Evdeki mahalli gazeteleri karıştırırken CHP Eskişehir Milletvekili Kazım Kurt’un TBMM’de 2014 yılı bütçe görüşmeleri yapılırken TÜLOMSAŞ ile yaptığı eleştirisi gözüme çarptı. O günlerde gözümden kaçmış.
BU KEZ HAKLI
Kurt, TÜLOMSAŞ’a takmış olacak ki, her seferinde eleştirmeden duramıyor. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığının bütçesi görüşülürken söz almış. Bakan Binali Yıldırım’ı TÜLOMSAŞ’a yeteri kadar destek vermedikleri için eleştirmiş.
O günlerde atlamışım. Evdeki yerel gazeteleri karıştırırken bir haber gördüm. 2014 yılı bütçe görüşmeleri yapılırken Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığının bütçesi görüşülürken CHP Eskişehir Milletvekili Kazım Kurt ve Bakan Binali Yıldırım arasında ilginç diyalog yaşanmış. Haberi okuyunca Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı bütçe görüşmeleri sırasında yaptığı konuşma da haklı olduğu yerler var.
Ne demiş CHP Eskişehir Milletvekili Kazım Kurt:
“Devlet Demiryollarının lokomotif ihalelerini bizim yerli firmalarımız alamıyor; işte, Hyundai alıyor ya da General Electric’le bazı ortaklıklar yaparak lokomotif üretiyoruz. Oysa Genel Müdürün sık sık beyan ettiği gibi ‘Fırsat ve imkân verilirse Eskişehir’deki TÜLOMSAŞ’ta bunların hepsi yapılır’ deniyor. Şimdi, bu konuda TÜLOMSAŞ’ın önünü açmaz, TÜLOMSAŞ’ın önünü tıkarsanız o zaman işte Hyundai Rotem gelir, hem bizim lokomotif ihalelerimizi alır hem de TÜLOMSAŞ’ı taşeron olarak kullanır”.
Bütçe görüşmesi sırasında Kazım Kurt ile Bakan Binali Yıldırım arasında ilginç diyalog geçmiş. Kurt’un şu son cümlesi benim için önemli.
“Bizim bütün derdimiz, ulusal bir sanayi yaratın istiyoruz. Eskişehir 1999’da başlamıştı bu işe, bunu bilmeniz lazım.”
TÜLOMSAŞ yılda 200 milyon lira ciro, 130 milyon liralık bu kentten parça alıp katma değer oluşturan bir kuruluş. Binlerce eve ekmek kapısı konumunda
Gerçi bugün TÜLOMSAŞ 1999 yılındaki TÜLOMSAŞ değil. Yaptığı işlere baktığımızda Avrupa’da hatta Dünya’da isim yapan firmalarla işbirliği yaparak Lokomotif üretimi gerçekleştiriyorsa da Eskişehirliler olarak beklentimiz daha fazla.
Bu nedenle Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı TÜLOMSAŞ’a daha fazla yatırım yapmalı, teknolojisini yenilemesi ve geliştirmesi için gerekli kaynak sağlanmalı.
TRAMVAY’DAN YAKINANLARIN SAYISI ARTIYOR
Son aylarda özellikle İstasyon Köprüsü’nün yıkılmasıyla Tramvaylarda yolcu sayısı fazlalaştı. Çoğu zaman iki-üç tramvay geçtikten sonra gelen tramvaya binmek zorunda kalıyoruz. Bununla ilgili gazeteci kardeşim-arkadaşım Facebook’da bir yazı paylaşmış. Bu yazıyı yazan AK Partili birisi olsa hemen siyaseten eleştirdiği söylenirdi. Rahmi Emeç’in hangi görüşte bir kişi olduğunu Eskişehir de yaşayanların çoğu bilir.
Şimdi Rahmi Emeç’in facebookda paylaştığı yazıyı okuyalım.
“Hafta sonları kent merkezine gitmek istemiyorum, kendimi eve hapsedeceğim artık! Otomobilim olmadığından hemen hemen her gün tramvay kullanıyorum. Tramvayların son derece çağdaş, modern ulaşım araçları olduğuna inanıyorum, ayrıca demiryolu ulaşımına küçüklüğümden beri hep sempatim vardır. Eskişehir- İstanbul yolculuklarında zorunlu olmadıkça otobüs yolculuğu yapmam. Konu şu: Özellikle hafta sonunda, 16.30- 19.00 saatleri arasında Çarşı durağında ve SSK- Otogar güzergahında inanılmaz derecede yoğunluk yaşanıyor. Bilemiyorum, belediye yöneticileri ve meclis üyeleri hiç tramvaya binmişler mi? Bu saatler, insanların kent merkezinde alışveriş yapıp evlerine dönmeye başladığı ve dershanelerin de boşaldığı saatlerdir. Bu yığılmayı okulların açık olduğu her dönemde yaşıyoruz, ama ne yazık ki bir çözüm üreten yok. Ulaştırma Bakanlığı'nın hızlı treni yerin altına alma çalışmaları nedeniyle de bu yoğunluk bir kat daha arttı. Belirttiğim saatler arasında tramvayları takip edecek şekilde ek otobüs seferleri konamaz mı? Benimle birlikte bu akşam (sadece bu hafta sonuna ve bana özgü değil) 1, hatta 1,5 saat sonra tramvaya binenler oldu. Bırakın balık istifi olmayı, binemiyoruz bile!!! Çoktan razıyız hamsi, levrek, sazan.. olmaya. İstediğiniz kadar çağdaş- modern tramvaylarınız olsun, bunu iyi işletemiyorsanız bir değeri yok. Bu konu defalarca dile getirildi, ancak çözüm üreten yok. Büyükşehir yetkililerini Yılmaz Büyükerşen de dahil, hafta sonlarında (hayatlarında bir kez de olsa)belirttiğim saatlerde tramvay duraklarında bulunmalarını ve tramvayla yolculuk yapmalarını rica ediyorum! Sonra çıkıp kimseyi AKP ile korkutmayın. Bu seçmen gider 'bu sorunu çözecek' başka birine verir. Bu da tatlı- sert uyarımız olsun, biraz halkın içine çıkın da, boyunuzu görelim !!!.”
Yorum yapmadan Rahmi Emeç’in Facebooktaki yazısını siz değerli okurlarıma paylaştım. Yorumu siz yapın.
Rahmi’nin bu yazısına Filiz Avşar isimli birisi de şu sözlerle destek veriyor:
“Çift sıra parklar ve otoparkların kalkması lazım. Yolun bir kenarını belediye kiraya verirse bu dar yollarda olacağı budur. Köprübaşı Yapı Krediden, Hava hastanesine kadar olan yolun akması lazım..”