Geçtiğimiz hafta Başkent TV’den yakından tanıdığım ve TRT Anadolu’da ortak çalışmalar yaptığımız YBTB’ DE koordinatör olarak görev yapan Mesut Dural aradı. TASCA yani Türk Arap Bilim, Kültür ve Sanat derneği başkanı olan ve Türkiye’de birçok şehirde üst düzey karşılanan Muhammed Ali’nin Eskişehir’e geleceğini söyledi. Es TV’de kendisiyle Hem Arap Baharı hem Suriye süreci ve hem de Tunus hükümeti himayesinde yapacakları uluslararası iş fuarıyla ilgili bir program yapacaktık.
Program için geldiği Eskişehir’de Ticaret Odası, Sanayi Odası ve bazı önemli sanayicilerle bir araya gelmek istediklerini söyleyerek benden bu konu da yardımcı olmamı istediler. Özellikle Ticaret Odası ile ilgili uzun zamandır hiçbir konuda bağlantı kuramadıklarını ve bu sıkıntının özellikle mi yapıldığını söylediklerinde, Harun Karacan’ın bu konularda hassas olduğunu mutlaka ilgileneceğini düşündüğümü söyledim.
Peki, sonra neler oldu?
Harun Karacan’ın Cuma günü Eskişehir dışında olacağı söylendi. Ama ETO’nun sitesinde Cuma Eskişehir’de olduğunu kanıtlayan bir haber yayınlandı.
Ticaret Odası’nın başka bir yetkilisi ile de görüşebileceklerini söyleyerek randevu istediler. Ama başka bir yetkili de yok denildi.
Yani Ticaret Odası, böylesi önemli bir konuğa randevu vermemek için elinden geleni yaptı. Sanırım aradaki sıkıntı konusunda sayın Dural’ın söyledikleri doğruydu.
Allah’tan Sanayi Odası ılımlı yaklaştı ama Cuma değil başka bir gün randevu verebileceklerini söyledi. Yani en azından randevu talebini türlü bahanelerle reddetmedi.
SARAR VE HATİPOĞLU FARKI …
Odalar bu önemli işbirliği teması için çok hevesli davranmazken, sanayiciler kendi işleri içinde önemli bir ivme olabilecek bu gelişmeyi oldukça istekli karşıladı.
Alaattin Çoban’a telefonla ulaşıp konuklarımız için randevu istediğimde Sarar Fabrikalarını Cuma günü istedikleri saatte ziyarete gelebileceklerini söyleyerek, iki etmedi ve iş adamlığı konusunda SARAR’ın neden bu kadar başarılı olduğunu kanıtlayan bir hareket gösterdi bize.
Aynı şekilde Sanayi Odası Başkan adayı olan Hatipoğlu’ndan da basın sorumlusu Çoşkun Çardak aracılığıyla randevu talebinde bulunduğumuz da hayır cevabı almadık. Nebi bey yurtdışında olmasına rağmen Cuma öğleden sonra geleceği olmadığı takdirde fabrika sorumlularının konuklara ev sahipliği yapabileceği cevabını aldık.
Demek ki aslında bu organizasyonları yapması gereken kurumlar, nedense bu kez benim tanık olduğum bu olayda vazifesini yapmak yerine öteleme ve reddetmeyi tercih ederken, marka olmuş kurumlar ve kişiler bu tür ziyaret ve işbirliklerinin önemini kurumlardan daha iyi idrak etmiş olacaklar ki gereğini yaptılar.
Velhasıl Cuma günü Suriye ile yaşanan ve ani gelişen süreç nedeniyle programı erteledik, konuklarımız önümüzdeki hafta bu ziyareti yapacaklar ama bana söyledikleri bir daha Ticaret Odası’ndan randevu talebinde bulunmayacakları ve bu konuda kendilerine gösterilen tavrı ayıpladıkları idi.