Gazeteci

Normal 0 <w:HyphenationZ

26 Kasım 2012 00:00
A
a
Sütiş Eskişehir

Görüşler

 

Hanımı ilk istedikleri gece kayınvalide sormuş:

“Oğlunuz ne iş yapar?”

“Gazeteci..”

“Hımm!” diye başlamış kayınvalide:

“Peki, günde kaç gazete satıyor?”

……….

Çok genç yaşlarda gazeteciliğin ilk "tanıtım" dersini böyle almıştık...

"Halk böyle biliyordu..."

Sonraki yıllarda, "yazıp-çizme"nin de boyutunu öğrenmiştik...

Öylesine geniş olanlar vardı ki, çekinmiyorlardı:

"İki duble rakıya her şey yazılır!"

…………….

Askerden geldik, genel yayın müdürlüğü teklifi aldık...

Patron sormuştu:

"Ne kadar maaş istersin?"

"Sizin onurunuz kadar" demiştik:

"Çünkü onu teslim ediyorsunuz!.."

Özal, Başbakanlık döneminde bir genelge çıkardı:

"Gazete yöneticileri mal beyanında bulunacak..."

Çarşı Karakorulu’ndan genç ve sivil bir memur gelip sordu:

"Neyiniz var?"

"Bir apartman ve iki daire..."

Birden bozulup kızarmıştı memur!...

Hemen düzelttik:

"Canım, apartman eşimiz, dairelerde çocuklar..."

………….

1.1.1969 ilk sigorta tarihimiz...

Aradan tam 43 yıl geçmiş...

Ama değişen bir şey yok!

Hep aynıyız ve hala da mesleğimiz tartışılıyor...

Şinasi Nahit Benker ne demiş?

"Gazeteci olunmaz, doğulur..."

Kız istemeye gidene "Kaç kalemi var?" diye sormuyorlar, daktilo şeridi de karaborsada!

Ama piyasa zengin..

"Gazeteci olunuyor artık!.."

 

Gerilim

11 yıllık eşini önce bıçakla kovalayan, sonra da balkondan atan eş tahliye edilmiş...

Demek yarım bıraktığı işi tamamlaması isteniyor...

Fahrettin Fidan

 

Kıssa-dan

Kız çocuklarını çarşafa sokup hareme hazırladığına göre “4+4+4 sisteminin gerçek adı "ört+ört+ört" sistemi...

Akif Kökçe

 

Cuk

100 yabancı "beyin" Türkiye’ye göçmüş.

Anlaşıldı...

"Bu beyinler gerçekten göçmüş!"

 

Günün Sorusu 

Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, "Artık her önüne gelen inşaat yapamayacak" demiş. Nasıl yani?

Sadece "AKP binasının önüne" gelen mi yapabilecek?

Gani Yıldız

 

Günün İncisi

Gençlikte günler kısa, yıllar uzun, yaşlılıkta günler uzun, yıllar kısadır.

Kant

 

Buz gibi ayran

Başbakan’ın geçen hafta Pakistan’a giderken söylediği, "Öleceksek adam gibi ölelim" sözü daha çok tartışılacak...

"Nasrettin Hoca", yaz günü eline buz gibi ayran dolu tası almış... Yudum yudum içiyor... Her yudumdan sonra da "Ohh öldüm" diye söyleniyor...

Etraftakiler sonunda dayanamamış:

“Hoca, ver şu tası biraz da biz ölelim!”

 

Günün Şiiri

Balkanlar

Batık gemilerdir yalnız, hüzünlü

O denizlerin dibinde şimdi

Derin sular vurur düşüncelerime

Dayanılmaz sessiz uzantılarım

Ben Kosova illerinden bir çocuğum

Köklerimden gelir bu duygusallığım

Yaprak döken ormanlar gibi

Balkanları nasıl, nasıl özlerim

Ve kanadı ıslak, gözünde yaş görünür

Balkanlardan uçup gelen kuşların…

Recep Bulut(Varlık-1968)

 

 

Günün Olayı

Bizim memleketteki hukuk sistemi adeta bir film… Başrollerde yargıç ve savcı... Yardımcı oyuncular bazı gazeteciler…

Tanık dediklerinin çoğu figüran, iddianameler ise senaryo...

Haldun Ertem

 

Günün Biberi

"Türkiye, Ortadoğu'da neden devre dışı bırakılıyor?

Bizimkiler dış politikayı iç politikada prim yapması için kullanırken dostu düşmanı birbirine karıştırdı da ondan...

 

“Almazsan amcaya veririm!”

Genç ve güzel bir kadın kucağındaki bebekle Ankara'dan otobüse binmiş… Yanında da bir yaşlı adam oturuyormuş...

Otobüs kalkmış, kadın da memesini çıkarıp çocuğa uzatmış :

"Hadi al bak, almazsan amcaya veririm..."

Bolu'ya yaklaşmışlar, kadın yine çıkarmış:

"Hadi oğlum, al artık, almazsan amcaya veririm haaa!.."

Artık yolculuk İstanbul’a yaklaşmış ve kadın memesini uzatmış çocuğa:

"Hadi oğlum, al bak!.. Almazsan amcaya veririm!"

Der demez, "Yetti be kadın!" diye atılmış adam:

“Vereceksen ver be! Bolu’da inecektim, bu yüzden otobüste kaldım!..”

 

İneğin kuyruğu

Kahveye gelen Memo'nun gözü mosmormuş, arkadaşları sorunca da "Süt sağarken oldu" demiş:

"İneğin kuyruğu gözüme çarptı!"

“Amma yaptın haaa! demiş biri:

"İneğin kuyruğu hiç öyle morartır mı?"

"Morartır" demiş Memo:

"Kuyruğunu oynatmasın diye taş bağlarsan böyle morartır işte!"

 

"Trabzonspor içimde ukde”

- Trabzonspor benim içimde bir                ukde olarak kaldı.

Nedeni geçen sene oynanan maçlar.

Eskişehir'de Es Es’i Burak'ın golleriyle 2-0 yenen Trabzonspor, oradaki maçta farka gitti.

Üzüldüğüm taraf çok iyi başladığımız maçı 4-1 kaybetmemizdi. Beni asıl üzen şey ise, Trabzon basınının manşetlerine taşıdığı alaylı söylemlerdi.

Bunlardan birkaç tanesi şöyleydi:

"Alma Trabzon'un ahını, çıkar aheste aheste!"

"Hesabı kapattı, 61'de Burak'tı"

"Ankara'ya selam, yola devam!"

"Bak koçum, buna kevgir derler!"

……….

Yukarıdaki satırları spordaki genç kardeşimiz "Aytaç Ersoy"un yazısından aktardık...

Nasıl içinde kalmış manşetler!

Biz de neler gördük neler?

O sürekli "0-0" biten Eskişehir'deki maçlarda, kahroluyorduk adeta!..

Direkten döner, defansa, hatta şu anda antrenör olan kaleci "Şenol"un poposuna çarpar, yine girmezdi top kaleye...

Böylesine şansımız tutmazdı...

Ligten düştüğümüz bir son maç vardı ki Trabzon'da, ağlamıştık o gece...

"Şota gol kralı olmuştu!.."

İşte bugün bir hesap günü...

Şu Trabzon'dan mutlu dönmeyi o kadar çok istiyoruz ki!...


(Bize mesaj ve ihbarda bulunmak için, sitenin üst ve alt kısmında bulunan mesaj gönder bölümünü kullanabilirsiniz.

Herhangi bir haber ya da köşeye yorum yapmak için ise haberin altında bulunan mesaj bölümünü doldurmanız yeterli olacaktır)

 

Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi