ESTV önemli konukları ağırladı
3 Milletvekili, 1 belediye başkanı ve nerdeyse 70 bin üyesi olan bir teşkilatın başkanı
ES TV ekranlarına aynı anda konuk oldular.
Böylesi bir tablo kırk yılda bir olur elbette o yüzden hem programı yapan bizler hem de ekran başındakiler için gayet iyi bir program oldu.
Sevgili Murat Taşkın, Sadi Seda ve ben sorduk Nabi Avcı, Salih Koca, Ülker Can, Burhan Sakallı, Süleyman Reyhan cevapladı. Ama en çok Nabi Avcı cevapladı. Zaten en çok soruyu ister istemez ona sorduk ve diğer konuklarımıza sorduğumuz soruların nirengi noktası da genelde kendisi oldu.
Haftaya bu programdan akılda kalan izlenimlerle başlayalım istedim.
— Öncelikle Nabi Hoca iletişim profesörü olmanın tüm avantajını kullandı program boyunca. Hem her konuda hakim güç oldu hem de polemik yaratabilecek açıklamalardan kolaylıkla sıyrılmayı bildi.
— Bakan Kılıç ile yoğun bir gün geçirmelerine rağmen tüm Ak Parti kurmayları dinamik ve dinç gözüktü.
— İl Başkanlığına yeniden aday olan ve büyük bir sürpriz olmazsa tekrar seçilecek Süleyman Reyhan milletvekilliği düşünüyor musunuz sorusuna evet demedi ama bizim için önemli olan hayır da dememesiydi.
— Tüm konuklar Nabi Hoca’nın olurunu alarak konuşmaya başladı ve cevap verirlerken de sık sık göz göze gelerek onun verdiği tepkileri kontrol ettiler.
—Murat Taşkın’ın Burhan Sakallı Büyükşehir Belediye Başkanlığı için aday mı sorusuna verilen cevaplar biraz boşlukta kaldı. İçimden bir ses sanki ‘Evet’ şıkkının daha ağır bastığını söyledi.
— Ülker Can tebessüm konusunda vekilliğin ilk döneminden sonra yakaladığı ivmeyi biraz daha artırmıştı. Belki de başarılı bir dönem geçirmiş olmanın mutluluğu herkesin gözlerinden okunuyordu.
—2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti ile ilgili kafamdaki boşlukları hala dolduramadım ama dolduracak mercinin kurulacak ajans olduğunu idrak edebildim.
—Odunpazarı bölgesindeki umumi tuvalet sorununun çözümü için düğmeye basıldığını ve bölgedeki bana kalırsa en ciddi eksiklerden birinin giderileceğini öğrendim.
Ve en önemlisi bir daha böyle bir program yaparsak ya süreyi uzatmanın ya da konuk sayısını azaltmanın daha sağlıklı olacağına kanaat getirdim. Bir de program da dile getirdim ama bir kez daha söylemekte fayda var. Kravatsız toplantıları gizli olduğu için çok merak ediyorum. Bir gün bir akademisyen kılığında çaktırmadan bu toplantılara girmeye çalışacağım. Yok bu kadar zahmet etme diyenler varsa en azından her basın kurumundan bir temsilcinin girmesine izin verilmesini talep ediyor herkese iyi haftalar diliyorum.