27 Gün önce kaçak dedik. Sustunuz
26 Gün önce kaçak dedik. Sustunuz
25 Gün önce kaçak dedik. İftira dediniz.
24, 23, 22, 21…7, 6, 5, 4, 3, 2, 1 Ya sustunuz, Ya İftira dediniz.
Kaçak olduğunuzu mecliste tüm kamuoyu öğrendi
BUGÜN; Yine sustunuz
Allahtan meclis iftira atıyor demediniz ama meclisten tek bir satır haber, durumdan tek bir vazife çıkartmadınız.
Siz cesaret, dürüstlük, güven abidesi değil miydiniz? Siz herkese ahlak dersi vermiyor muydunuz?
Siz imar konuları ile her noktada yıllardır savaşıyoruz yazıları yazmıyor muydunuz?
Ne demişler;
Lafla peynir gemisi yürümez, aynası iştir kişinin lafa bakılmaz…
Takipçisiyiz…
Tepebaşı Belediye Meclisi toplantısında AK Parti grubu adına Vahap Ata sordu, Başkan Ataç cevapladı ve günlerdir iddia ettiğimiz bir gerçek daha günyüzüne çıktı. Başkan Ataç, “Sakarya Gazetesi’ne yıllardır hepimiz girip çıkıyoruz, çekme mesafelerine uyulmadığı ve 3 metrelik yan ve ön cepheden ihlal olduğunu ortada, evrakları bekliyoruz, gereken yapılacak” deyince verdiğimiz onur mücadelesinde haklı olmanın gururunu yaşadık bir kez daha.
Şimdi evraklar bekleniyor, resmi prosedür başlamış ve inceleme bittiğinde kaçınılmaz bir gerçekle karşı karşıya kalacak Sakarya Gazetesi; Yıkılacak ya da taşınacak ama yıllardır kaçak ofiste faaliyet göstermesi yanına kar kalmayacak elbette, her fırsatta hatırlatacağız ve sürecin takipçisi olacağız.
Mavi Ada’ya Armut değil Balkabağı diyen Hakkı Sağlam’a da bir kabak tatlısı borcumuz olsun.
Sayın Ataç ve Ata Sakarya’ya dikkat edin…
Sakarya Gazetesi hakkındaki duruma gündem dışı söz alarak incelenmesini isteyen isim Ak Partili Vahap Ata oldu. Durumla ilgili açıklamayı yapmak ise Başkan Ahmet Ataç’a düştü.
Yıllardır kamufle etmeyi başardıkları bu durumun açığa çıkması eminim ki Sakarya Gazetesi yöneticilerini çılgına çevirmiştir. Sırf bu durum yüzünden yalan yanlış haberlerle her iki isim içinde kötü haberler yapma eğilimine girerlerse hiç şaşırmam. O yüzden aman dikkat diyorum iki isme
SSG: Sakarya sizi gözetliyor
Sayın Sağlam ben televizyoncuyum…
Öyle yazmıştı Sayın Sağlam aylar önce. Eskişehir günlüğü isimli köşede sözüm ona beni rencide etmek ve gazeteci değilsin demek için televizyoncu Soner Yüksel demişti. O gün habertesi isimli programda şu cevabı vermiştim kendisine, “Eğer senin yaptığın mesleğin adı gazetecilik ise ben televizyoncu olmakla gurur duyuyorum”
Aradan aylar geçti geldik bugüne Sayın Sağlam; Unutma o televizyoncunun sorduğu sorulara cevap veremeyen, yazdığı gerçekleri inkâr edemeyen Hodri Meydan deyişine karşılık veremeyen birisine Yazı İşleri Müdürü diyorlar gerisini var sen düşün.
Tepebaşı Meclisi’nden izlenimler
Gündem hassas olunca medyanın ilgisi daha yoğun oldu. Herkes ne konuşulduysa duydu, ne yapıldıysa gördü. Sakarya, Anadolu hakkında yazdı Vahap Ata sordu, Anadolu, Sakarya hakkında yazdı soran yine Vahap Ata oldu. CHP’li bazı isimler ise her zaman olduğu gibi işine gelmeyen konuları izlemekle yetindi. Oysa sürecin ilk başında Sakarya’nın iddiaları hakkında meclise ilk açıklama talebini gündem dışı söz alarak CHP grubu yapmıştı, sözüm ona Ak parti grubuna gol atmışlardı. Ancak sonrasındaki sessizlik özellikle Anadolu Gazetesi iddiaları hakkında hiçbir açıklama talebinde olmamaları düşündürücü geldi bizlere. Öte yandan Vahap Ata’nın sadece Sakarya Gazetesi iddialarını değil Anadolu Gazetesi iddialarını da dikkate alarak meclise sunması kendisi hakkında acaba taraf mı diye düşünenleri yanıltan önemli bir adım oldu. Yani süreç Tepebaşı Belediye Meclisi açısından kimin cesur, kimin objektif, kimin taraflı davrandığını ortaya çıkaran farklı bir sınav oldu bu kez.