Gel de unut!.

Görüşler Gel de unut!..   Adı "Vali”ydi filmin... Ve bir sahnesinde Ame

1 Kasım 2012 00:00
A
a
Sütiş Eskişehir
Görüşler
Gel de unut!..
 
Adı "Vali”ydi filmin...
Ve bir sahnesinde Amerikalı Bakan, Vali’ye takılıyordu:
"Siz Türklerin en sevdiğim yanı nedir, bi¬liyor musun?"
-Hayır...
"Çok çabuk unutmanız, buna bayılıyorum!.."
…….
Acaba aynı alışkanlığımız devam ediyor mu?
Daha düne kadar otobüs muavinlerinin "Kerbela" yakıştırmasını yaptıkları "Eskişehir" ne hale geldi!..
“Bugün turist geliyor artık…”
Botlara biniyorlar, tiyatrolara gidiyorlar, içinde "Bilim" de bulunan "parkları" geziyorlar... flUzaya bile çıkıyorlar...”
Ya geceleri?
"Barlar Sokağı yetiyor..."
…….
Gel de unut...
Hani şu İskoç takımıyla Avrupa Kupası için karşılaşmıştık ya...
Yüze yakın İskoçlu geldi Eskişehir'e...
Maçtan bir gün önce "Barlar Sokağı"ndan geçi¬yoruz…
Bir mekandan onlarcası "bağırıyor: "Es Es Es -Ki Ki Ki..."
Kim öğretmiş, kim söyletmiş önemli değil!
Ellerindeki biralarla ayrı bir güzellik veriyorlardı sokağa...
Gidin bulun birini..
"Unutur mu Eskişehir'i…”
……..
Ne yazık ki, "Gazeteci-yazar" sıfatını taşıyan adam geliyor ve diyor ki:
"Eskişehir fuhuş kenti olmuş..."
İçimizde söylüyor...
Yan gelip bakıyoruz!..
"Unutur mu Eskişehir?"
…….
18 yaşına bastığımız gün bir başkaydı...
Artık hürdük sanki!
“Daha önce. birayı-sigarayı içmedik mi?”
Hem de nasıl?
"Ama artık polis hesap soramaz!"
Bakıyoruz da, bugün "18 yaş" hesabı "Barlar Sokağı" için yapılıyor...
Oysa yarın, 18 yaşında milletvekili olacak bugünün 17'likleri...
"Sen benim kim olduğumu biliyor musun?" diyecek...
Unutur mu kimlik soran polis?
"Kolay kolay unutmuyoruz artık!.."
 
30. yılında nasıl kutlanmış?
Cumhuriyetimizin 89. yılında yazılıp, çizi¬lenleri ve neler olduğunu çok iyi gördük...
Peki, ya yıllar önce?
Örneğin Cumhuriyetin 30. yılında...
Bakın 1953 yılında "Yaşar Nabi" nasıl anlatıyor 30. yılı:
"Memleketimizin 30 yıl önceki halini bilen yabancılar gözlerini kamaştırır..."
—Avrupalıların, ancak "Pera" adını verdikleri, hususi bir adacığın içinde yaşayabildikleri, o kılığı, kıyafeti, adetleri ile baştan başa Asyalı ve geri memleket, nasıl olur da bu kadar kısa bir süre içinde..
"Tam manasıyla Avrupalı bir manzara olabilir?"
Nasıl olur da payitahtında bile, zengin Türklerin hastalıklarına ecnebi doktor getirdikleri memlekette, şimdi hastalanan yabancılar kendilerine mütehassıs bir hekim tavsiyesi istedikleri zaman..
"Bir Türk ismi ile karşılaşır?"
— Tiyatrolarıyla, orkestralarıyla, operalarıyla, modern üniversiteleri, sanat okulları, en çapraşık teknik işleri bile yabancı yardımına ihtiyaç görmeden başaran mükemmel bir teknisyen ordusu ile, kendi yağı ile kavrulan bir memleket dünün o, kendi limanlarında işleyen gemiler kadar postaları bile yabancı ellerde olan..
"Hasta adam mıdır?"
-Nasıl olur da "imparatorluk" gibi şatafatlı bir unvan altında bugünkünün üç misli toprağa hükmünü geçirdiği sıralarda sadrazamları, yabancı devlet elçilerinin huzurunda titreyen millet…
"Doğunun en kuvvetli devleti haline gelebilir?"
- İşte bugün millet olarak ayakta durabiliyorsak, varlığımızı..
"Bu yeni Türkiye’ye borçluyuz..."
-Akıntıya karşı kürek çekilemeyeceği gibi, tabiat kanunlarına da karşı gelinemez. Gerinin, iptidainin devamını isteyenler, ergeç yenilmiş olduklarını bile..
“Kendileri itiraf edeceklerdir!..”
 
Kıssa-dan
Erkekler, bir kız "üşüdüm” dediğinde..
"Sarılanlar"
"Ceketini verenler"
Ve "Ben de" diyen geri zekalılar olmak üzere üçe ayrılır...
 
Mezardakiler ve…
Mezardakilerin pişman oldukları şeyler için dünyadakiler birbirlerini yiyorlar...
Goethe
 
Günün Olayı
Batı demokrasilerinde insanların bir araya gelip çeşitli duygu ve düşüncelerini yansıtmasına "bayram kutlama, şenlik" falan denilirken bizde "sokağa dökülmek" diye nitelendiriliyor...
Haldun Ertem
 
Günün Biberi
Bu millet, bayramlar kutlayabilmek için "ödediği bedellerin" grurunu yıllarca yaşadı.
Peki şimdi durum ne?
Bayramlarda "köprü ve otoyollardan bedelsiz geçmenin" mutluluğu yetiyor...
Gani yıldız
 
Günün Sorusu
Bülent Arınç, Hac’da "Şeytanımızı taşladık" demiş.
Şeytan taşı yerken "Sen de mi Brütüs?" dedi mi acaba?
Fahrettin Fidan
 
Cuk
Delilik, aynı şeyi tekrar tekrar yapıp farklı sonuçlar beklemektir.
Bacon
 
Melih Aşık’ın medya yorumu
Yandaş medya Cumhuriyet Bayramı olduğunu görmezden geldiği gibi yandaş televizyonlar da Cumhuriyet Bayramı törenlerini naklen yayınlamadılar.
"Nedir Cumhuriyet’e bunca düşmanlık?"
"Atatürk" olmasaydı bu ülkede bugün Cumhuriyet olmayacaktı. Çünkü Kurtuluş Savaşı’nın bitiminde "Atatürk" dışında hiç kimseden Cumhuriyet sözü duyulmamıştı.
"Atatürk"ün en yakın arkadaşları bile savaş sonrasında iktidarın tekrar Osmanlı Hanedanı’na verilmesini savunuyorlardı.
Eğer Cumhuriyet ilan edilmeseydi, Türkiye bugün Ürdün, Suriye, Mısır veya benzeri bir rejimle yönetiliyor olacaktı. Daha mı iyiydi?
 
Günün Sözü
İnsan yaşamayı ve yaşamamayı aynı şey diye kabul ettiği zaman hürriyete kavuşur.
Dostoyevski
 
Acele etmene gerek yok!
Yabancı bir havayollarına ait uçak havalandık 20 dakika sonra, yolculara güzergahı ve uçuş süresiyle ilgili anons yapan kaptan pilot, konuşması bitince, mikrofonu kapatmayı unutmuş. Biraz sonra da yanındaki ikinci pilota seslenmiş:
"Önce şu kahvelerimizi içelim sonra uçağı otomatiğe bağlayıp, hosteslerle sevişiriz..."
O sırada ikram servisi yapan ve konuşmayı yolcularla birlikte duyan hostes, mikrofonun açık kaldığını söylemek için hızla pilot kabinine doğru koşmuş...
Hostesin koşarak kabine doğru gittiği gören Temel, arkasından seslenmiş:
"Acele etme kız, önce kahveleri içecekler!"
 
Balık cinsleri
Dursun Temel’e sorar: "Dil paluğu hamsi paluğunun nesidur?"
"Sözcüsüdür ula!”
Bu kez Temel Dursun’a sorar:
"Kalkan paluğu hamsinin nesidur?"
Dursun, "Ayup ettin bilmey musun? " der:
"Müdafaa bakanidur..."
 
Günün Şiiri
Küllükteki kedi
Ben bütün yıl bekledim Anadolu'da
Okullar tatil olsun dedim
Küllüğe gideceğim
Küllükte, Beyazıtta, İstanbul'da
Bütün gün oturacağım
Sen masanın altındaki kedi
Sen bütün yıl İstanbuldaydın
Bütün ömrünce Küllükte Beyazıtta
Acaba duyar mısın benim duyduğumu
Bir yıl sonra
Küllükte otururken
Yaban kestanelerinin altında
Duyar mısın benim duyduğumu
İstanbullu kedi?
Adnan Ardağı (Varlık-1953)
 
Kolsuk Yaşar’dan
Karo papazı ile "papaz" olduk...
“Eeee.. O kolsuz, ben kolsuz!.."
 
 
 
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi