Felaket bağıra bağıra geliyor

İnşaat Mühendisleri Odası Şube Başkanı Orkun Kılıç, İzmir'de yaşanan depremin bir benzerinin Eskişehir'de yaşanması durumunda büyük bir felaketle karşılaşabileceğimizi belirtti. Aslında Orkun Kılıç, Eskişehirlileri yaklaşan büyük felakete karşı uyaran ilk kişi değil. Kılıç gibi işini bilen mühendisler, mimarlar, şehir plancıları ve jeologlar hep aynı şeyi söylüyor. Eskişehir'de büyük bir deprem olması an meselesi ve bu depreme hazır değiliz.

Porsuk çevresine kurulan kentimiz tarım için son derece verimli bir alan üzerinde bulunuyor. Porsuk'un yıllar içinde taşıdığı tortulu zemin, inşaat yapmak için ideal bir zemin değil. Böyle arazilerde ancak sıkı kurallara uyarak ve yatırım maliyetini artırarak güvenli binalar yapılabilir. Ancak bizim memlekette, "Bi şeycik olmaz güzel ağbim" zihniyeti hâkim olduğu için kurallara ne kadar uyulduğunu bilemiyoruz. Netice itibarıyla "Kaza geliyorum demez" sözü deprem için geçerli değil. Ortada bağıra bağıra gelen mir felaket var. Ancak biz kulaklarımızı tıkamış durumdayız. Bugün tıkadığımız o kulaklar yarın, "Sesimi duyan var mı?" feryatlarına alışsalar iyi olur.
 

AK Parti ve CHP anlaştı

Eskişehir Büyükşehir Belediyesi, yine tüm Türkiye'ye örnek olacak bir başarıya imza attı. Bilindiği gibi Büyükerşen yönetimi, bu hizmet döneminde kırsal kalkınmaya önem vereceğini açıklamıştı. Milyonlarca marul ve domates fidelerini ücretsiz dağıtan Büyükşehir, aynı zamanda yüz binlerce – evet yanlış okumadınız – yüz binlerce dut fidesi dağıtarak ipekciliğin gelişmesine vesile olmuştu. Büyükşehir aynı zamanda manda üretimini de desteklemişti. Son zamanlarda koyun üretimini de destekleyen Büyükşehir Belediyesi'ni tebrik ederiz.

Daha önce Mahmudiye, Mihalıççık, Seyitgazi ve Alpu Belediyeleriyle protokol imzalayarak bazı tarım alanlarının kullanılmasını sağlayan Büyükşehir Belediyesini tebrik etmiştik. Ancak Mahmudiye, Alpu ve Seyitgazi Belediyelerinin CHP'li olduğuna, Mihalıççık Belediyesi'nin de "Doğan görünümlü Şahin" olduğuna; yani aslında DSP'liden ziyade CHP'li sayılabileceğine dikkat çekmiştik. Ve demiştik ki, "Büyükşehir Belediyesi AK Partili ve MHP'li belediyelerle de anlaşırsa çok güzel olur..."

Şimdi sevinçle gözlemliyoruz ki Büyükerşen yönetimi parti ayrımı yapmadan kırsal kalkınmaya yatırım yapmaya devam ediyor. Son olarak Mahmudiye, Sivrihisar ve Büyükşehir Belediyeleri arasında da bir protokol imzalandı. İmzalayan eller dert görmesin. Hepimiz biliyoruz ki AK Partili Hadid Yüzügüllü de Mihalgazili Zeynep Akgün de başarılı reisler. Kendi halkını düşünen ve partizanlığı ikinci plana atan belediye başkanlarımızı tebrik ederiz. Demek AK Partili ve CHP'liler halkın çıkarları için bir araya gelebiliyorlarmış. Örnek olmasını temenni ederiz.