Ali Baş yazdı
Şöyle bir propaganda yapılıyor…
-İşler iyi gidiyorsa neden erken seçim yapıyoruz. İşler kötü gidiyorsa neden seni seçiyoruz…
İlk bakışta çok büyük bir haklılık payı var gibi.
Peki gerçekten öyle mi. Yazar Erol Mütercimlerin, bu konuda çok ilginç bir tespiti var…
-Erken seçim kararı toplumu yumuşatır, diyor…
Bir de 27 Mayıs 1960’ta Eskişehir’den bir örnek veriyor.
- 27 Mayıs 1960'dan önce Adnan Menderes, en son Eskişehir'de erken seçim ilan edemedi. Işıklar içinde uyusun Altemur Kılıç, hatıratında da aktardı. Adnan Menderes aslında erken seçim ilan edecekmiş orada. Ama mikrofonun kabloları kesilmiş, konuşması duyulmamış. Aynı şekilde 12 Mart öncesi ve 12 Eylül öncesindeki siyasi tartışmaları da hatırlayalım. Kısacası eğer seçim kararları alabilirseniz, bu durum en azından bir süre toplumu yumuşatıyor, toplumun bir araya gelmesini sağlıyor.
…/…
Alınan “erken seçim” kararını bir de bu açıdan değerlendirmekte fayda var. Dikkat edin erken seçim kararı ile toplum yumuşuyor.
Siyasetçilere dikkat edin!
Sertleşen kaybeder…
Sakin olan, “yumuşak iyi mesajlar veren” kazanır!
DOĞU PERİNÇEK VE HAYDAR BAŞ!
İki parti…
İki lider…
Millet ittifakına alınmadılar.
Doğu Perinçek’in lideri olduğu parti, Vatan Partisi seçimlere katılıyor. Ancak Perinçek’in Cumhurbaşkanı adayı olabilmesi için 100 bin imza gerekiyor. Bu yazıyı yazdığımda Perinçek’e verilen imza sayısı 70 bini aşmıştı…
***
CHP’lileri düşünüyorum…
Meral Akşener’e imza verdiler, partisine milletvekili…
Temel Karamollaoğlu’na da imza verdiler. Peki Perinçek için neden imza vermiyorlar…
***
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) lideri Haydar Baş, niçin ittifaka dahil edilmiyor…
Son görüşmelere göre Haydar Baş’ın CHP listelerinden seçime girebileceği konuşuluyor. Ama bazı CHP’liler karşı çıkıyormuş. Oysa BTP liderinin Atatürk sevgisi, bir çok CHP’liden daha fazla…
Üstelik, bugün emekliye ikramiye veriliyorsa, asgari ücrette bir dönem yüksek artış sağlandıysa bunun fikir babası da Haydar Baş’tı…
ŞAŞIRMADIK!
Fransa'da, aralarında eski cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, üç eski başbakan, Yahudi ve Hristiyan cemaati temsilcileriyle yazarların da bulunduğu 300 kişinin imzasıyla bir bildiri yayınlandı: Diyorlar ki, Kur'an-ı Kerim'den "şiddet ve yahudi karşıtı fikirleri yaydığı gerekçesiyle bazı ayetlerin çıkarılsın”
Tepki büyük oldu elbette…
Ancak tarihi bilenlerin şaşırmaması gerekiyor!
Avrupa, Ortaçağ karanlığındayken, 14. Yüzyılda Engizisyonun yasakladığı kitapların başında Kur’an-ı Kerim geliyordu…
Batının kafası hep aynıdır…
Dün yasaklar, olmadı bugün değiştirmek ister. Yarın daha başkası!
ADAYLARI GÖRELİM!
Eskişehirspor yönetimi 7 Haziran tarihinde kongre kararı aldı. Yerinde ve doğru bir karar…
Halil Ünal diyor ki, “Artık son adres olmak istemiyoruz. Kulüp kapanmasın diye geliyoruz ama küfür yiyoruz. Çok yorulduk”
Ünal’ın son çağrısı kulübü almak isteyenler buyursunlar, gelsinler…
Halil Ünal, bu cümlelerinde sonuna kadar haklı!
Bundan sonra “başkan olmak isteyenlerin” ortaya çıkması gerekiyor. Başkan olmak istemiyorlarsa susmaları gerekiyor.
KİMSE!
Kimsenin iç alemine karışma,
kimseyi iç alemine karıştırma.
Kimseye iç alemini açma.
Gizli tut. Yan ama tütme.
İbn Haldun