Formüller çöp!

Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Ayşe ünlüce, görevinden istifa ederek Meclis üyesi olacağını açıkladı.
Ünlüce, bu kararı elbette Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen ile birlikte aldı. Ünlüce’nin Meclis üyesi adaylığı ile Büyükerşen, hem CHP’lilere hem de AK Partililere şu mesajı verdi:
-Adayım!



CHP’lilere niçin mesaj verdiğini biliyorsunuz, “Yılmaz hoca bırakırsa aday olmak isteyenler” vardı. Kibar şekilde mesajı iletmiş oldu. Herkes yerine!
Bir de medya dünyamızda çeşitli formüller yazılıp çiziliyor.
En çok söylenen formül şu:
-Seçimlerden sonra Yılmaz hoca görevi bırakacak,  Ahmet Ataç veya Kazım Kurt Büyükşehir Belediye başkanı olacak.
Bence böyle bir olay mümkün değil!  Formüller, inandırıcılıktan ve gerçeklikten uzak…
Yılmaz hoca ile Ayşe Ünlüce 6 yıl birlikte görev yaptı. Son derece de uyumlu çalıştılar. Şimdi bu uyumlu çalışmalarını siyasi olarak da devam ettirecekler
 
 

ERDİR HAK ETTİ!

Ayşe Ünlüce’nin istifa etmesiyle boşalan Genel sekreterlik koltuğuna vekaleten Recai Erdir atandı.



Erdir’i çok uzun yıllardır tanırız. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’nin en kıdemli bürokratları arasında yer alıyor.
30 yılı aşkın bir süredir belediyede görev yapan erdir, şube müdürlükleri,  daire başkanlıkları yaptı. Kısa süre önce Genel sekreter yardımcılığına getirilmişti.
Erdir’i tebrik ediyor, görevinde başarılar diliyoruz…
 

GAZETECİNİN HAYATI!

 
Günümüzden tam 140 yıl önce…
John Swinton, The New York Tribune'ün 1880'lerdeki editörüydü…
O yıllarda meslektaşlarına yönelik yaptığı bir konuşmayı bugün de geçerliliğini koruyor:
-Amerika'da ücra kasabalarda olmadıkça bağımsız basın diye bir şey yoktur. Bunu siz de biliyorsunuz, ben de biliyorum. İçinizden hiçbiri kendi gerçek düşüncelerini yazmaya cesaret edemez, etseniz bile baştan bilirsiniz ki bu yazdıklarınız asla basılmayacaktır.
-Bana, samimi düşüncelerimi çalıştığım gazeteye yazmamam için haftada 150 dolar veriyorlar. Sizlerin durumu da aşağı yukarı benimkiyle aynı.Ve gerçek düşüncelerinizi yazma ahmaklığını yapacak olursanız sokaklarda kendinize başka bir iş ararsınız. New York gazetecilerinin işi hakikati ortadan kaldırmak, dobra dobra yalan söylemek, saptırmak, iftira etmek, yaltaklanmak ve günlük ekmeği uğruna halkını ve ülkesini satmaktır.
-"Bağımsız Basın" kutlaması yapmanın ne büyük bir budalalık olduğunu siz de biliyorsunuz, ben de biliyorum. Bizler sahne arkasındaki zenginlerin oyuncakları ve kullarıyız. Bizler hoplayıp zıplayan kuklalarız; iplerimizi çekiyorlar ve bizler de oynuyoruz. Yeteneklerimiz, imkânlarımız ve hayatlarımız başka insanların elinde.
…/…
140 yıl önce bu konuşmayı yapmış. Günümüzdeki Dünyada, Türkiye’de ve Eskişehir’de basının durumu böyledir! Türkiye’yi “Küçük Amerika” yapmak isteyenler, en azından bunu medyada başardılar…
Bunu en iyi biz gazeteciler biliyoruz…
 

KİMDİR?

 Akıllı kimdir? Sorusuna nasıl yanıt verilir...
-Herkesten öğrenen...
Peki kuvvetli kimdir?
-Hırslarını yenen...
Ya zengin kimdir?
-Halinden memnun olan...
 

GÜNÜN SÖZÜ!

Gördüklerinizin yalnız yarısına inanın, duyduklarınızın hiçbirine.

Edgar Allan Poe

GÜNÜN KARİKATÜRÜ