Es-Es'in havası

Yaşamın İçinden

Es-Es’in havası

Yaklaşık 15 gündür,

“Kupa ile yatıp kalkmıştık.”

Eskişehir ayağa kalkmıştı.

Şaka değil, 230 otobüs ve üç tren kalkmıştı Eskişehir’den İzmir’e.

Hemen her mahalleden “Eskişehir sesleri yükselmişti”

Avrupa diyorduk. Final diyorduk.

Sonra ne oldu?

Bu heyecana ayak uyduramayan başta Teknik Direktör Ersun Yanal olmak üzere, oyuncular yüzünden kupa havamız kaçtı.

--//--

Dün sayısız telefon aldım.

Yolda belde rastladığım insanlar:

“Ayağımıza kadar gelen fırsat böyle kaçar mıydı?” diye sordular.

Kaçtı işte.

41 yıllık kupa heyecanını gene yüreğimize gömdük.

--//--

ES TV’de arkadaşımız Sadi Seda ile Bursa-Eskişehir maçını yorumlarken demiştim ki:

“Eskişehirsporlu futbolcular ne yapıp edip bu maçı alırlar.”

Ama içimde bir korku vardı.

Sadi Seda “Futbol bu belli olmaz”derken ben ısrar etmiştim:

“Ne yapıp edip kazanacağız. Ayağımıza kadar gelen fırsat kaçmamalı”

Korktuğum başıma geldi.

Birinci yarıda dökülen oyuncular, daha ikinci yarıda bir dakika dolmadan ikinci golü yiyince teselli aradım kendi kendime:

“Maçı uzatmaya götürebiliriz.”

Olmadı. Kırmızı Siyahlı futbolcular maç biran önce bitsin diye beklerken, üçüncü golü de gördük kalemizde.

“Avrupa, final, kupa” söylemleri hayal oluverdi.

---//--

Dedim ya. Dün sayısız telefon aldım.

Arif adında ki okurum diyordu ki:

“15 bin taraftar isteseydi, İzmir’i işgal ederdi. Yazın ağabey, sert yazın. Aldıkları paranın hakkını vermeyen Ersun Yanal ve sahada dökülen topçuları yazın. Takımın başında ki yöneticileri yazın. Bu taraftara yazık diye yazın.”

Evet mesele bu kadar basit

Bursa ile lig maçı oynayacağız. Kim bilir yener ve teselli buluruz.

Bir varmış bir yokmuş.

Unutmayalım futbolda kazanmakta var kaybetmekte, ama böyle değil.

İşte Bursa Es-Es maçının özeti ve kupanın göz göre göre gitmesi.

 

Günlerin getirdiği

Kamu Sen ve Eğitim Birsen yorumu

 

Çok ilginç, öteden beri iktidar yanlısı olarak bilinen Eğitim-Bir-Sen üyeleri de meydana çıktı. Eylem yapıyorlar. Başbakan ve Bakanlara faks çekiyorlar. Bu durumu bazıları farklı yorum yaparken, bazıları “Tabanın baskısı.”diyor, bazıları da “Şimdiye kadar yapmadıklarının bedelini ödüyorlar”diye yorum yapıyor. Dün Türk Kamu-Sen üyesi birisine “Bu durum nedir? Eğitim-Bir-Sen’in açıklamasını nasıl yorumladınız”dediğimde şöyle yanıt verdi “Eğitim-Bir-Sen’i şimdiye kadar hiçbir eylemde görmedik. Bedel ödüyorlar galiba?”

Gerçekten ilginç. Şube Başkanı İsmail Altınkaynak yaptığı açıklamada demiş ki “Hükümet ekonomi büyüdü diyor. Ama bu büyümeyi maaşlarımızda göremiyoruz. Ne yazı ki ek ödeme alamayan öğretmen en düşük ücret alarak çalışan duruma düşmüştür. Hükümet çalışanlara sözleşme masasını işaret ediyor. Bu adaletsizliğin toplu sözleşme masasında ortadan kalkmasını bekliyoruz” Ne dersiniz? Eğitim Bir-Sen, Kamu-sen üyesi arkadaşın dediği gibi, ekonomik gelişmelerin farkına yeni mi vardı acaba?

 

Tepebaşı’nda olumlu başlangıç

 

Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’ın vergi tahsilatında mobil vezne tahsilatına geçilmesi doğrultusunda çalışmalara başlanacaktır demesi, Tepebaşı bölgesi vergi mükellefleri tarafından olumlu bulundu. Tepebaşı bölgesinde yaklaşık 130 bin vergi mükellefinin bulunduğunu belirten yetkililer “Belediyede meydana gelen yığılmalar önlenecek, ayrıca vergi borcu yatırmak için gelemeyen hasta, yaşlı ve sakat mükellefler 700 0026 no’lu telefondan mobil sistemi çağırabilecekler” diyorlar.

Tepebaşı bölgesinde ki mahallelere haftanın belli günlerinde haber vererek gidecek olan mobil sistem görevlileri, sisteme yükledikleri bilgilerden vatandaşın tüm sorunlarına ulaşıp çözüm getirecekler. Aslında güzel bir olay. Böylece Tepebaşı’nda hizmet vatandaşın ayağına kadar gitmiş oluyor..

 

 

Vatandaş soruyor

 

Piknikçilere uyarı

Havalar arada bir serin olsa da, sıcaklar başladı sayılır. Okurumuz Muttalıp çayırına çocukları ile gitmiş. Arabadaki mangalını yaktığını, evden götürdüğü yiyecekleri mangalda pişirdiğini belirterek “Mangal gayet güzel yandı. İşimiz bitince söndürdük. Ama yangının külünü koyacak bir yer bulamadık. Artıkları bir poşete koyup eve getirdik” dedikten sonra şöyle konuştu “Küçük oğlumla biraz dolaştık. İnanırmısınız her taraf şişe kırıkları ile doluydu. Neden şişeleri kırıp sağa sola attıklarını soran oğluma anlatacak bir şey bulamadım. Birayı diyelim ki içtiniz. Peki şişeyi niçin kırıyorsunuz değil mi? İnanır mısınız her taraf cam şişe kırıkları ile doluydu”diye konuştu.

İnsanların genelde piknik yapmak için gittikleri Muttalıp çayırına bir büyükçe çöp kutusu neden konmadığına gelince. Bu bölge Tepebaşı Belediyesi sınırları içinde olduğuna göre Park Bahçeler Müdürlüğüne aktarıyoruz sorunu. Acaba çöp bidonu koymak mümkün değil mi?