Eskişehirli delege Sivas'ta Atatürk'ü neden uyardı!

Sivas Kongresi’nin 101. Yılını kutluyoruz…
101. yıl önce kongre toplanıyor! Ancak o sırada hem işgalle uğraşılıyor hem de siyaset yapılıyor…
Eskişehir’den 3 delege katıldı…
Hüseyin Bayraktar, Hüsrev Sami Kızıldoğan, Halil İbrahim Sipahi…
Belki bir çok kişinin bilmediği bir konu var! Sivas kongresinde Atatürk’ü başkan yapmamaya çalışan bir grup vardı.
Kongre açılmadan önce Atatürk’ün öteden beri şahsen tanıdığım dediği Eskişehir delegesi Hüsrev Sami bey, Atatürk’ün yanına giderek ona şöyle der:
-Rauf Bey ve diğer bazı kimseler Bekir Sami Bey’in evinde özel bir toplantı yapmışlar ve sizi başkan yapmamaya karar vermişler.
Atatürk inanamaz!
Özellikle Rauf beyin böyle bir davranış içine gireceğine asla inanmaz. Hüsrev Sami beyi uyarır:
-Böyle anlamsız sözleri bir daha bana getirmeyin!
Atatürk, Nutuk’ta bu olayı şöyle anlatıyor:
-Verdiği haberin aslı olmak imkân ve ihtimali bulunmadığını, arkadaşlar arasında, yanlış anlaşılmalara yol açabilecek sözler sarfedilmesinin doğru olmadığını da Hüsrev Sami beye söyledim!
Atatürk, başkanlık meselesine önem veriyordu. Başkanlığa ise kendisinden ziyade yaşlı bir ismin getirilebileceğini düşünüyordu. Bunun içinde bazı arkadaşlarının düşüncelerini yokluyordu!
Kongre salonuna girmeden önce Rauf beye rastlıyor:
-Kimi başkan yapalım, diye soruyor!
Rauf bey, heyecanlı bir sesle ve kesin bir dille:
-Sen başkan olmamalısın, diyor!
Atatürk, Nutuk’ta bu olayla ilgili şu tespiti yapar:
-Derhal Husrev Sami Bey’in verdiği haberin doğruluğuna inandım ve doğrusu üzüldüm.
Rauf Bey’e şöyle der:
-Anladım, Bekir Sami Bey’in evinde aldığınız kararı bana bildiriyorsun! Diyerek,  cevabını beklemeden kongre salonuna girer!
Kongrede 3 kişi haricinde tüm oylar Atatürk’ü verilir ve Sivas Kongresinin başkanı seçilir!
 

DOĞRU DEĞİL DİYEN VAR MI?

 
Muharrem İnce, Sivas’tan yola çıktı…
İlk konuşmasında şöyle diyor:
-Türkiye'nin kucaklaşmaya ihtiyacı var. İktidar gitmekten korkuyor, muhalefet de "vatandaş ne der" deyip ondan korkuyor. Böyle bir ortamda Sivas'tan yola çıkıyoruz. Dokunsan yıkılacak bir iktidar var ama muhalefet korkuyor.
…/…
İnce’nin konuşmasına “doğru değil” diyen var mı?
 

KURT-KOYUN-İNSAN

 
İngiliz felsefeci Thomas Hobbes, koyun-kurt ve çoban ilişkisini şöyle tanımlıyor:
-Koyunlar ömrünü kurttan korkarak geçirir. Halbuki, sonunda onu yiyen çobandır.
Büyük şairimiz Özdemir Asaf’ın iki dizesi ise şöyledir:
-Sürüden ayrılanı kurt kapar, ayrılmayanı da keserler.
Ve atalarımızdan gelen bir söz…
-Gece kurtla bir olup koyuna saldırıyorsunuz, sabah da çobanla beraber yas tutuyorsun…
 

DÜNYANIN EN KISA HİKAYESİ!

Dünyanın en kısa hikayesi Ernest Hemingway’e atfedilir ve rivayete göre Hemingway, bunu bir öğle yemeğinde arkadaşlarıyla 6 kelimelik bir hikaye yazabileceğine dair girdiği iddia sonucu yazmıştır…
İşte o hikaye:
-Satılık:
Bebek ayakkabısı. Hiç giyilmedi.
 

MAJESTELERİNİN OKYANUSU!

TRT World, Yunanistan’ın isteklerini haritayla açıklamış.
Gayet de güzel anlatmış.
Arjantin kıyılarında İngiltere’ye ait Falkland adaları bulunuyor.
Yorum şu şekilde:
-Yunanistan, Ege Denizi'ndeki adalarının kendi Münhasır Ekonomik Bölgelerini oluşturabileceğini savunuyor. Ama İngiltere de benzer iddialarda bulunursa Atlantik Okyanusu, Majestelerinin Okyanusu olur.
 

GÜNÜN KARİKATÜRÜ