Eskişehir sokaklarında Ünlüce’nin umut ışığı!

Belediye seçimlerinde adaylara özellikle şu soru yöneltilir:
-Projeleriniz neler?
Adayda hazırladığı projeleri kamuoyuna sunar! Kimi inandırıcılıktan uzaktır, kimisi de gerçekten şehrin ihtiyacıdır…
Vatandaşımız çok proje görmüştür ve kendine dokunan projeler hoşuna gitmektedir…
Şehirde yaşamak yeterince zordur ve projeler ile hayatını kolaylaştırmak istemektedir.
Kimi zaman süper projeler de hazırlasanız, insanlar bu projeyle hayatlarının kolaylaşacağına inanmıyorsa, ilgilenmez!
Ayşe Ünlüce, yaptığımız programda birbirinin zıttı iki kelime kullandı…
Umutsuzluk ve umut!
-Sahada gezdikçe şunu görüyorum, herkes çok umutsuz artık bu ülkeden.
Ve diğer cümle:
-Bu yerel seçimlerde herkese umut olmak istiyorum. Özellikle Eskişehir için. Bu şehirde kim sıkıntı yaşıyorsa, umutları olmak istiyorum!



Umut sihirli olduğu kadar değerli bir kelimedir.
Şiirimiz kısadır:
-Dünya döndükçe umut fakirin ekmeği…
Ünlüce, nasıl umut olacağını da birkaç cümle ile anlatıyor:
-Bu şehirde kimse yatağa aç girmemeli. Bunu sağlamak zorundayız. O devletin göreviymiş, bu sosyal hizmetlerin göreviymiş, bu öyle bir şey değil artık. Çok yoksullaşıyoruz. Sadece emekli maaşıyla geçinen bir kesim var. Sosyal yardım grubumuzda kartlı uygulamaya geçmiştik bir süredir. Karta belirli aralıklarla para yüklüyoruz. Onlarla gidip istedikleri ne varsa alıyorlar. Her yerde de kullanabiliyorlar bu kartı. Artık emekliler de yararlanılabilecek.



Ünlüce, Eskişehir sokaklarını kalbindeki  “umut” ışığı ile geziyor.
 

SİYASET CESARAT EDENLERİN İŞİ!

 Bazı yarışlar, herkesin katılabileceği mücadele edebileceği yarışlardan değil. Hele siyaset, çok farklı bir kulvar!
Çünkü siyasette kazanmak için haklı olmak yetmiyor! Bir makamı, bir koltuğu her zaman haklı olanlar ve hakları olanlar ne yazık ki kazanamıyor.
CHP’nin Büyükşehir Belediye Başkan adayı Ayşe Ünlüce’ye ES TV’de katıldığımız programda şu soruyu, belediye Meclis üyeleri belirlenirken, bir dahlinin olup olmadığını sordum…
Ünlüce şu yanıtı verdi:
-Meclis üyesi listeleri belirlenirken çok fazla karışmadım ama birlikte yaptık. Sonuçta listeler az çok belliydi. Ahmet Ataç ve Kazım Kurt’la da bu süreçte hiçbir sıkıntımız olmadı. Beraber oturduk, baktık ve ortak liste üzerinde anlaşarak gittik. İlçe belediyelerimize çok karışmadım. İlçelerin gerçekten çok farklı dinamikleri var. Onlar ‘şuradan ufak da olsa oy gelir’ diye çok dikkatli yapıyor. Ama hepsi gelip aradı ve onayımı aldılar. Ama şu ismi ben yazdırdım dediğim kimse olmadı ona söyleyeyim.
İtiraz edenlerin olup olmadığını sorduğumda bence siyasetin can alıcı sorularına yanıt verdi:
-Bazıları beni aradı. ‘Bende girmeliydim listeye, benim hakkımdı’ dedi. Ama ben hep şunu söylüyorum siyasetle ilgili; siyaset gerçekten hak edenlerin değil, cüret edenlerin vücut bulduğu bir yer. Kimler kimler neler hak etmiş olmamış daha net görüyorum bu süreçte. Biraz cesaret edip cüret etmekle ilgili diye düşünüyorum
Siyasi yarışın özü şu…
Önce cesaret etmeniz gerekiyor! Cesaretiniz yoksa, kıyıda köşede beklerken kimseye hiçbir şey sunulmuyor…

AKRABANIN ZARARI DA OLUYOR!

 Seçimle birlikte gündeme gelen “Eş-dost” hızım akrabanın belediyelerde işe alındığı iddialarını da Ayşe Ünlüce’ye sormadan olmazdı. Sordum…
Ünlüce, önce rakamlarla yanıt verdi:
-6 bine yakın belediyemizde çalışan var. 4 bine yakını Büyükşehir’de, bine yakını bağlı kuruluşlarda çalışıyor. Halk Ekmek çok büyüdü, bine yakın da orada çalışan var. Odunpazarı ve Tepebaşı da var. Eskişehir küçük yer zaten burada mutlaka akrabalar çalışıyordur. ‘Ben bu gazetecinin eşini, çocuğunu alayım ki bu gazeteci hep benim lehimde yazsın’ diye bir görüşle hareket edildiğini düşünmüyorum. Ben son yıllarımı belediyede geçirdim ama kaç gazetecinin akrabası belediyededir bilmiyorum. Aynı diğer branşlardaki insanların kaç akrabasının olduğunu bilmediğim gibi. Önemli olan işini yapan kişi, kimin akrabası olursa olsun, işini düzgün yapıyorsa ona bakmak lazım. ‘Şunun eşi, şunun çocuğu’ diye ayrımcılık yapılıyorsa, işini düzgün yapmadığı halde göz yumuluyorsa sıkıntı o zaman başlar.
Ve Ayşe Ünlüce, kendisiyle ilgili “eniştesi ESKİ’de daire başkanı” gibi sözlere de açıklık getirdi:
-Bahsedilen kişi benden çok eski belediyecidir. Mühendistir, teknik insandır. Mezun olduktan sonra Odunpazarı Belediyesi’nde işe başlamıştır Ayhan Boyer zamanında. 60 yaşına yakın birisinden bahsediyoruz. Burhan Sakallı zamanında, Fen İşleri Müdürü olarak atanmış. Sonra ESKİ’ye gelmiş daire başkanı olmuş. Benim akrabam olmasa belki genel müdür olacaktı. Gerçekten de bütün şehrin sevdiği, işini iyi yapan, dürüst bir insandır. Hiçbir şekilde benim de akrabalığımı kullanmamıştır.
 

KARŞI MAHALLE

 Ayşe Ünlüce, birçok yeri ziyaret ediyor. Son olarak yaptığı bir ziyaret dikkat çekiciydi…
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Eskişehir Şubesini ziyaret etti. Başkan Oğuz Özdemir ve yönetimiyle bir araya geldi…
MÜSİAD, “karşı mahalle” olarak biliniyor. Ancak Ünlüce ziyaretten son derece memmun kalmış, Özdemir’e de bu memnuniyet nedeniyle teşekkür ediyor…
Ziyaretten sonra ise şu mesajı net olarak veriyor:
-Sanayicimizden esnafımıza, emeklimizden öğrencimize herkesten destek alacağız ve yerelde Eskişehir ittifakını bozmadan 31 Mart’ta Eskişehir için kazanacağız.



İttifaka her partiye oy veren kesimler dahil!