Erkan Zengin ve Dorukhan satılsın!

Dün spor medyasından bir grup arkadaş ile spor camiasının önde gelen isimleriyle bir araya geldik…
Bu gurup her zaman bir araya gelmez…
Hepimizin kendimize göre işi gücü var…
Spor Medyası ile sporun önde gelem isimleri bir araya gelirde Eskişehirspor konuşulmaz mı?
Herkes Eskişehirspor hakkında dağarcığındakileri döktü…
Siyah-Kırmızılı Kulübün içinde bulunduğu mali sorunu aşabilmesi için nasıl kaynak yaratılabilir?
Ve de ligin ilk yarısında gösterilen performans ilk ve sezon sonunda ligdeki durumu da değerlendirildi…
Ortak kanaat, Eskişehirspor’un ligin ilk yarısını 18 puanla 17’nci sırada bitirmesi olması gereken yer değil…
Hepimiz Boluspor deplasmanından ve iç sahada oynanan Adanaspor karşılaşmalarından 6 puan beklentisi içerisindeydik…
Boluspor maçı öncesine kadar oynanan 7-0’lık Gaziantepspor, deplasmanda Samsunspor karşısındaki 4-0’lık, yine dış sahada Balıkesirspor karşısında alınan 3-2’lik galibiyetlerle Eskişehir’de siyah-kırmızılı kulübe ve takıma gönül verenler play-off maçlarını oynamak için ilk 6 takım içerisine gireceği umuduna kapılmıştı…
İlk yarının son iki maçında Boluspor deplasmanı ile evinde Adanaspor’a yenilmesi beklenen sonuç değildi…
Bu mağlubiyetlere rağmen, ikinci yarıda kendi sahasındaki maçlarda 3, deplasmanlarda da 3 veya birer puan alınması durumda ilk 6 umudunun gerçekleşebileceği inancındalar…
Bende aynı inançtayım…
Ligin beşinci sırasındaki 26 puanlı Adanaspor ile altıncı olan Boluspor 24 puanda…
Eskişehirspor’un ise 18 puanı var…
Baktığımızda Adanaspor ile 8, Boluspor’la ise 6 puan fark var…
Bu kapanamayacak fark değil…
Yeter ki siyah-kırmızılılar ligin ikinci yarısında puan kaybı yaşamasın…
Tekrar spor muhabirleri ile spor camiasının önemli isimleri arasındaki sohbete dönelim…
Bu sohbette genel kanaat aşağıdaki yazdıklarım oldu:
1-Eskişehirspor’un mali yükünün hafifletilmesi ve 2018-2019 sezonunda transfer yasağının kalkması için aranan kaynağa yerel bazda da kaynak eklenmesi gerekir…
2-Bunun içinde henüz ligin ikinci yarısı için transfer sezonu açılmamış olmasına rağmen adı bazı kulüplerle anılmaya başlanan Erkan ve Dorukhan gibi futbolcuların satışı…
3-Eskişehirspor Kulübü Başkanı Halil Ünal’ın genel kurulda gündeme getirdiği,”her eve bir forma” kampanyasının başlatılması…
Erkan Zengin’in kulübe maliyeti yüksek…
Dorukhan da sözleşmesini uzatmadı…
Bugün iki futbolcuyu da ciddi talipler olduğu söyleniyor…
Gerçekten Erkan Zengin ve Dorukhan’a talip olan kulüpler varsa bende satılmaları tarafındayım…
Yoksa sezon sonunda Dorukhan bedava gidecek…
Erkan’a da eğer doğru ise verilen paralar çok ciddi rakam…
Sezon sonunda belki bugün telaffuz edilen rakamlar gündeme gelmeyebilir…
Bu nedenle bugün taliplileri var ise Erkan ve Dorukhan’ın satılmasının çok ciddi kayıp olacaklarını düşünmüyorum…
Erkan’ın yerine Hasan Ayaroğlu konulursa, oynadığı maçlarda gördük çok fazla sırıtmaz…
Dorukhan’ın yerini dolduracak genç futbolcular var…
Bu sezon şampiyonluk en büyük hayalimiz olarak ta görülmüyor…
“Ligde kalalım yeter” diyoruz…
O zaman bugünden mali sorunlarımızı çözecek girişimlerde bulunup gelecek sezonun hesaplarını yapmaya başlayalım…
“Demir tavında dövülür” diye atasözü var…
Anlamı: Her işin yapılması, o işten iyi netice alınması için de en uygun zamanı kollamak ve bundan yararlanmak gerekir.
Tekrar ediyorum. Spor muhabirleri ve spor camiasının ciddi isimleri gibi bende Erkan ile Dorukhan’a ciddi transfer teklifleri geliyorsa, futbolcularda gitmek istiyorsa sezon sonu beklemeden verilmesi inancındayım…
*-******
 
“Başkan adayları meclis
üyeliği yapmış olmalı”
 
Ticaret Odası Başkanı ve başkan adayı Metin Güler’i önceki gün ziyaret ettiğimi dün yazmıştım…
Dünde belirttiğim gibi planlı bir ziyaret değildi…
Tamamen kendiliğinden gelişti…
Yaklaşık 20 dakikalık ziyaretti…
Çünkü saate bakmadan ETO’ya çıkmıştım…
12.00’yi geçiyor, Metin Bey’de Ruhsar Demirel’in annesinin cenazesine yetişecekti…
Ziyarette konuştuklarımızın, daha doğrusu sormuş olduğum sorularımın ikisine verdiği cevabı dün yazmıştım…
Neydi onlar:
“Fuar Alanı ve Kongre Merkezi” ve “Rakiplerinin adaylıklarını nasıl değerlendirdiği...”
Bugünde yine yer darlığı nedeniyle iki konuya değineceğim…
Diğerlerini de belki ileriki günlerde yazarım…
Samimi bir sohbetti…
Sorularda spontane gelişti…
Sohbette Metin Güler’in şu tespiti önemli bence…
“Ticaret Odası 124 yıllık köklü tarihi ve geçmişi ile Eskişehir’in en güçlü ekonomi kuruluşu ve en büyük sivil toplum örgütü. ETO bugün şehre yılda 600 milyon lira katkı sağlayacak olan Eskişehir Fuar Kongre Merkezi yapıyoruz. Yeni hizmet binası inşa ediyoruz. Projelerle ve yeni birimler üyelerine hizmet ediyoruz. Ben başkan olduğumda odanın 22 Milyon parası vardı. Bugünde 22 Milyon paramız var. Ama yüzde 66’sı tamamlanmış Fuar ve Kongre Merkezimiz var. Yani odanın parasını çarçur etmemişiz.  Odamızın müzesi varsa bunda odanın kuruluşundan bugüne kadar yönetim ve meclis üyeleri ve üyelerimizin, ticaret erbaplarımızın büyük emeği var. Onlar odamıza ve Eskişehir ekonomisine istihdama ve üretime büyük katkı sağladılar. Onlardan aldığımız emaneti daha ileri taşımak için gayret gösteriyoruz. İkincisi de Ticaret Odası Başkanlığına aday olacak kişiler geçmişte meclis üyeliği veya yönetimlerde görev yapmış olmalılar. Nedeni ise 16 bin 500 üyesi ve 40 Meslek Komitesi var. Başkan adayları buralarda görev yaparak odayı tanımalılar. Oda hakkında gerekli bilgiye sahip olduktan sonra başkan adayı olup seçilirlerse daha bilinçli ve yararlı hizmet yapmış olurlar.”
Bence de doğrusu öyle olmalı…
Bugünkü adaylar için söylemiyorum…
Gelecekte ETO Başkanlığına aday olacaklar bunu göz önünde bulundurmalılar…