Siyah çanta 23 bin lira, kırmızı çanta 20 lira
Kılıçdaroğlu, eleştirdi ve " Emine Hanım'ın çantası var, 50 bin dolar... Onu da sarayın bahçesinde yaksın, protesto etsin” dedi…çakma mal satmayı : MARKALARIN KENDİSİ TEŞFİK EDİYOR. yasak masak yalan.
çakma ürün imalatını MARKALAR KENDİ TEŞFİK EDİYOR. kendine rakip olacak CİDDİ BİR MARKA ÇIKMASINI ENGELLEMEK İÇİN. çakma marka üreticisi; vatan haini ile eşdeğerdir. EMEĞİ, HAMMADDEYİ TASARIMI KARAKTERİ heba etmektedir.
marka çantaya verecek o kadar para nerde 20 lira liklarla idare ediyoruz mecbur ... esnafımızın yaninda fransanın karsisindayiz
Yüz çakma ile uğraşacağımıza, bir marka yaratalım. Bakın deprem sonuçlarımıza; bunlar da çakma ev yapmanın bedeli. Fakire diyecek yok, zengin için hırsızlık açıkçası.
Elin Fransızı düşünmüş, tasarlamış, çantayı üretmiş, marka yapmış. Bunun için milyon dolar harcamış. Beleşçi esnaf konuya balıklama dalmış, çakmasını yapmış. Sonra ağlamalarda...Patent, telif, sınai mülkiyet gibi uluslararası onlarca yasa var. nerede o köfte bolluğu. Eziyet falan değil. Fransızın yaptığı doğru.
Esnafın kendiside biliyordur marka ürünün sahtesini satmanın hukuki olarak kendisine belirli sonuçlar doğuracağını ama BİŞEY OLMAZ diye düşünüp parayı daha cok nasıl kazanırım diye hesapsız kitapsız işlere girerse olacağı belli. Yani ticaret yapan bir esnaf bu tür şeyleri düşünemiyorsa, esnafım diye gezmesin ortalarda kapatsın gitsin dükkanı zaten
Kim olsa aynını yapar, markanın isim algısıyla satış yaparsan cezaya da bi zahmet katlanırsın. Bu her ülkede böyledir. Esnafta çakmasını satmayıversin çantanın.. Ayrıca yasalarımızca da uluslararası hukuka uygun fikir ve sınai hakların korunması vardır. Oldu ben marka yaratayım, ün yapayım, patent icin dünyanın evrağıyla uğraşayım. Sonra falanca ülkenin uyanık insanı benim yarattığım markadan isim hakkı bedeli ödemeden ekmek yesin. Yok öyle yağma. O zaman bu işler bu kadar basitse bizde bakkal dükkanı açalım, ismide mini a101 olsun, sonra gelsin markanın sahibi beni dava etsin, bende mağduru oynayayım. Nasıl ama ?