ETO Başkanı Metin Güler, salgın süresinde yaşanan ekonomik krizi değerlendirdi. Öncelikle şunu belirtelim, yaşadığımız ekonomik krizin belki de yüzde 10'u salgından kaynaklanıyor. Geri kalan yüzde 90'ı beceriksizlikten...
"2020 yılında döviz kuru ortalama 6,00 olacak" diyen asrın ekonomi bakanımızdan başka bir yazıda bahsedelim. Bugün mizah yazacak havamda değilim. Gayrı ciddi konuları başka sefer yazarız.
Ülke olarak 140 milyar dolarlık kısa vadeli dış borcumuz var. Yani her gün ekonomimizden 500 milyon dolar buharlaşıyor ve 'Faiz Lobisi'nin cebine giriyor. Muhtemelen bu yazıyı 5 dakika içinde okuyacaksınız. İşte bu süre zarfında 1 milyon 711 bin 111 dolar ve 12 sent bir bankerin cebine girecek. Borcumuzun faizini bile ödeyemiyoruz. Cari açık tahammül edilmez bir noktada. 3'üncü ayda açık veren bütçemiz var. Hazine tam takır olmuş. İşsizlik tarihi rekorları alt üst ediyor. Batık kredilerin ne olduğu açıklanmıyor. Kambiyo rejiminin çoktan helvasını kardık. Tam sermaye kontrolü ve sabit kur rejimine doğru emin adımlarla ilerliyoruz. İnsanlar çöpleri karıştırıp, bir lokma ekmek arıyor. Tıpkı sokak kedileri gibi...
Bir diğer yanda ise yandaş müteahhitler İstanbul Boğazı'na karşı viskilerini yudumlayıp, yeni ve hain vurgunları planlıyor...
Yani ateş bacayı sarmış durumda. Bu işin damatla veya kırkpınar baş pehlivanıyla çözülecek yönü kalmadı. Ekonomi, bir bankada gişe memuru bile olamayacak kişilerce yönetilemez. Acilen bir bilim kurulu oluşturulmalı ve ekonomi ehil ellere emanet edilmeli. İnanın saatler bile kıymetli Türkiye için...
Durum Eskişehir'de de pek farklı değil. "Hükümetin ekonomik birçok sektöre destekleri oldu. Bu desteklerden faydalananların bile gelecek ilgili umut noktasında kafalarının karışık olduğunu görüyoruz" diyen Metin Güler'e hak vermemek mümkün değil. Nitekim ETO'nun yaptırdığı Ekonomik Beklenti Eğilim Araştırması da üyelerin yüzde 83'ünün alınan tedbirleri yetersiz bulduğunu gösteriyor.
Bir de çok önemli bir husus var. Hükumet genel olarak vergileri ötelemek ve yeni borç imkanları tanımakla yetiniyor. Kuşkusuz bu önlemler yerinde. Ancak yeterli olmadığını da görüyoruz. Hükûmetin nakit desteğinde de bulunması lazım.
Merkez Bankası'nın matbaa makinelerinden dumanlar yükseliyor. Cayır cayır para basıyoruz. Geçen senenin sonundan beri, "Korkarım hükûmet dayanamayacak ve en sonunda para basacak. Bu işin de sonu daha kötü olacak" diye yazılar yazıyorum. Farkında değiller ancak yıl sonunda çok daha vahim bir tablonun resmini çiziyorlar. Yine de o basılan paralardan bir kısmını hiç olmazsa esnafa versinler...
Bilindiği gibi nicedir Kalabak suyu ile ilgili bir takım sıkıntılarımız var. Damacana tarihleri eskidiği için ve yeni damacanaların gelmesi zaman aldığı için, halka düzenli olarak su verilemiyor. Vatandaşın içme suyu sıkıntısı tabii ki yok. Kerbela'da değiliz çok şükür. Öte yandan vatandaş Kalabak suyuna çok alışmış durumda. Gerçekten çok lezzetli suyumuz var. Eskişehir'den ayrıldığımız vakit, en çok Kalabak suyunu özlüyoruz. Kalabağın vatandaşa ulaştırılmasında yaşanan aksaklıklar, başka su markalarına yönelmeye neden oluyor. Vatandaşın alışkanlıklarını değiştirmemek lazım. Eğer ki su alışkanlıkları değişirse, uzun vadede Belediyemiz para kaybedebilir. Belediyenin kazandığı para, aslında bütün Eskişehir'in kazandığı paradır. Dolayısıyla belediyenin para kaybetmesini istemeyiz. Umarım tamamen Büyükşehir Belediyesi'nin sorumluluğunda olan bu sıkıntı bir an evvel çözülür.
Birakın maval okumayı, Eskişehirde hiç mi hizmet alamadın ? Neyin nankörlüğü bu ? Evet belediye hizmetleri eksik ama yıllardır istediğimiz hizmeti alamadık demek ya ideolojik bağnazlıktır, yada kötü niyetliliktir. İstediği hizmeti alamayan Alpu yoluna, Güney Çevreyoluna baksın ve kimin söz verip yapmadığını görsün
En azından halk belediye hizmetlerinden memnun olmadığının farkında, yani malum kesim gibi dış güçler, dış mihraklar diye ideolojik körlük yaşamıyorlar. Yoksa su sıkıntısı var ama hamd olsun belediye iyi çalışıyor, belediyeye laf yok demiyorlar ki; Oy verdiği belediye başkanına şakkadanak tepki gösterebiliyor ve eleştirebiliyor. Peki siz ? Ne yapıyorsunuz ? Kötü olan bir şeyi daha kötü olan birşey ile kıyaslama gibi bir yanlışa savunduğunuz ideolojiye laf gelmesin diye sahip çıkıyorsunuz. Şunuda unutma adnan, Eskişehir alpu yolu ve çevre yolunu yapacak birileri vardı. Sence en büyük problem olan bu ikisini belediye mi yapmadı ? Yoksa birileri işler istediği gibi olmayınca vaz mı geçti ?
kullanılmış damacanaları değlştiriyorlarmış. benim anlamadığım 15 gün geçti. nasıl bir beceriksizliktir arkadaş yahu. yoksa işin altında başka bir şey mi var. piyasa da diğer marka su satışları 5 kat artmış. Bilerek geciktirme mi yapılıyor. Bu belediye bunu takip edemiyor mu. Çok garip
şimdi biz yıllardır kullanım ömrü dolmuş damacanalardan su içmişiz . Eskişehirin hiç bir önemli işine beş kuruş harcamayan bu zihniyeti eleştirmeyelim mi ? Hep para gelsin para para para .
Sapla samanı karıştırmaya gerek yok ! Ben gördüğümü bildiğimi yazdım. Başına ne gelirse gelsin hep bunada şükür diyenler hep oldu. Yalan mı ?? Bahsettiğiniz kalabak sıkıntısına vatandaş tepki gösterip protesto edebiliyor en azından. Hükümetin zamlarına kim ses çıkarabiliyor ? De hele bakam, hükümetin yaptığı zamlara kim tepki gösterebiliyor ? Dolar 7.5 tl yi geçti euro 8.5 tl yi geçti ama halâ kimsenin ses ettiği yok ! Anlatılan şey ekonomik buhranın ta kendisi ve bunu kalabak suyu ile kıyaslıyorsun. Bravo sana bravo...
Kerem bey boşuna çabalıyorsunuz, yazmayın demiyorum hobi olarak yine yazın. Ama siz ekonomik sıkıntı olduğunu malum kesime an_la_ta_maz_sı_nız. Bugün millet yandık bittik, mahvolduk diyor ama yarın seçim var deseler en az yüzde 80 inin zihniyeti şu; Aman ben yine malum partiye oy vereyim, ondan iyisi mi var. Mevcut hükümet kadrosu sağlam, chp gelse zaten yönetemez, diğer partilerde vasıf mı var, ekonomik kriz var battım bittim mahvoldum ama malum partiden vazgeçemem. Bu zihniyete sahip hayli fazla insan var. Bu öğrenilmiş çaresizliğe kimsenin yapacak birşeyi yok. Sonuçta insanlar kendi seçiyorlar böyle yaşamayı, ama sandığa gelince yaşadığı sıkıntıları unutup oy mühürünü hunharca malum partiye basıyor. İnsanlar bir felaketin ucu kendine dokunmadıkça sesi çıkmıyor. Sağlam bir zarara uğramadan herhalde aklı başına gelmez bu insanların...
Eskişehir halkı da aynı şekilde düşünüyor. şehirde düzgün giden bir hizmet yok . ama her dönem yerelde aynı kararı veriyor.
Belediyenin yaptığı yanlışı eleştirdiğin kadar, akpnin yaptığı yanlışları eleştirebildin mi ? Sen onu söyle bence. Yok kalabak suyu şişeleriymişte bilmem neymiş, sanki kalabak kullanıyonda
. 3 haftada damacana değiştirme işini organize edemeyen idarecileri seçenler malum partiden vageçemeyenler .