Bu sözüm üzerine Salih Koca,’teşkilatlar adaylara sahip çıkmadıysa, adaylar teşkilata ne kadar sahip çıktı’ diye korumuştu!
Son bir haftadan beri şehirde Salih Koca’nın bu sözleri tartışılıyor. Köşelerde de Koca’nın bu sözleri yazılıyor.
Programda da söyledim. Ne milletvekillerinin ne de teşkilatların adayları eleştirmeye hakkı yok.
Bu isimleri AK Parti Genel Merkezi aday göstermedi mi?
Nasıl ki AK Parti Genel Başkanı bugünkü cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 40 aday adayı arasından Salih Koca, Nabi Avcı ve Ülker Can’ı tercih ettiyse, 30 Mart seçimlerinde de aday adayları arasından Büyükşehir Belediye Başkanlığı için Harun Karacan’ı, Odunpazarı Belediye Başkanlığı için Nevzat Önder’i, Tepebaşı Belediye Başkanlığı için Orhan Soydaş’ı aday gösterdi.
Bu nedenle adayların doğru veya yanlış olduklarını tartışmak ne milletvekillerine ne de teşkilatlara düşmez.
BELEDİYE BAŞKAN ADAYLARI
ELİNDEN GELENİ YAPTILAR
Milletvekilleri ve teşkilatlar Genel Merkez kimi aday göstermişse o adayların başarılı olmaları için, kendileri adaymış gibi çalışmak zorundalar. O nedenle teşkilatlarda görev yapan yöneticilerin, genel merkezin tercih ettiği adayları beğenmeme gibi bir lüksleri olamaz.
‘Özellikle il teşkilatı Harun Karacan’a gereken desteği vermedi’ söylentileri bence de doğru. Kimsenin Harun Karacan’a,’teşkilatlara sahip çıkmadı’ deme lüksü olamaz.
Seversiniz, sevmezsiniz. Karacan, ayak basmadık mahalle, ilçe ve köy bırakmadı. Bastırdığı el broşürleri en ücra mahalle ve köylere bile ulaştı.
Seçimin sonunda arzu ettiği hedefe ulaşamadı. Halkın tercihine de saygı duydu.
Bu yazıyı neden yazdığıma gelince. Dün AK Parti’nin kurulduğu günden beri parti içerisinde üyelikten yöneticiliğe kadar yükselen bir kardeşim telefon etti.
‘Sadi abi bir mail attım. Okur musunuz? Okuduktan sonra değerlendirme yapacağınızı düşünüyorum. Çünkü hem sizin hem de Eskişehir’de pek çok kişinin ilgisini çekecektir’ dedi.
Maili okudum. Mail’in girişinde geçtiğimiz günlerde AK Parti il yönetiminden istifa eden Salih Açıkgöz’ün açıklamasındaki iddialar yer alıyor.
Ben Açıkgöz’ün bu açıklamasını okuyunca kendisini eleştirmiştim. Atanan yönetim kurulu üyelerinin arasında 12 eski yöneticinin olduğundan yakındığından dolayı.
doğruyu genel merkeze eğri
gösteren paralel bir oluşum var
Bu kısmını çıkardım. Ancak mailin diğer bölümlerindeki ifadeleri şöyle:
“Eskişehir de 10 yıldır siyasete yön verenler bir başarı yakalayamamış gözüküyor ve her seferinde ‘neden?’ sorusunu sorduruyor genel merkeze. Sayın cumhurbaşkanımıza bu başarıyı getiren genel merkez Eskişehir de başarıyı yakalayacak değişikliği yapamadı veya yapmasına müsaade edilmedi. Eskişehir de doğruyu genel merkeze eğri gösteren paralel bir oluşum var. Genel merkezde de her ağladıklarında şefkat gösteren Haluk (Haluk İpek) abi var. Peki, Haluk abi şunun farkında mı? Tayyip Erdoğan gibi bir lider varken bile onun altında bir başarı gösteremeyen Eskişehir teşkilatı rüştünü ispat etmek zorunda olan Sn Davutoğluna nasıl başarı getirecek. Zira Davutoğlu var olacaksa teşkilatla var olacak. Davutoğlu başarısız bu teşkilatla çalışacak mı? Eğer çalışacak ise her seferinde hezimete uğrayan veya mağlubiyet için her seferinde makul ve mantıklı sebepler arayan Eskişehir teşkilatının her dediğini yapan Haluk ağabeyleri neticenin sonuçlarına hazır mı?
Bakalım görelim Haluk abilerini kim kurtaracak.”
‘Erman Gölet’in adayı değilim’
CHP’de İl Kadın Kolları Kongresi Pazar günü yapılacak. İki aday da seçimizi kazanmak için çok ciddi bir çalışma içerisinde.
CHP’de özellikle kadınlar arasında ilk kez bu kadar ciddi ve çekilmeli bir seçim dönemi yaşandığına şahit oluyorum. Her iki adaya da destek veren kadınlar, ikna edebilecekleri CHP’nin kadın üyelerini sıkı markaj altına almışlar!
Ben şahsen az buçuk aynı parti de olmasa da siyasetle ilgilendiğim için CHP’deki kadınların bu yaşadıkları bu çekişmeli seçim süreci, artık kadınların da siyasetin yavaş yavaş göbeğine girdiklerini gösterdi. Buna sevindim. İnşallah kadınların siyasete olan ilgisi, seçimden sonra azalmaz.
KONGRE YUNUS EMRE
KÜLTÜR MERKEZİNDE
CHP İl Kadın Kolları Kongresi 2 Kasım 201 Pazar günü yapılacak. Dünkü yazımda kongrenin parti il binasında yapılacağını yazmıştım. Kongrede parti de değil, Yunus Emre Kültür Merkezi’nde yapılacakmış. Önce onu düzelteyim.
İkinci olarak benim kulağıma başkan adaylarından Serpil Öztürk’ü, eski il başkanı Erman Gölet’in desteklediği fısıldanmıştı. Hatice Kılıç’ı ise belediyelerin desteklediğini yazmıştım.
Dün Serpil Öztürk Hanım telefon etti:
‘Sadi Bey herhalde bir karışıklık olmuş. Veya yanlış istihbarat almışsınız. Ben Erman Gölet’in adayı değilim. Ben CHP’ye gönül veren, üye olan 2600 kadın üyenin adayıyım. Diğer aday arkadaşım Hatice Kılıç ise geçmişte Erman Gölet ile birlikte çalıştı. Bu nedenle ona Erman Gölet’in desteklediği aday diyorlar. Benim içinde belediyelerin destek verdiği aday diyenler var. Ben CHP’li kadınların adayıyım. Ben yeni bir söz söylemek, üye arkadaşlarımla birlikte CHP’yi bulunduğu konumdan daha üst noktaya taşımak için aday oldum’ dedi.
Bu yanlış istihbaratı düzeltelim ve Pazar günü yapılacak parti içi demokrasi yarışında hem Serpil Öztürk hanıma hem de Hatice Kılıç hanıma başarılar diliyorum.
FIKRA:
Şişeyi evde bıraktım
Doktor muayenede hastasına sordu:
- Sigara içiyor musunuz? Hasta:
- Elbette, dedi. Ve cebinden sigara paketini çıkararak ikram etti. Doktor reddetmedi, ikisi de sigaralarını yaktı. Doktor muayeneye devam etti:
- İçki içiyor musunuz?
- Aahh be doktorcuğum! İçerim, ama ne yazık ki şişeyi evde bıraktım.
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...