Eski Türkiye'nin döneri

Anadolu Gazetesi'nden Eskişehir'de faaliyet gösteren bir işletmenin vegan – yani etsiz lahmacun yaptığını öğrendik. Herkese dengeli beslenmesini tavsiye ediyoruz ancak söz konusu işletme de akılcı davranmış. Son zamanlarda veganlıkta artış var. Bunu bir fırsata çeviren müteşebbisler akıllıdır.

Tabii bir de zorunlu vegan olmak var. Ne demek zorunlu et yemez olmak? Parasızlıktan evine et alamamak demek. AK Partinin ileri gelenleri sıklıkla teşkilatlarına, "Gençlere eski Türkiye'yi anlatın" diyor. Sanki eski Türkiye çok kötü bir şeymiş, yenisi de çağ atlamış gibi. Ancak benim hatırladığım eski Türkiye'de bir tane bile tavuk dönerci göremezdiniz. Gerçekten bundan 20 sene önce tavuk döner diye bir şey yoktu. Dönerlerimiz hep kırmızı etten olurdu. AK Parti zamanında icat oldu. Mesela ekmek arası köfte yemek zengin adam işi değildi. Köfte – ekmek öğrenci yemeğiydi. Bugün köfte ekmek yiyenler selfie çektiriyor, fotoğrafları sosyal medyada like rekorları kırıyor...

Şimdilerde bir de 'Soya Döneri' çıktı. Anlaşılan yakında, "Şaka maka değil ağbi, adam her öğlen tavuk döner yiyor. Kesin mirasa konmuş" demeye başlayacağız.

Tabii bir de bardağın dolu tarafına bakmak lazım. Sayelerinde kollesterolümüz düşüyor. "Bunlaaarrr, vatandaşın kollesterolünü artırmıştı!.." diye soya dönerimizle de övünür, eski Türkiye'yi hedef gösterir miyiz acaba?

Vali Bey doğrusunu yapmış

Kayseri Valisi Şehmus Günaydın, maske takmayarak bir kafeteryada oturan İl Milli Eğitim Müdürü ve iki İlçe Milli Eğitim Müdürü'ne ceza kesilmesini emretmiş. Kayseri Valisi çok doğru bir şey yapmış. Öncelikle hiç kimse bulunduğu makamların suç işlemeye izin verdiğini düşünmesin. Müdür de olsanız, polis de olsanız, vali de olsanız kanunlara uymak zorundasınız.

İkinci olarak Milli Eğitim Müdürleri birer eğitimcidir ve topluma örnek olmaları gerekir. Her üç milli eğitim müdürünü de ayıplıyorum. Son olarak bir takım makamlarda bulunan kişilere ceza kesilmesi, toplumun moralini düzeltir. Vatandaş kendi kendine, "Bu ülkede kanunlar var, burası dingonun ahırı değil" diye düşünür. Şehmus Günaydın'la muhtemelen bir kere bile karşılaşmayacağız. Ancak bilsin ki tüm Türkiye'de takdir edildi.

Kış hazırlıkları başladı

Eskişehir'in yazının ayrı kışının ayrı bir güzelliği var. Allah hepimize sıcacık evimizde güzel kar manzaraları seyretmeyi nasip etsin. Özellikle şu salgın önlemlerini ciddiye alın ve ağzınızın tadını kaçırmayın. Şimdiden tarhanalar seriliyor, salçalar kaynatılıyor ve erişteler kesiliyor. Her evde tatlı bir kış telaşesi başladı. Bu hazırlıklara girenlerden biri de Büyükşehir Belediyesi'nin seraları... Bilindiği gibi yaz aylarında Eskişehir'i çiçek bahçesine çevirmişlerdi. Şimdi kışın bu rengarenk çiçekler olmayacak. Ancak yine de kışa dayanıklı çiçekler var. Öğrendik ki Park ve Bahçeler ekipleri bu konuda da bir çalışma başlatmış. Kar yağmasını ve bu manzaraya güzellik katan kışa dayanıklı bitkilerin fotoğraflarını çekmeyi sabırsızlıkla bekliyoruz.