Dün bir kardeşim telefon etti. Bu kardeşim ESOGÜ Kardiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi 1993 yılında Profesör olan Afyon Bolvadin doğumlu Prof. Dr. Alparslan Birdane’nin de rektör adayı olduğunu söyledi.
Bugüne kadar Prof. Dr. Alparslan Birdane’nin adaylık için adı sanı duyulmamıştı. Daha doğrusu benim kulağıma gelmemişti.
17 Ağustos Pazartesi günü yapılacak olan seçimlerde mevcut Rektör Prof. Dr. Hasan Gönen ile birlikte Prof. Dr. Hasan Tosun, Prof. Dr. Muammer Kaya, Prof. Dr. Ejder Okumuş ve Prof. Dr. Adnan Şahin adaylıklarını kamuoyuna duyurmuşlardı.
12 günden beri Eskişehir gündeminden uzaktım. Bu süre içerisinde Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alparslan Birdane’nin rektörlük adaylığı açıklaması olup olmadığını araştırdım. Resmi bir açıklama yapmamış.
Ancak üniversite içerisinde öğretim üyeleri arasında Alparslan Hoca, adaylık için görüşmeler yapmaya başlamış.. Nabız yoklamış. Herhalde öğretim üyelerinden gerekli desteği görmüş olacak ki, ’bu yarışta ben de varım’ diyerek kolları sıvamış.
Prof. Dr. Alparslan Birdane, 2 bin 700 uzman kardiyolog hekimlerin üye olduğu ve kendi alanındaki derneklerin en büyüğü olan Türk Kardiyoloji Derneğinin 17 Mayıs 2014 tarihinde yapılan olağan kongresinde Hipertansiyon Çalışma Grubu Başkanlığı’na seçilmiş.
2013’DE PROFESÖR OLMUŞ
ESNAF PANKRATLA KUTLAMIŞ
1971 yılında Bolvadin’de doğan ve eğitim hayatı boyunca kazandığı başarılarla ilçenin gururu olan Prof. Dr. Alparslan Birdane, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Dâhili Bilimler Kardiyoloji Ana Bilim Dalında uzmanlaştıktan sonra kademe kademe tezlerini ve üniversitede ki görevine devam ederek 2013 yılında profesör oldu.
Bolvadinli Avukat İsmail Birdane’nin dört evladından birisi olan Prof. Dr. Birdane’nin, Profesör olduğu gün ilçe esnafları işyerinin önüne koydukları üzerinde, ”Şehrimizin gururu genç profesörümüzü tebrik ediyoruz. Ayakta alkışlıyoruz" yazılı pankartla tebrik etmişler.
‘ADAYLIĞI KESİN’
17 Ağustos Pazartesi günü yapılacak rektörlük seçimlerinin sonucunu bugünden bilmek elbette ki mümkün değil. Zaten seçimde birinci çıkan ismin rektör olarak atanacak diye bir zorunlulukta yok. Bunun örneklerini geçmiş yıllarda yapılan seçimlerde yaşadık.
Örneğin bugün CHP milletvekili olan Prof. Dr. Gaye Usluer, geçtiğimiz seçimlerde sandıktan birinci çıkmasına rağmen atanmamıştı.
Dün bana telefon eden AK Parti’ye de yakın olduğunu bildiği kardeşim ESOGÜ Kardiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alparslan Birdane’nin sandıktan birinci çıkacağına inandığını, ikinci veya üçüncü olsa da YÖK’ün Cumhurbaşkanlığına göndereceği üç adayın içerisinde kesinlikle olacağını da söyledi.
Telefonu kapatırken de, ’Sadi ağabey. Birdane Hoca’yı yakından takip et. Seçimde hiç tahmin edemeyeceğin sayıda oy alacak. Rektör olarak atanmasını da ben kesin gözüyle bakıyorum’ dedi.
17 Ağustos’ta yapılacak olan ESOGÜ Rektörlük seçimlerinde yarışacak 6 rektör adayına başarılar diliyorum. Yukarıda da yazdım. Seçimin sonucunu sandıklar açılmadıkça bilmek mümkün değil. Sandıktan birinci çıkan adayın da atanacağına dair bir hüküm de yok.
Bekleyip göreceğiz. Sandıktan kim birinci çıkacak?
Birinci çıkan isim mi rektör olarak atanacak?
Yoksa geçmiş yıllarda olduğu gibi Cumhurbaşkanı YÖK’ün gönderdiği listedeki isimler arasında liste başı olmayan ismi mi rektör olarak atayacak?
Bu soruların cevaplarını büyük ihtimalle Ağustos ayı sonu ve Eylül başlarında öğreneceğiz.
Resimaltı: Prof. Dr. Alparslan Birdane 2-Bolvadinlilerin Birdane Hoca’nın profesör olduğu gün işyerlerinin kapılarının önüne koydukları afişler.
SARI ÇİZGİLERİ TAKAN YOK
Bazı cadde ve sokaklarda esnafların kaldırımları işgal ettiklerini defalarca yazdık. Biz yazınca zabıta ekipleri sadece o bölgeye gelip, eğer kaldırım işgalini görürse ikaz edip giderdi.
Esnaflarda zabıta memurlarının ikazlarından sonra işyerinin önündeki fazladan çıkardığı eşyalarını alıp, dükkânının içine koyar. Zabıta memurları gittikten yarım saat sonra yine çıkarırdı.
İşte bunun önüne geçmek için Odunpazarı Belediyesi, bazı cadde ve sokaklardaki kaldırımlardaki işyerlerinin önlerine sarı çizgi çizdi. Sözde işgaliyeler bu sarı çizgiyi geçmeyecekti. Geçtiği takdirde esnaflara gereken işlem yapılacaktı.
Uygulama başladıktan bu yana sarı çizgi ihlallerinin olup olmadığını takip ediyorum. Bazı esnaflar sarı çizgi kuralına uymuş, bazıları ise uymamayı tercih ediyor. Sarı çizgi varmış, yokmuş onlar için fark etmiyor.
Asarcıklı ve Hamamyolu Caddelerini özellikle gezdim. Kaç günlerdir de ‘acaba belediyeden birisi görürde ikaz ederler mi diye’ bekledim. Belediye Zabıta ekiplerini bir gün sarı çizgi uygulamasına uyulup uyulmadığını kontrol ettiklerini görmedim. Zaten kontrol yapılsa birçok esnafın uymadıklarını görecekler.
Eğer belirlenen kurala esnaf uymayacaksa o çizgi neden çekildi. Yok, ‘sarı çizginin dışına çıkılmayacaksa neden bunun denetimi yapılmıyor? Aynı cadde üzerinde dükkânların önüne baktığımda birisi kurala uymuş, çizgiyi taşmadan ürünlerini teşhir etmeye çalışırken, hemen yanındaki bir başka esnaf ise çizgiyi en az 15-20 santim geçmiş.
Bir esnaf Hamamyolu Caddesinden geçerken önümü kesti.
‘Sadi Bey dükkânların önüne bir bakın. Kural tanımayan esnaflar acaba Odunpazarı Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekipleri tarafından torpilli olduklarından dolayı mı çizgiyi aşmışlar. Biz şikâyet edersek zabıta takmaz. Siz yazarsanız en azından başkan okurda zabıtaya hesap sorar’ dedi.
Ben başkan hesap sorsun diye yazmadım. Kurala uyan ile uymayan arasındaki haksız rekabetin sona erdirilmesine aracı olmak istedim. Bakalım bu yazıdan sonra gerçekten oluşan haksız rekabet sona erdirilecek mi?
Not: Bu yazıyı 2013 yılında yazmıştım. Dün Hamam Yolundan geçerken üç esnaf önüme geçerek sarı çizgiye uyulmamasından yakındılar. Demek ki geçen 2 yıl da Sarı Çizgi ’ye uyulup uyulmadığı konusunda bir denetim yapılmamış. Umarım bu yazıdan sonra Odunpazarı Belediyesi Zabıta ekipleri gerekeni yapar.
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...