Yaşamın İçinden: Ömer Duru
Dikkatinizi çekiyor mu bilmem..
Son yıllarda Eskişehir’de sağlık hizmetleri alanında amansız bir yarış var.
Türkiye’nin önde gelen sağlık kurumları Eskişehir ve bölgesinde hizmet vermeye başladı.
Diş, göz ve doğum hizmeti verenleri saymıyorum..
“Acı Badem, Sakarya, Ümit, Medline..vb.”
Sağılığın her alanında teknolojinin son gelişmelerini kullanarak hizmet veriyorlar.
Devlet sağlık kurumları ile değil
“Kendi aralarında yarışıyorlar”
--//--
Özel sağlık kurumları hemen her alanda, hizmet yarışına girerken
“Devlet sağlık kurumları nasıl hizmet veriyorlar?”
Başka bir deyişle:
“Yarışın içindeler mi, yoksa dışındalar mı?”
Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi ne yazık ki, yarışta ilk havlu atan kurum oldu.
Röntgen için üç aydan altı aya kadar gün verilen..
Araç gereç ve benzeri gereksinimleri karşılanmayan.
İnsan sağlığı için en gerekli müdahaleleri bile araç gereç yetersizliğinden karşılanamayan Tıp Fakültesi’ni sağlığı için ilk tercih yapan insanlar artık bu tercihi:
“Özel sağlık kuruluşları için yapıyorlar.”
Bilemiyorum..
Osmangazi Üniversitesi yetkilileri bu olumsuz gelişimi nasıl izliyorlar?
Önceki gün bu olumsuz gelişmeler için bir sağlık hocası aynen şöyle dedi:
“Tıp Fakültemizin soğuk algınlığı var. Öksürüyor”
Adını bilmediğim bu hoca ne demek istedi acaba?
--//-
Diğer Devler Sağlık kuruluşlarına gelince..
Yunus Emre Devlet Hastanesi:
“Bütünlemeye kaldığı dersine çalışan öğrenci gibi”
Bir üst sınıfa geçer mi bilemem.
Geçenlerde yazdım:
“Hastane içinde sanki bir savaş var. Her şey dökük saçık..”
Bana göre özel sağlık kurumları ile yarışan tek kuruluş şimdilik:
“Devlet hastanesi.”
Vatandaş öyle diyor çünkü..
Bir başka yazımda gerekçelerini, de yazarım..
Şunu belirteyim.
Hangi alanda olursa olsun, devlet hizmeti desteklenmedikçe, özel sektörle yarışamıyor.
Günlerin getirdiği
-Doğru yazıyorsunuz tamam da—
Ramazan bayramı boyunca politikada “Belediye Başkan adaylıkları konuşuldu. Özellikle Büyükşehir için AKP’den Burhan Sakallı ve CHP’den Prof.Dr. Yılmaz Büyükerşen’in aday olup olmayacakları tartışıldı” demiştim ya. Cep telefonuma sayısız mesaj aldım. Özellikle Burhan Sakallı konusu AKP içinde tartışılıyormuş Milletvekilleri Salih Koca Nabi Avcı ve Ülker Can kendilerine sorulan sorulara, yanıt vermezlerken, partililer “Neden olmasın. İki dönemdir önemli hizmetler yaptı” diyorlarmış. Cep telefonuma gelen en ilginç mesaj ise şöyleydi “AKP’de kimse kendiliğinden çıkıp aday olamaz. Özellikle Büyükşehir belediye başkanlığı konusu çok önemli. Üç dönemdir başkanlık yapan Büyükerşen gibi bir ismin karşısına aday olarak çıkmak ise çok farklı. Bunun için diyorum ki, Burhan Sakallı kendiliğinden adayım demediği sürece ben bu olayı ciddiye almıyorum. Mesele suyu dalgalandırmaksa ona bir şey diyemem. AKP Büyükşehir’i alacaksa zamanı geldiğinde adayını da bulacaktır”
CHP kanadından gelen mesajların hemen tümünde “Büyükerşen’in adaylığına” olumlu bakılıyordu..Bunlardan birisi diyordu ki “Doğru yazıyorsunuz tamam da, Yılmaz Hocamız henüz konuşmadı. Aday olacağını ne zaman ağzından açıklayacak?” Önemli elbette ama zamanı var. Yerel seçimlerin durumu tartışmadan çıkıp netleştiğinde yalnız CHP’nin adayı değil, diğer parti adayları da ister istemez ortaya çıkacaktır. İçinde bulunduğumuz günlerde bu olayların konuşulup yazılması, politika kulislerinden dışarıya sızan yorumların ürünüdür..
--Şükrü Erkoca’nın telaşına —
Türk Eğitim Sen Şube Başkanı Şükrü Erkoca, okulların açılmasına az bir süre kala, sorunların giderilmesi üzerine açıklamalar yapıyor. Öğretmenlerin eş durumu sorununun çözülmesini isteyen Erkoca “Bu konu havada kalmamalı” diyor. Türk Eğitim Sen Şube Başkanı Erkoca devam ediyor “Okullar belli değil. Hangi öğretmen hangi okulda görev yapacak bilmiyor. En önemlisi ortaokul alanlarında kayıt sınırı açıklanmadı. Okullar açılmadan bu sınır belli olmalı ki dersler başladıktan sonra sorun olmasın. İlçelerde okul sıkıntısı yok, ama öğretmen sıkıntısı olabilir. Biz yetkilileri sorunsuz ders yılına başlanması için uyarıyoruz. Yetkililer sesimize kulak versin”
Evet Türk Eğitim Sen Eskişehir Şube başkanı Erkoca’nın eğitim-öğretim adına telaşı böyle. Çünkü Erkoca bir aynı sıkıntıların tekrar yaşanmasını istemeyen bir öğretmen.
------------Vatandaş soruyor---.
-Kedi ve köpek için—
Eskişehir’de evcil hayvanları koruma üzerinde güzel şeyler duyup, görmeye başladık. Bir vatandaş yaya kaldırımına konan plastik kaplara hayvanlar için diye su dolduranlar için “ Ne güzel. Bende evimin kapısına plastik kap koydum. Şimdiye kadar hiç aklıma gelmemişti. Biraz sonra baktım. Güvercinler koyduğum suyu içtiler. Keşke, aynı yolu yiyecek içinde yapabilsek” diye konuştu. Bir başka vatandaş ise “Evimde yıllardır beslediğim köpeğim var. Başka ile atandım. O ilde tuttuğumuz evde hayvan beslenmesini istemiyorlar. Ne yapacağımı şaşırdım. Tepebaşı Belediyesi’nin hayvan barınma evini duydum. Gidip bakacağım. Eğer alırlarsa oraya bırakmayı düşünüyorum. Tepebaşı Belediyesi’ni hayvanlar üzerine yaptığı bu çalışma ve kurduğu barınma evi için kutluyorum”diye konuştu. İlginç değil mi?..
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...