Valiler, belediye başkanları, yöneticiler idareciler…
Makam koltuklarında sayısız insan görev yapar. Kimisi görev süresi bitince unutulur gider. Kimisi ise yaptıkları “iyi hizmetlerle” anılır…
Hizmet sadece, bir bina inşa etmekle olmaz. Kimi zaman da toplumun da inşa edilmesi gerekir. Unuttuğumuz hasletlerin hatırlatılması gerekir.
Eskişehir’de bir iki yıl önce hepimizin sürekli karşılaştığımız bir manzara vardı. Her kavşakta dilenciler vardı.
Birçoğu da çocuk! Biraz ileride onu bekleyen anne babası ya da bir başka büyük akrabası var…
Dileniyor…
Bir ara öylesine çoğalmıştı ki, ortalık dilenci çocuklardan geçilmiyordu…
İnsanlarımız “çocuk” oldu mu hassas davranıyor, yardımlarını esirgemiyordu.
Merhamet duygusu ağır basıyordu. Ancak bu durum hem çocukların sağlığını hatta hayatını tehlikeye atıyor, vatandaş da zor durumda kalıyordu…
Vali Hüseyin Aksoy harekete geçti ve son dönemlerdeki en güzel, en isabetle, en doğru “
yasak” kararını kamuoyuna duyurdu:
-
Valilikçe yaptığımız çalışmalar çerçevesinde sokakta çocukların çalıştırılması ve dilendirilmesini yasakladık!
Dikkat ettiyseniz Eskişehir sokaklarında artık dilenen bir çocuğa rastlamıyoruz. Eğer rastlarsanız anında polise, valiliğe durumu bildirin…
Vali Aksoy, sadece yasaklamakla kalmadı.
Dilenmekten kurtarılan çocuklar ne yapacaktı. Haberlerde takip ettik…
Dilendirilen veya ailelerine destek olmak için çalışmak zorunda olan çocuklar okullarına geri döndü.
Müzik, spor, resim gibi kurslara gönderildi. Sağlık taramasından geçirildi, aşılar tamamlandı. Aileler uyarıldı…
Eskişehir özellikle çocuk dilenciliği karşısında bilinçlendi. Toplumun huzur ve refahına katkı sağlanmış oldu…
Valiliğin bu yasak kararına çok büyük bir kararlılıkla uyuldu.
Çünkü, Kötü insanlar korkudan itaat eder, iyi insanlar sevgiden!
Sevgiyle, el birliğiyle çocuklarımız sokaktan kurtuldu.
SEÇİMİ KAYBETMEK İÇİN!
İstanbul Büyükşehnir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, iki gün önce yaptığı açıklamada seçimlere değiniyor!
Ekrem İmamoğlu, şöyle diyor:
-
Bugün itibariyle bu seçimi kazanacak bir iktidar yoktur, bu seçimi kaybedersek muhalefet olarak biz kaybederiz. Buna fırsat vermeyecek bir muhalefet yapısını kurmak, toplumsal muhalefeti bir araya getirmek gerekiyor.
Son derece doğru…
Biraz daha ilerisini söylemek gerekir…
Muhalefet seçimleri kaybetmekte son derece mahirdir!
BÖYLE KİRACILARDA VAR!
Olay İstanbul Şişli’de yaşanıyor…
Bir kiracı, Şişli'de bir rezidansta aylık 8 bin TL kira ile oturuyor. Tahliye davası açılıyor.
Ancak dava aylarca yıllarca sürebiliyor. Sonuçta herkes yasaların kendine verdiği hakkı kullanıyor…
Ancak 8 bin lira kira veren kiracının aynı binada aynı ölçülerdeki evini 3 bin liraya kiraya verdiği ortaya çıktı…
Ev sahiplerine çok kızılıyor ama böyle kiracılarda epeyce fazla…
İKİ CÜMLE DAHA!
Bin yıl önce söylemiş atalarımız:
Gelen geçer, konan göçer.
Ve 300 yıl önce buna bir cümle daha eklemiş şair:
İster kayıtsız bir derviş ol
İster asrın Süleyman’ı.
Gelen geçer, konan göçer.
HAYATIN ADALETİ!
Victor Hugo’nun ünlü romanız “Sefillerde” geçen şöyle bir konuşma var:
-
14 yaşımdayken karnımı doyurmak için bir parça ekmek çaldığımda beni zindana attılar ve orada tam 6 ay bedava ekmek verdiler. Hayatın adaleti budur.
GÜNÜN SÖZÜ!
Oyunu nasıl kazanacağınız konusunda endişelenmeden önce, oyunun kazanmaya değer olup olmadığını anlayın.
James Clear
GÜNÜN KARİKATÜRÜ