Eskişehirspor'un adı bedava kullanılmasın!

Eskişehir’de garip işler oluyor! Bu işler yapılırken mutlaka bir kılıf bulunuyor. Hatırlarsınız, bir süre önce Eskişehir’in merkezinde bulunan ESPARK AVM, “otoparkın ücretli olması” yönünde bir karar almıştı…

Sanırım, bu kararın Eskişehirliler tarafından tepki göreceğini düşünerek, “Otopark gelirinden Eskişehirspor’a pay verileceğini” açıklamıştı…

İlk başta Eskişehirspor sevdalıları “Madem Eskişehirspor’a destek gelecek o halde, bu kararı eleştirmeyelim” diye düşündüler…

Sonuçta “dağ fare doğurdu”

Otopark geliri olarak Eskişehirspor’a sadece ayda 5 bin lira veriliyormuş. Haberi dün gazetemizin manşetinde okuduk.

3 saat için 8 lira, 4 saat için ise 10 lira otopark ücreti alınıyormuş!

• Bu parayı kim veriyor, Eskişehirliler…

• AVM’lerden kim alış veriş yapıyor, Eskişehirliler…

• AVM’nin yapıldığı yer Eskişehir’in merkezi!

Hem Eskişehirspor’un adını kullanıyorlar, hem de oldukça komik bir ücret ödüyorlar. Sanırım bir başka şehirde buna rastlamak mümkün değil!

Bence Eskişehirspor yönetiminin yapması gereken iş, bu anlaşmayı gözden geçirmek olmalı! Eskişehirspor’a gerçek anlamda maddi katkı sağlayacak bir proje üzerinde anlaşsınlar.

“Otoparkı paralı yaptık ama Eskişehirspor’a yardım yapıyoruz” söyleminin ne yazık ki iyi niyetli olmadığını gördük!

KESİNLİKLE KESİNLİKLE

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz’un, açıklamaları dikkat çekiciydi…

Hele şu cümle derin felsefi izler taşıyor:

- Hiçbir şey olmasa bile biz diyoruz ki kesinlikle bir şeyler oldu!

Önemli yayın organlarından derlediğim birkaç cümlesini sizlerle paylaşmak istiyorum…

Felsefi derinliğini anlamanız için açıklamalarından bir bölümünü özetliyorum!

CNN:

-Peki hiçbir şey olmadıysa sandıkta nasıl bu kadar oy aşağı düştü? AK Parti’nin lehine kayıtlara geçildi ve fark azalmış oldu? Hiçbir şey olmasa bile biz diyoruz ki kesinlikle bir şeyler oldu.

Yeni Şafak:

-Bence bir parça kusurumuz vardı. Fakat ortada kanunun dışına çıkan, bizim kesinlikle fark edemeyeceğimiz, seçimden önce fark edemeyeceğimiz, seçim günü fark edemeyeceğim bir takım kanunsuz işlemler yapıldı.

SANAYİCİNİN MUTLULUĞU!

Eskişehir Sanayi Odası (ESO) Başkanı Celalettin Kesikbaş, önceki akşam ES TV ekranlarındaydı. Arif Anbar’ın sorularını yanıtladı…

Bir çok kişinin kafasındaki “sanayici” rolüne dikkat çekti!

“Patron” “Sanayici” “iş adamı” denilince aklımıza ne geliyor! Türkiye bir dönem Yeşilçam filmlerinde sanayicileri öğrendi. Kafalarda işte hep o sanayici tipi kaldı.

Kesikbaş, programda şu tespiti yapıyor:

• Ben hep söylüyorum Eskişehir’de çok az sayıdadır o hayalini kurduğumuz sanayici. Bu televizyondaki dizilerde insanları fazlasıyla yanıltıyor. Genç çocuk lüks bir arabadan iniyor 3’üncü kata çıkıyor iki tane hanımefendi sekreter karışılıyor. Çocuk toplantı yapıyor, biraz fırça atıyor. İnsanlar iş hayatını veya sanayiciliği böyle bir şey sanıyor.

• Dizilerde maalesef ticaret yapan sanayiciler için çok yanlış algılar var. Toplum böyle zannediyor, istiram ediyorum böyle zannetmesinler. Normal bir insan, fazlasıyla da cefa çekiyor. En büyük mutluluğumuz aybaşında maaşlar yattığı zaman.

• Dünyada istediğiniz kadar milyonlarınız olsun önemli değil o gün maaşları yatırdığınız an dünyanın en iyi, en güzel, en mutlu insanı sizsiniz. Sanayicilerin bakış açısı böyle.

SON SÖZÜ ADALET SÖYLER!

Odunpazarı Belediyesi özel Kalem Müdürü Şenol Durur, önceki gün Adliye’deydi. Seçimler öncesinde kendisi hakkında “karalama kampanyası” başlatanlara açtığı dava için Adliye binasına gitti…

DP il Başkanı ile ilgili “Evrakta sahtecilik suçu” davası açmıştı…

Diğer sanıklar için ise “hakaret” davası açmıştı! Durur, bu konuda hiç konuşmadı. Dava açmakla yetindi…

Kısacası, son sözü “Adalet” söyleyecek!

GÜNÜN SÖZÜ!

Bir şeyden çok emindim, kendimi üzdüğüm kadar, kimseyi üzmedim hayatta...

Dostoyevsk