Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer dün Osmangazi Üniversitesi akademik yıl açılışına katılmak için Eskişehir’e geldi. Gelmişken bir dizi ziyaret ve Milli Eğitim’de uzun bir toplantı gerçekleştirdi. Eğitim döneminin yeni başladığı bugünlerde ve bu kadar uzun süren bir toplantının Eskişehir’de yapılması bana oldukça manidar geldi.
Bakan Dinçer toplantı sonunda aslında Eskişehir’le ilgili övgüler sıralarken samimi bir itirafta da bulunuyordu. “Eskişehir o kadar istediğimiz düzeydeki, eleştirilerden bunaldığımız anlarda Eskişehir’e gelirsek moral buluyoruz” diyordu Bakan Dinçer.
Aslında bu şehrin eğitim ile ilgili beklentisi ve uygulamaları yıllardan beridir ne düzeyde hepimiz çok iyi biliyoruz. Eskişehir’i farklı kılan özelliklerden en önemlisi bu şehrin eğitime hayatını adamış insanlardan oluştuğu ve hatta şehri yönetenlerin bile eğitim camiası adına önemli neferler olduğu gerçeği.
Günün yorumunda Vedat Celal Alp ile konuştuk Bakan’ın açıklamalarını. Kendisi de yaklaşımıyla içimden geçenleri doğruladı. “Bu şehirdeki bireylerin eğitime verdiği önemi ve bunun için yaptığı fedakârlıkları düşününce Eskişehir’in eğitimdeki başarı düzeyinin yüksek olması Bakanlık yatırımlarından ziyade bireylerin özverisi” dedi. Katılmamak elde değil. Elbette Milli Eğitim Müdürlüğü başarılı bir isim tarafından sağlıklı bir şekilde yürütülüyor. Mutlaka bunun artıları kendini birçok okulda hissettiriyor ama aslan payını Eskişehir’deki binlerce ailenin eğitim konusundaki üst düzey bakışı hak ediyor diye düşünüyorum.
Zaten söz konusu eğitim ise yapılan açıklama kimseyi şaşırtmamalı
Anadolu’da Ankara’nın ötesinde 2 üniversitesi olan tek şehir Eskişehir değil mi?
Bu şehrin kalitesine imza atan Yılmaz Büyükerşen, eski bir rektör ve önemli bir bilim adamı değil mi?
Milli Eğitim komisyonu başkanı Nabi Avcı, Türkiye’de eşsiz iletişim profesörlerinden biri değil mi idi?
Futbolcuların en kültürlüsü ve akademik olarak en unvan sahibi ismini Eskişehirspor’dan Fethi Heper çıkartmadı mı?
Edebiyat ve bilim dünyasının tanınan isimlerinin bir çoğu Eskişehir toprağında pişirmedi mi kendini?
Hal böyle olunca şaşırmamalı ama yetinmemeli de. Hep daha iyiyi, hep daha üstleri hedef almalı. Eskişehir’in ayrıcalıklarını yaşamak için ihtiyacımız olan tek şey eğitim de daha başarılı bir şehir yaratmaktır.