Söz konusu Eskişehirspor olunca, ne sorular, ne cevaplar, ne hedefler, ne de beklentiler son bulmuyor. Göğsümüzün ortasında birçok şeyden daha öne koyduğumuz bu siyah kırmızı sevda nasıl daha ileriye, daha güzele gider? Bunu başarmak için biz bu işin neresinden tutmalıyız diye soran binlerce taraftarla birlikte gerçekten büyük bir camiadan öte büyük bir aileyiz.
Bu duyguyu önceki akşam Eskişehirspor Başkanı Mesut Hoşcan’ı ağırladığımız Soruyoruz’da bir kez daha net bir şekilde hissederek, büyük mutluluk yaşadım.
Yüzlerce soru, yüzlerce temenni, yüzlerce beklenti arasında, birazda sınırlı bir zaman diliminde çok önemli şeyler konuştuk Hoşcan ile…
Ayrıntılar bugün ki spor sayfamızda yer alacak. Ama programda en öne çıkan ifadenin “önümüzdeki sene gerçek anlamda Feda yılı olacak” açıklaması olduğunun altını bir kez daha çizmek istedim.
Hatırlarsınız, bu cümleyi daha kongre sürecinin hemen akabinde kullanmış ve bu seneyi de içine alan 2-3 sezonluk bir feda’nın Eskişehirspor’un geleceğine en büyük yatırım olacağını vurgulamıştım. Bu anlamda bu ayağı yere basan düşüncenin “sürekli aydınlık için bir dakika karanlık” eylemi gibi iyi niyetli, onarıcı ve bazılarının hoşuna gitmese bile son derece önemli olduğu aşikâr. Her sene gerçekten hedef kovalayabilecek ve her sene şampiyon olma potansiyeli olan bir Eskişehirspor için sadece önce güven değil, önce sabır sloganını da yavaş yavaş algılamak zorundayız.
Sadece Taraftar Feda demeyecek!
Feda’yı fedakârlığı sadece yöneticiler ve taraftar yapmayacak. Bu şehrin menfaatine, bu şehrin katma değerine ve ortak paydası olan Eskişehirspor’a bu şehri yönetmek için talip olanlar, ticaret ve sanayi’ye yön verenler ve geçimini bu şehirden kazananlarda iştirak etmeli.
Büyükşehir, Odunpazarı ve Tepebaşı Belediye Başkanlığı koltuğuna oturacak kişiler kim olur bilemem ama kim olursa olsun bu feda yılında takıma ciddi katkı yapmalı. Mevzuat izin vermiyor bahanesinin başka şehirlerde geçerli olmadığını görüyoruz.
Ticaret ve Sanayi Odaları göstermelik değil, önemli maddi katkılar yapmalı, hatta proje bazlı ve sürekliliği olan gelirler için bu konuda iş birliği yapmaları kesinlikle şart.
Bu şehrin gururu dediğimiz Üniversitelerimiz, imkân varsa maddi, yoksa manevi anlamda bu takıma destek olmalı. Tesisleşme, plan, proje, altyapı desteğinde ya da amatör branşların hayata geçirilmesinde katkı sağlayamayacaklarsa yazık.
Ve bu şehirden ciddi kazançlar elde ettikleri halde, şehre katkı sunmakta cimri olanlar. En azından Eskişehirspor konusunda artık bu alışkanlığı sona erdirmeli. Her sene bu işi sadece ETİ’ ye bırakıp kenardan seyretmekle ne taraftar, ne de iş adamı olunmuyor. En azından seneye biraz da onlar FEDA demeli. Yoksa Feda’nın bir anlamı olmaz.
Küfür, geleceğimizi çalıyor
Programdan öne çıkarmak istediğim bir başka önemli detay ise bunca borç içinde taraftarlarımızın küfür etmeleri yüzünden aldığımız ciddi para cezaları. Yoksa zamanda 600 Bin TL gibi ciddi bir rakam son derece üzücü. Lütfen yeni yasada bunun affının olmadığını ve renkli şovlarıyla örnek olan Eskişehir tribünlerine bu durumun yakışmadığını iyice idrak edelim. Çünkü edilen her küfür geleceğimizden çalıyor, unutmayalım.