GÜNÜN SÖZÜ : Zor bir işi yapması için her zaman tembel bir insanı seçerim. Çünkü o işi yapmanın kolay yolunu bulur.
Bill Gates
DEDEM DİYOR Kİ: İki insanın iyi geçinmesi hiç kusursuz olmalarıyla değil, birbirlerinin kusurlarını hoş görmeleriyle sağlanır.
Prof. Dr. Nabi Avcı, AK Parti içerisinde önemli bir isim…
Dönemin AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın sağ kolu…
Bu nedenle de Erdoğan, Nabi Avcı’yı başbakanlığı dönemimde de hep yanında tuttu…
Birçok konuda Nabi Hoca’nın görüşlerine başvurdu…
2012 seçimlerinde Eskişehir Milletvekili listesine yazdı…
Dönemin Başbakanı Recep Erdoğan, 25 Ocak 2013 tarihinde bakanlar kurulunda beklenen revizyon gerçekleştirdi…
Dört bakan koltuğunu yeni isimlere bıraktı. İçişleri’ne Muammer Güler, Sağlık Bakanlığı’na Mehmet Müezzinoğlu, Kültür Bakanlığı’na Ömer Çelik, Milli Eğitim’e ise Nabi Avcı atanmıştı...
Nabi Hoca, 2013’un Ocak ayının son günlerinde aldığı Milli Eğitim Bakanlığı bayrağını, Başbakan ve AK Parti Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun görevini bırakmasıyla yapılan olağanüstü kongrede AK Parti Genel Başkanı Seçilen Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından yeni hükümeti kurmakla görevlendirildi…
Yıldırım, 65’nci hükümetin kabinesinde yer alacak isimleri Erdoğan’a takdim ettiği listede Eskişehir Milletvekili ve Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’ya Kültür ve Turizm Bakanlığı görevi verdi…
Bana göre bakanlar arasında görevi en zor olanların baş sıralarında Milli Eğitim Bakanlığı gelir…
Bu nedenle Nabi Avcı, bakanlığı döneminde yaptığı uygulamalar ile çokta eleştirisi almıştı…
Gerçi bu eleştirileri hak etmiyordu…
Şahsen ben başarılı bir Milli Eğitim Bakanlığı yaptığını düşünüyorum…
Bu nedenle daha fazla yıpranmasın diye Kültür ve Turizm Bakanlığı görevi verilmiş olabilir…
Hafta içerisinde AK Parti Odunpazarı İlçe Teşkilatının düzenlemiş olduğu iftar yemeği için Eskişehir’e geldi…
Bu vesile ile Batman Valiliğinden Eskişehir Valiliğine atanan Eskişehir eski Vali Yardımcısı olan Azmi Çelik’i de ziyaret etti…
Bu ziyarette valimiz Azmi Çelik’e övgüler yağdırdı ve Vali Çelik ve Eskişehirlilerle birlikte el birliği ile Eskişehir’i her alanda ama tabi Kültür ve Turizm alanı söz konusuysa, eğitimde, kültürde, sanatta, turizmde daha iyi noktalara taşımak için çalışacaklarını vurguladı ve şunu özellikle vurguladı:
“Eskişehirliler Azmi Beyi vali yardımcılığı görevindeyken biliyor, yakından tanıyor. Özellikle Türk Dünyası Kültür Başkentliği Ajansının kuruluş aşamasında yaptığı hizmetleri hepimiz hatırlıyoruz. Bu yüzden Eskişehir’in çocuğu diyorum. Biliyorsunuz ki 2013 Türk Dünyası Kültür Başkentliği sürecinde Eskişehir’imize pek çok kalıcı eser bırakıldı, pek çok etkinlik düzenlendi. İnşallah önümüzdeki dönemde de daha geniş bir tabana yayarak, daha ileri noktalar taşıyacağız.”
Eskişehir’in Kültür ve Turizm alanında pek çok yatırıma, özellikle de ören yerlerimizin yol, konaklama yerlerine ve o bölgenin tarihini çok iyi bilen rehberlere ihtiyacımız var…
Kızılinler Termal Bölgesinin bir an evvel ihaleye açılarak, yatırımcıların gelmesi ile birlikte gelecek yerli ve yabancı turist sayesinde ilimizin daha da gelişip, ekonomik olarak da kalkınacak…
Valimiz Azmi Çelik, Eskişehir’in yabancısı olmadığı için konuyu zaten biliyor…
Bu nedenle başta Kültür ve Turizm Bakanımız Nabi Avcı, Valimiz Azmi Çelik ve Eskişehir’in sivil toplum örgütleri el ele, gönül gönül’e vererek çalışabilirse gerçekten de Eskişehir’i daha iyi noktalara taşıyabiliriz…
Bunun için önce Bakanımız Nabi Avcı adım atmalı…
*-*******
Tatlılardaki şerbeti denetleyen var mı?
Camında, “
tatlılarımızın imalatında kullanılan şerbet tamamen şeker pancarından elde edilmiş şekerdir” yazan tatlı satıcılarının sayısı giderek artıyor…
Gerekçesi ise, mısır şurubundan elde edilen tatlandırıcı kullanan imalatçılar maliyet daha düşük olduğu için ürünlerini daha düşük fiyattan satıyorlar…
Mısır şurubu ile şeker pancarından elde edilen şekerle tatlılarını şerbetleyenler arasındaki fiyat farkı hep tartışma konusu oldu…
Şeker pancarından elde edilen şekerle tatlılarını şerbetleyenler, tatlıları pahalı sattıkları gerekçesiyle satışta büyük sıkıntı çekiyorlar…
Son yıllarda mısır şurubun insan vücudunda verdiği zararlar artıkça, tüketiciler şeker pancarından üretilen şekerin şerbetiyle şerbetlenen tatlıları tercihde özen göstermeye başladılar…
Ancak tüketici aldığı tatlı ürünlerinin şerbetinin mısır şurubu veya şeker pancarı ürünü olduğunu anlaması zor…
Bu nedenle tüketimin daha da arttığı Ramazan ayı öncesinde ve Ramazan ve Kurban Bayramları öncesi tatlı imalatçıları denetlenerek, ürününe mısır şurubundan mı yoksa pancar şekerinden elde edilmiş şeker şerbetinin katıp katmadığını denetleyen bir kurum var mı bilmiyorum…
En azından tatlı satıcıları ürününe tatlandırıcı veya şeker pancarı ürünü şeker kullandıklarını yazmalı…
Vatandaşta tatlıyı alırken kullanılan şerbete tatlandırıcı veya şeker pancarı ürünü şeker kullanıldığını bilerek alır…
Yaklaşan Ramazan Bayramı öncesi Tüketiciyi Koruma ve Destekleme Derneği (TÜKODER) Başkanı Sülahi Özalp, Şeker-İş Sendikası Eskişehir Şube Başkanı Cengiz Ünder ve Eskişehir Tuhafiyeciler Odası Başkanı Sefa Şen yapılacak alışverişlerde tercih edilen tatlılarla ilgili bilgilendirmede bulunmuşlar…
Bu duyarlı davranışlarından dolayı kendilerini kutluyorum…
TATLANDIRICILAR ZARARLI
Şeker-İş Sendikası Eskişehir Şube Başkanı Ünder, bayram öncesi gıda terörüne dikkat çekerek, merdiven altı üretim yapıldığına dikkat çekmiş….
Ve Ünder tüketicileri şu sözlerle uyarmış:
“Tüketiciler tatlı veya şekerleme alırken esnafımıza direk tatlandırıcı mı yoksa pancar şekeri mi kullanıldığını sorgulamalı. Tatlandırıcıların halk sağlığı açısından çok büyük zararları var. Tüketicilere doğal pancar şekerinden üretilen tatlılara yönelmelerini ve doğal pancar şekerinden imal edilen imalathanelerinden alışveriş yapmalarını tavsiye ediyorum.”
Tuhafiyeciler Odası Başkanı Sefa Şen’in aşağıdaki uyarısı da dikkat çekici:
“Mısır şurubundan yani genetiği değiştirilmiş mısırdan imal edilen tatlılardan olmamasına dikkat etmeliyiz. Tatlı imal eden esnafımız, şeker fabrikasından alarak ürettikleri tatlıyı tercih ederse insan sağlığına zarar vermemiş olurlar.”
Tüketiciler bu uyarılara kim kulak verecek olursa, sağlığını da korumuş olur…
*-******
Hoş geldin Ayaz!
Yenigün Gazetesi Muhabiri Gökhan Koçal ile gazeteci eşi Tuğba, dünyaya gelen bebekleri Ayaz sayesinde hayatlarının en önemli mutluluklarından birisini daha tattılar.
Gökhan ve Tuğba kardeşimi kutluyor, Ayaz bebeğe de sağlıklı uzun ömürler diliyorum.
*-******
FIKRA:
Öğretmen derste öğrencilere; "Fransızcada evlenmiş bayanlara madam, henüz evlenmemiş bayanlara ise matmazel denir." diyerek aradaki farkı açıklamış. Ardından da konuyu pekiştirmek için öğrencilerden birine sormuş:
- Neymiş evladım madam ile matmazel arasındaki fark?
Öğrenci:
- Mösyö'dür öğretmenim!...