare bulmak gerekir.”
Bir başka eczacı da “Ecza deposundan” yakındı. Ecza deposu erken saatte kapanıyormuş Bunun için de, eczanelerde bulunmayan ilaç almak zorlaşıyormuş. İlginç bir durum değil mi? Özellikle çok gerekli ilacı bulamayan insanları düşünmek ve hiç olmazsa ecza depolarında nöbet sistemi getirmek mümkün değil mi acaba?
---Eskişehirspor ve ESO—
Bir sohbette Es-Es’in bu sezonda ulaşamadığı başarıdan söz edilirken Halil Ünal’ın başkanlığa devam edip etmeyeceği tartışıldı. Ardından da, Nebi Hatipoğlu’na geldi sıra. Hatipoğlu’nun son günlerde maçlara sık sık geldiğini belirten biri “Anladığım kadarı ile Nebi Hatipoğlu Es-Es başkanlığına göz kırpıyor” deyince bir başkası şöyle konuştu: “Nebi Hatipoğlu bana göre iki taraflı hareket ediyor. Benim duyumum Hatipoğlu’nun Eskişehir Sanayi Odası Başkanlığı’na da sıcak baktığı. Bu konuda Cemalettin Sarar kendisine destek vereceğini söylemiş. Savaş Özaydemir’in tüzük gereği aday olamayacağını belirten Sarar, “Ben genç arkadaşımız Nebi Hatipoğlu için çalışırım. Yeter ki kendisi tercihini ortaya koysun. Dediğini duydum” diye konuşmuş.
Nebi Hatipoğlu hakkında yakın çevresi her nekadar böyle yorum yapsa da genç işadamı Anemon Otel’de iş adamlarına düzenlediği yemekli toplantıda. ESO Başkanlığı için ilk sinyalleri verdi. Bakalım Hatipoğlu’nun listesinde kimler yer alacak. İş çevreleri Hatipoğlu’nun adaylığını nasıl karşılayacak.
Vatandaş soruyor
--Kimse kitap almıyor—
Emekli öğretmen Durmuş Yıldız evinde yıllardır biriktirdiği kitaplar için “Yaşım ilerledi. Ben ölürsem bu kitaplar ortada kalır. En iyisi bir yere bağış yapayım” diye düşünmüş. Düşünmüş düşünmeye de dolabını süsleyen kitaplarını bağışlayacak bir yer bulamamış. Durmuş Yıldız kitapları için şöyle konuşuyor: “Şöyle böyle bir pikap dolusu kitabım var. Öğretmenlik yıllarımda maaşımdan keserek aldığım kitapları gözüm gibi korudum. Şimdi yaşım ilerledi. Ölümlü dünya. Sağlığımda bu kitapları bir yere bağışlamak istedim. İlkin aklıma ilkokulu bitirdiğim Emirdağ’ın köyü geldi. Gidip sordum. Öğretmen yerimiz yok dedi. İl Kütüphanesi’ne gittim. Bir yetkili alamayız diye konuştu. Milli Eğitim Müdürlüğü’ne gidip durumu anlattım. Oradan biri Tepebaşı Milli Eğitim Müdürlüğü’ne git diye başından savdı. Tepebaşı Milli Eğitim Müdürlüğü’nü aradım telefon açılmadı. Şimdi benim yıllarca maaşımdan keserek aldığım ve gözüm gibi koruduğum kitaplar şimdi boynu bükük bekliyor. Söyleyin ne yapayım? Çöplüğe mi atayım?”
Bir hayli ilginç değil mi? Okumayan, kitap sevmeyen bir topluma doğru hızla gidişimize en tipik bir örnek değil mi?
.
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...