Baştan yazayım…
Yazımın başlığı bana ait değil! Bir ara
“Eskişehir Eskişehirliler Derneği” kurulmuştu. Genel Başkan Yardımcısı da Anadolu Üniversitesi’nin önemli akademisyenlerinden Prof. Dr. İnal Cem Aşkun’du…
Derneği kurdukları sırada yaptığı açıklamanın bir bölümünü aktarmak istiyorum:
1950'Lİ YILLARIN BİR KLASİĞİ. ESKİŞEHİR KÖPRÜBAŞI GÖKSU KÖPRÜSÜ ÜZERİNDE ŞİPŞAKÇI FOTOĞRAFÇILARA FOTOĞRAF ÇEKTİRMEK. (Ahmet atuk kolleksiyonundan)
- Eskişehir Cumhuriyet kentidir. Bursa Osmanlı kenti, Konya ve Kayseri Selçuklu kenti olmakla övünür. İnsanları Eskişehir kimliği altında toplamak sorunu vardır. -Biz Eskişehirliler Derneği'ni kurarken Eskişehir kimliliği adına toplama çabasının önemini düşündük.
- Eskişehir ağırlığını hissettiren bir kenttir. Başkaldıran, ülke sorunlarını çözen bir kenttir.
- Eskişehir’de, Ankara’dan bir şeyler yapmak istiyoruz.
- Eskişehir sanki kapanın elinde kalıyor.
- Eskişehir’de Eskişehirlilerden çekinsinler. Mücadele etmek lazım.
- Başta kuşkuyla bakarlar, ama ısrar edersen bunun arkasından giderler. Çıkışlar önemlidir, ısrar önemlidir.
- Bu hareketi başlatmak zorundayız. Eskişehirlilik gündemini tutmak zorundayız.
- Eskişehir’i başkalarının eline geçirmesine izin vermeliyim. Genel siyasette Eskişehir’in ağırlığını koyabilmeli.
…/…
İnal Cem Aşkun hocamızın tarifini şunun için yazıyorum…
İnal Cem Aşkun hocamız aslen Sivaslıdır. Ama kimse çıkıp “hocam sen kendin Sivaslısın Eskişehirlilkten sana ne?” demedi. Diyemez de!
Eskişehirlilik bir kültür konusudur. İnal Hoca’nın babası Vehbi Cem Aşkun, Eskişehir Lisesi’nde öğretmenlik yapmış o dönemin çok önemli bir eğitimcisidir! İnal Cem Aşkun,
gerçek bir Eskişehirliydi, Eskişehir sevdalısıydı. Yazılarımızda Eskişehirliler derken bu tanımı anlatmak istiyorduk, Demek ki anlatamamışız…
Böylelikle Eskişehirliler derneğinin büyük bir ihtiyaç olduğunu bir kez daha öğrenmiş olduk!
ESKİŞEHİRLİLİK! KÜLTÜRÜ!
2-3 gün önce bir yazı yazdım…
Atanacak rektörün Eskişehir ve Anadolu Üniversitesi kültürünü bilmesi gerekir, diye. Aklımdaki birkaç maddeyi de sıralamıştım…
*
20 yılını Eskişehir ve Anadolu Üniversitesi’nde geçirirse iyi olur.
*Porsuk Çayı’nı görmeden dekan olan bölüm başkanı olan akademisyenler var
*Orhan Oğuz ve Yılmaz Büyükerşen
dönemlerinde bu Eskişehirliliğe dikkat edildi…
Şu anda Anadolu Üniversitesi’nde idari anlamda görev alan akademisyenlerin çok büyük çoğunluğu Eskişehirli değil!
ESOGÜ ve ESTÜ’de Eskişehirlilerin sayısı oldukça fazla. (Tekrar açıklama yapayım. Burada Eskişehirli derken Eskişehir’de uzunca bir süre kalmış, görev yapmış, hayatının büyük bölümünü burada geçirmiş kişileri anlatmak istiyorum. Nüfus kağıdında Eskişehirli yazanları değil!
Her Eskişehirli yazdığımda bu parantezi kopyalayıp yapıştırın lütfen)
Burada anlatmak istediğimiz Eskişehirlilik kültürü…
Şehir bilinci!
Eskişehir’de yaşayanların zaten yüzde 90’ı Eskişehirli değil ki!
Eskişehir bir göçmen şehri! Balkanlar, Kafkasya, Kırım ve diğer şehirlerden göç almış. Gelenler kendilerini Eskişehir’in yerlisi kendisini Eskişehir’e ait hissedendir. Tanım böyleyken buradan çok farklı anlamlar çıkarmaya çalıştılar.
Eskişehirlilik bir kültür meselesidir. Hayatının 20 yılını burada geçirene “Eskişehirli değilsiniz” diye kimseye diyemezsiniz.
KİMLER BAŞARILI!
Kişilerin başarılı olup olmadığına, toplumun geneli ve tarih karar verir.
Tarihe bakın böyle bir çok örneklerle karşılaşırsınız.
Kimisi sizi iyilikle anlatır, kimisi kötülükle…
Anılarda nasıl iz bıraktıysanız öylesinizdir!
İnsanlar yaptıklarıyla ve yapmadıklarıyla yüzleşmek zorundadır.
Kişilerin yaptığı bir görevde başarılı ya da başarısız olduğuna kimse karar veremez.
Gazeteciler kendi görüşlerini yazar. Birinin başarılı bulduğunu bir başkası başarısız bulabilir. Kiminin yerdiğini bir başkası övebilir!
İnsanız.
Hepimiz geçmişteki yanlışlarımızı, hatalarımızı unutmak isteriz.
Zaman geçtikçe de iyi anılarımızı hatırlar, kötü anlarımızı unuturuz. İnsanoğlu yaptığı iyilikleri hatırlar, yaptığı kötülükleri hatırlamak istemez!
Ama vardır,
bir yerlerde birileri hatırlar!
TÜRKÜ*
Eskişehir’in yediler postunda
Yunus Emre yatar yolun üstünde
Posta tren geçer gönül dostuna
Dört bucağa gider yol Eskişehir
Porsuk’u coşmuş kar suyuna akar
Sarıkavak çalı Kırgız’a bakar
Karaman Tekke’nin gülleri kokar
Öter bülbülleri dil Eskişehir
*Aşık Döne Sultan’ın türküsünden
GÜNÜN SÖZÜ!
Hissiz olmak kolaydır. Bir şeyi önemsemek ise cesaret ve ahlak ister. Detachment
GÜNÜN KARİKATÜRÜ