Çarşamba günü akşamı AK Parti Tepebaşı İlçe Başkanlığının İlçe Danışma Meclisi toplantısı yapıldı. Başarılı bir toplantı idi. Geçmişteki toplantılarda yaşanan ufak tefek sıkıntılardan ders almış olacaklar ki, bu toplantıda hiçbir sorun yaşanmadı.
Salı günü şehit cenazesine katılan Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Milletvekilleri Salih Koca, Ülker Can Tepebaşı İlçe Danışma Meclisi toplantısında yoktular. Sorduğumda,’TBMM Genel Kurulu çalışması nedeniyle gelemediler’ dediler.
Kendileri yoktular ama makamlarında çekilen konuşmaları salondaki ekrandan yayınlandı. Sanalda olsa partililere hitap ettiler.
AK Parti’de herkes ağzını açtığında birlik-beraberlik mesajları verirdi. Ancak bu sağlamak için adım attıklarını görmüyordum.
Çarşamba günü yapılan Tepebaşı İlçe Danışma Meclisi toplantısında, bunun sağlanmaya çalışıldığını gördüm.
Tepebaşı İlçe Başkanı olarak görev yapmış Ahmet Akçay, Ahmet Sivri, Vahap Ata ve Dündar Ünlüye, yaptıkları hizmetlerinden dolayı ‘teşekkür plaketi’ verildi.
‘Yarım elma gönül alma’ derler ya. En azından hatırlanmış olmaları bile önemliydi bence. Herhalde Tepebaşı İlçe Başkanı Ertuğrul Dindar, uzun yıllar öğretmenlik, okul müdürlüğü, Milli Eğitim Müdürlüğü yaptığı için bu tür kuralları bilir. Tam olarak bilmiyorum ama, bu hatırlanma ve plaket verme düşüncesinin kendisinden çıktığı inancındayım.
DAVUTOĞLU GÖLGEDE KALDI
Toplantıya Cihan Yıldırım’da gelmişti. Dün gazete de toplantıyla ilgili değerlendirme yaparken,’abi toplantıda dikkatini çeken bir şey oldu mu?’ diye sordu.
‘Evet, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da fotoğrafının bulunması’ dedim.
‘Başka?’ diye tekrar sordu.
‘Hatırlayamadım’ dediğimde:
‘Salonda çalınan müzikler hala kulağında mı? Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Başbakanlığı döneminde seçim için hazırlanan ‘dombıra’ şarkısı çalındı. Şarkının içerisinde Recep Tayyip Erdoğan ismi geçiyor. Ama bugün genel başkan ve başbakan Ahmet Davutoğlu’ dedi.
Doğru. Salondayken çalındığında benim de dikkatimi çekmişti. Herhalde salondan çıkınca hafızandan çıkıvermiş!
Çarşamba günkü toplantı siyasi bir toplantı idi. Recep Tayyip Erdoğan her ne kadar AK Parti’nin kurucu Genel Başkanı, 13 yıl boyunca da Genel başkanlık ve başbakanlık yapmışsa da, bugün halk tarafından seçilmiş cumhurbaşkanı.
Ben salondaki Recep Tayyip Erdoğan fotoğrafının ‘Cumhurbaşkanlığı forslu’ fotoğrafta olsa, yanlış olduğunu düşünüyorum.
Programı ES TV’nin canlı yayınından izleyenler ise şu yorumu yaptılar.
‘AK Parti hala Recep Tayyip Erdoğan’ın mirasını yiyor. Ahmet Davutoğlu ile uyum sorunu sanıyorum atlatılamamış.’
Cumhurbaşkanı cumhur’un başı. Tarafsız olması gerekir. Çünkü artık bir siyasi partinin genel başkanı değil. Türkiye Cumhuriyet’inin Cumhurbaşkanı. Artık bir siyasi partiyi değil, TC çatısı altında yaşayan hepimizi temsil ediyor.
AK Parti’nin binasında, işyerlerinde, okullarda, kamu kurumlarının duvarlarında cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın fotoğraflarının asılı olması gayet doğal. Buralarda duvarlarda cumhurbaşkanı Erdoğan’ın fotoğraflarını asılı gördüklerinde kimse eleştirmez.
Ancak bir siyasi partinin toplantısında, her ne kadar o cumhurbaşkanı kendi içlerinden birisi de olsa fotoğrafının olması hoş değil.
Art niyetli değilim. Bundan sonraki toplantılarda aynı hataya düşülmemesi için uyarı yapmak istedim.
*-******
İKİ MAÇI BEKLİYOR
Eskişehirspor Kulübü Başkanı Mesut Hoşcan, tam işler rayına girmiş arabanın dört tekerliği, motoru, aküsü yenilenmiş olarak yoluna devam ederken, durduk yere yaptığı rotasyon ile tekerliğin birisini patlattı!
Şu an araba dört lastikten birisi patlamış olarak yoluna devam ediyor. Nereye kadar gidebilecek bakalım.
Görev yerleri değişen yöneticiler, yapılan değişikliğin haberini gazetelerden öğrenmelerinden rahatsızlık duyduklarını söylüyorlar.
Mehmet Akman Eskişehir’de iyi bir isim yapmış iş adamı. Çevresi, eşi dostu var. Aynı şekilde Serkan Zengin de öyle. Alaaddin Çoban yıllardır Sarar Grubun Protokol Müdürlüğünü yapmakta. Cumhurbaşkanları, meclis başkanları, başbakanlar, bakanlar, milletvekilleri, büyükelçiler, valiler ile çok iyi iletişim kuran bir isim. Başarılı bir isim ki, Sarar Grubu yıllardır kendisini bünyesinde tutuyor.
Bekir Sıtkı Saraç ile aram iyi değil. Kendisiyle selamlaşmam, hal hatır sormam. Ancak onunda kendisine göre bir çevresi var.
Sokakta karşılaştığı eş, dostlarının yönetimdeki görevlerinden uzaklaştırılan isimler hakkında çeşitli yorumlar yapıyorlar.
Mehmet Akman, Serkan Zengin, Alaaddin Çoban, Bekir Sıtkı Saraç kulübe zarar mı veriyorlar? Eğer böyle düşülüyor ise bugün hala neden yönetim de tutuluyorlar? İstifalarını isteyin. Vermezlerse, bulursunuz bir gerekçe! Yönetimden atarsınız.
Dün Mesut Hoşcan’ın ikinci başkanlık yaptığı dönemlerde de birlikte görev yaptıkları eski bir yönetim kurulu üyesi ile karşılaştım.
‘Sadi Bey rotasyon doğru olabilir. Onu tartışmıyorum. Yöntem yanlış. Görev değişiklikleri arkadaşların bir arada oldukları anda yüzlerine karşı söylenmeliydi. Bu yönetim içerisinde birlik beraberliğin olmadığının göstergesi. Bu Pazar ve gelecek hafta Pazar günü oynayacağımız Bursaspor ve Mersinidmanyurdu maçlarını bekliyor bazı yöneticiler. Bu iki maçtan yüzümüz gülecek sonuçla dönüldüğünde susacaklar. Eğer her iki maçtan beklenen sonuç çıkmazsa o zaman basının karşısına çıkarak genel kuruldan o güne kadar neler yaşandı tek tek kamuoyu ile paylaşacaklar’ dedi.
*-*******
FIKRA:
SON İSTEK
Hapishanenin birinde idam mahkumunun infazı gerçekleşecekmiş.
Her şeyi hazırlamışlar.
Mahkumu elektrikli sandalyeye oturtmuşlar ve hapishane müdürü mahkuma son isteğini sormuş.
Mahkum:
- Çok korkuyorum elimden tutar mısın? Demiş. :)