Prof.Dr. Alper Çabuk

Fosil Yakıtlar-3

Geçen haftalardaki iki yazımda iklim krizine bağlı ortaya çıkan sorunların çözümünde fosil yakıt kullanımının acilen sınırlanması gerektiğini, bu amaçla taşıtlarda ve elektrik üretiminde fosil yakıt kullanımından vazgeçilmesi konularından bahsetmiştim

26 Nisan 2021 09:01
A
a
Sütiş Eskişehir

Geçen haftalardaki iki yazımda iklim krizine bağlı ortaya çıkan sorunların çözümünde fosil yakıt kullanımının acilen sınırlanması gerektiğini, bu amaçla taşıtlarda ve elektrik üretiminde fosil yakıt kullanımından vazgeçilmesi konularından bahsetmiştim.  Bu hafta için de fosil yakıt kullanımının azaltılması bulmacasının çözümü için son parça olan ısıtma konusunda neler yapılabileceğinden bahsedeceğimi belirtmiştim. Ancak geçen hafta içinde aslında bu bulmacanın çözümüne katkı sağlamayı amaçlayan uluslararası bir zirve gerçekleşti. 40 ülke lideri ve Avrupa Birliği'nin (AB) katılımı ile 2 gün boyunca çevrimiçi olarak yapılan İklim Zirvesinde dünyanın geleceği konuşuldu.

ABD'nin ev sahipliğinde çevrimiçi olarak gerçekleştirilen İklim Zirvesi, ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris’in ve ABD Başkanı Joe Biden’ın açılış konuşması ile başladı. Açılış konuşmasında ABD Başkanı Joe Biden, iklim kriziyle mücadele açısından belirleyici 10 yıldayız vurgusu yaparken ve ABD adına iddialı hedefler açıkladı ve iklim değişikliğine yol açan karbon gazı salımlarını 2030 yılına kadar 2005 düzeyinin yüzde 50-52 altına çekmeyi, 2050 yılına kadar ise sıfır karbon emisyonu hedefine ulaşacaklarını vaat etti.  40 dünya liderinin önünde açıklanan bu vaat ile, dünyanın en çok karbon salımı yapan ülkelerinden biri olan ABD'nin daha önceki taahhüdü ikiye katlanmış oldu. Konuşmasında zirvenin ve önümüzdeki 10 yılda alınacak kararların önemine değinen Biden, “İşaretler açık, bilim inkar edilemez. Eylemsizliğin maliyeti artmaya devam ediyor. ABD beklemiyor. Sadece federal hükümetimiz olarak değil, ülkemizin her şehri ve eyaleti, küçük işletmeler, büyük şirketler, her alanda ABD’li işçiler, harekete geçmeye karar veriyoruz” ifadelerini kullandı. İklim krizini ele almanın istihdam oluşturma yönüne dikkat çeken Biden, “İklim eylemleri içinde olağanüstü iş imkanları ve harekete geçirilmeye hazır ekonomik fırsatlar yer alıyor. Hem bugün kullanabileceğimiz, hem de yarın icat edeceğimiz temiz teknolojiyi üretmek ve dağıtmak için kritik bir altyapı oluşturmak istiyorum” dedi. Biden, “Hepimiz ve özellikle dünyanın en büyük ekonomilerini temsil eden bizler adım atmalıyız. Temiz enerji geleceğine harekete geçen ve insanlarına cesur yatırımlar yapanların, yarın iyi işleri kazanacağını ve ekonomilerini daha dirençli ve rekabetçi hale getireceğini biliyorsunuz” dedi.
 
Japonya Başbakanı Yoshihide Suga ise, Japonya’nın karbon emisyonlarının küresel ölçekte azaltılmasında liderlik göstermeye hazır olduğunu ifade etti. Suga, Japonya’nın 2013 mali yılında yüzde 26 olarak açıkladığı karbon salınımını azaltma hedefini yüzde 46’ya çıkararak geleceğe devasa bir adım attığını belirtti. Hükümet olarak, sıfır karbon emisyonu hedefini 2050’ye dek gerçekleştirmeyi taahhüt ettiklerini kaydeden Suga, bu hedefin Japonya’nın büyüme stratejilerinin temel dayanağı olduğunu sözlerine ekledi. Japonya Başbakanı,”2050 hedefimiz doğrultusunda ve şimdi daha da büyük bir hedef olarak 2030’a kadar sera gazı emisyonunu yüzde 46 oranında düşürmeyi hedeflediğimizi ilan ediyoruz” ifadelerini kullandı.
 
Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ise, 2030'a kadar karbon emisyonunu en düşük seviyeye indirmeyi, 2060'dan önce ise sıfır karbon emisyonuna ulaşmayı planladıklarını açıkladı.  Şi, iklim değişikliği ile mücadelenin ilk unsurunun insan ve doğa arasındaki uyuma bağlı kalınması gerektiği olduğunu vurguladı. Şi, "Doğa ana bizi besledi, doğayı köklerimiz gibi görmeliyiz. Doğaya saygı göstermeliyiz, korumalıyız. Doğanın kanunlarına uymalıyız" dedi. Şi, iklim değişikliği ile mücadelenin ikinci unsurunun 'yeşil kalkınma' olduğunu vurguladı ve "Çevreyi korumak, verimliliği korumaktır ve çevreyi geliştirmek verimliliği artırmaktır." diye konuştu. Şi, iklim değişikliğiyle mücadelenin üçüncü unsurunun "sistematik yönetişim" olduğunu ifade etti. Çin Devlet Başkanı Şi, "Doğanın bütün unsurları ve alanları arasında dengeyi sağlamalıyız ve ekosistemde tam bir denge elde etmeliyiz" dedi. Şi, insan merkezli bir yaklaşımın iklim değişikliği ile mücadelenin dördüncü unsuru olduğunu belirterek, mücadelenin gelecek nesillere karşı bir sorumluluk olduğunun altını çizdi. Çin Devlet Başkanı, beşinci unsur olarak 'çok taraflılık' vurgusu yaptı. Şi, uluslararası hukuk temelinde çalışmanın önemine vurgu yaparak, Birleşmiş Milletler (BM) Paris anlaşmasına uyulması çağrısında bulundu. Şi, iklim değişikliği ile mücadelenin altıncı unsurunun 'ortak ama farklılaşmış sorumluluklar' olduğunu belirtti. Şi, iklim yönetişiminde gelişmiş ülkelerin diğer ülkelere karşı sorumluluklarını vurguladı. Şi, aynı amaçlar doğrultusunda ortaklaşa yürütülecek mücadele ile küresel iklim ve çevre sorunlarının üstesinden gelineceğini belirtti.
 
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ise, iklim konusunda uluslararası iş birliğine açık olduklarını belirtti ve tüm ülkeleri bu konuda bilimsel çalışma yapmaya çağırdı. Konuşmasında Putin, yabancı yatırımcıları yenilenebilir enerjiye teşvik edeceklerini söyleyen Putin, "Rusya'da hem karbon emisyonlarını kontrol etmeye hem de bunların azaltılması için teşvikler yaratmayı sağlayan daha fazla mevzuat hazırlamak için aktif bir çaba gösteriyoruz" dedi.  BM aracılığıyla sağlanan evrensel mutabakatların, devletlerin sera gazı emisyonlarını kontrol etme ve azaltma konusundaki ortak çalışması için güvenilir bir yasal dayanak teşkil ettiğine inandıklarını belirten Putin, "Rusya'nın bu alandaki uluslararası yükümlülüklerini yerine getirmeye sorumluluk bilinciyle yaklaştığını vurgulamak istiyorum. Her şeyden önce bu, BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi, Kyoto Protokolü ve Paris Anlaşması'nın uygulanmasını kapsıyor. Ülkemizde karbon emisyonlarının kontrolünü sağlayan ve azaltılmasını teşvik eden modern bir mevzuat hazırlanması için yoğun bir şekilde çalışıyoruz" dedi. Dünkü Federal Meclis konuşmasında 2050 yılına kadar Rusya'da birikmiş net emisyon hacmini önemli ölçüde sınırlandırma hedefi koyduklarını açıkladığını anımsatan Putin, "Rusya'nın yüzölçümünün büyüklüğüne, coğrafyasının, ikliminin ve ekonomik yapısının özelliklerine rağmen, bu hedefin ulaşılabilir olduğuna eminim. Rusya, 1990 yılına kıyasla sera gazı emisyonlarını diğer birçok ülkeden daha fazla düşürdü. Bu emisyonlar yarı yarıya azaldı. Bu, Rus sanayisinde ve enerji sektöründe son 20 yıldır devam eden köklü yeniden yapılanmasının bir sonucu" ifadelerini kullandı.  Putin, Rusya'nın temiz teknolojilere yatırım yapmak isteyen yabancı şirketler için ayrıcalık sunma olasılığını değerlendirmeye hazır olduğunun altını çizerken, küresel kalkınmanın istisnasız tüm ülkeler için sadece 'yeşil' değil, aynı zamanda sürdürülebilir olması gerektiğini de ifade etti. 
 
Zirvede Brezilya Devlet Başkanı Jair Bolsonaro, 2050'ye kadar sıfır karbona ulaşacaklarını belirtirken, Kanada Başbakanı Justin Trudeau, 2030'a kadar emisyon oranlarını yüzde 40-45 düşürmeyi istediklerini söyledi. 
 
Tüm bu dünya liderlerinin kendi ülkeleri için öngördükleri kalkınma hedeflerinde sera gazı emisyonlarını önemli ölçüde azaltacak tedbirler almak ve aslında alınmayan tedbirlerin maliyetinin kalkınmanın sürdürülebilirliği açısından çok daha fazla olduğu vurgusu var. Biden’in ifade ettiği gibi tüm ülkelerin temiz enerji adına cesur adımlar atması ve daha sürdürülebilir bir gelecek için yarışılması gerekiyor. Çağımızın bu varoluşsal kriziyle ancak böyle başa çıkabileceğimizi ve bunun ne kadar önemli olduğunu bilmeliyiz. Ülke olarak artık biz de fosil yakıtları enerji üretiminde, taşıtlarda, sanayide, ısınmada kullanma konusunda sınırlamalar ortaya koymalı, alternatifleri teşvik etmeli ve tüm gelişmiş ülkeler gibi bunun kalkınmanın engeli değil, kalkınmanın artık tek yolu olduğu bilincine erişmeliyiz.
 
Herkese sağlıklı ve mutlu bir hafta dilerim.

Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi