Eskişehirli sanayici yapar

Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Nadir Küpeli, açıklanan ihracat rakamlarını değerlendirdi.
Türkiye'de sanayici olmak demek, bir Amerikan macera filminin kahramanı olmak gibidir; başına akla hayale gelmedik sorunlar açılır.
Bu yüzden de bizim sanayicimiz, dünyanın en becerikli sanayicileri arasındadır. Hani ünlü filozof Nietzsche, "Beni öldürmeyen, kuvvetlendirir" demiş ya, işte bizim sanayicimiz de çelik gibi sağlamdır maşallah.
Kanada'da enflasyon hedeflenenden 2 puan fazla çıkarsa, O Kanadalı sanayiciler, masalarına not bırakıp kendilerini patır patır gökdelenlerden aşağı atmaya başlar. Türk sanayicisine 20 puan bile "Bana mısın?" demez. Bizim sanayicimiz ateşte pişmiştir, komando eğitimi almıştır. Eskişehirli sanayici de 'Rambo' gibidir.
Ancak son zamanlarda bu sanayicilere de biraz fazla yüklenmeye başladık. Nitekim ilk olarak manikürlü Avrupalı sanayiciler, "Arkadaş bu nasıl bir memleketmiş; karabasan gibi vallahi" diyerek artlarına bile bakmadan kaçtılar. Yabancı sermayenin arkasından mendil salladık. Tabii hep muhalefetin suçu bunlar. O kadar heykel dikerseniz olacağı buydu.
Sonra sırf algıyı kurtarmak için doların üzerinde baskı yaptık. Dolar ne zaman yükselse, kafasına kafasına odunla vurduk. Tabii bunu yaparken de hem Merkez Bankasının, hem de kamu bankalarının kasalarını tam takır yaptık. Halbuki dolar kendi yolunda seyretse, ihracatımız artardı. Şimdi "Devalüasyon" diyeceğim, ancak, "Deve – Lüasyon istiyorlar. Deve Peygamber efendimizin taşıtıdır. Bunlaaar..." diye başlayacaklarından korkuyorum. En iyisi hiç girmeyelim o topa.
Daha sonra, "2020, 19'dan daha iyi geçecek" dedik. "Etkileşimli iletişim kanallarını re – organize ederek, paydaş ve katılımcı iştiraklerle inşaat sektörüne yatırım yapıyoruz; burası çokomelli olacak" dedik.
Bu da yetmedi zaten düşük gösterilen enflasyon rakamlarına bile aldırmadan faizleri düşürdük. Öksürüklere boğulan sanayicinin sırtına da iki şaplak vurarak ve "Hadi yine iyisin" diyerek takdir bekledik. Allah aşkına sanayici özel bankalardan nasıl kredi alacak? Bankalar Türk parası toplayamıyor ki sanayiciye para satsın.
Biz Eskişehir'e geri dönelim. Yılın ilk iki ayında ihracat rakamlarımız artmış. Bu güzel bir şey. Ancak Sayın Küpeli, komando eğitimi almış bir sanayici olarak ihtiyatlı konuşuyor, "Mart ayı rakamlarını görmemiz lazım" diyor. Üstelik işin içine bir de koronavirüs krizi girdi. Bu koşullar altında ihracat yapmak güzel bir şey elbette. Ancak sanayicinin biraz da iç piyasaya odaklanmasında fayda olabilir. Diyeceksiniz ki, "Bu koşullar altında iç piyasada ne yapabiliriz?" Ben aynı şekilde düşünmüyorum. Eskişehirli sanayici zoru başarır.

Hapı çoktan yutmuşuz
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca yaptığı açıklamada 24 saat içinde 79 kişinin öldüğü belirtildi. Böylece ve maalesef bu illetle karşılaştığımızdan beri ölen vatandaşlarımızın sayısı 356'ya yükselmiş oldu. Bir ara "Ağbi Amerika yapmış, Çinlileri öldürmek içinmiş, başka milletlere zarar vermezmiş" diyenler sustular. Şu anda Amerika'daki ölü sayısı, Çin'den çok daha fazla.
Yine olağan üstü bilimsel bilgi birikimlerine dayanarak, "Türk'e bir şey olmaz. Bizim genimiz farklı. Çekik gözlüler düşünsün" diyenlerden de kurtulmuş olduk. Artık yeni komplo teorileriyle yakında karşımıza çıkarlar. Mesela, "Virüsü dünyayı yöneten 7 gizli aile yaymış" filan diyebilirler; merakla beklemekteyiz...
İşin doğrusu şu; insan evlatları arasındaki farklar, Afrika filleriyle, Hindistan filleri arasındaki fark gibi değil. Bizler farklı diller konuşan ve aynı atalara sahip olan canlılarız. Bu virüs millet ayırımı yapmaz. Bu virüs zengin veya fakir ayrımı da yapmaz. Gelir herkesi öldürür gider.
Tabii bu virüsün İçişleri Bakanlığı'nın arama sitelerine girerek parti sorgulaması yaptığını da düşünmeyin. AK Partiliyi de vurur Demokrat Partiliyi de...
Şu yaşadığımız kriz bile parti kimliklerimizi – kısa süreliğine de olsa – bize unutturmuyorsa, biz hapı gerçekten yutmuşuz.