“Sürer eker biçeriz
Güvenip ötesine…
Milletin her kazancı
Milletin kesesine.
Toplandık baş çiftçinin,
Atatürk’ün sesine.
Toprakla savaş için
Ziraat cephesine..
Biz ulusal varlığın,
Temeliyiz köküyüz..
Biz yurdun öz sahibi
Efendisi köylüyüz..”
--//--
Her yıl 17 Nisan’da söylerim bu marşı.
Behçet Kemal Çağlar’ın dilinden:
“Köy Enstitülerini anarım,
Köy Enstitüleri bir tarihti çünkü
Aradan 75 yıl geçse de:
“Yaptıkları silinmez.”
Dahası:
“Kopyalanamaz.”
Ne var ki,
“Kuyumuzu kazanlar derin kazdı
Nedense yadırgadılar bizi
Üstelik Köy Enstitülerinin yeri bir türlü doldurulamadı.
Yerine yeni bir sistem konamadı..”
---//--
Vilayet Meydanında Köy Enstitülerinin 75. kuruluş yıldönümü için toplananlara baktım.
“İhtiyar delikanlı” deriz ya.
Hepsi öyleydi.
Gülüyorlar. Şakalaşıyorlar ve geçmişi anlatıp:
“O günleri anıyorlardı.”
Eğit-Der Başkanı Emin Dağlı konuşurken
“Gözleri dolanları gördüm”
--//--
Koluma giren öğretmenlerden biri aynen şöyle dedi:
“Şu manzara bana Enstitülü yılları anımsattı. Ömrüm oldukça o günleri unutamam. Sayımız azalsa da, Köy Enstitülü yıllar unutulmayacaktır. Şunu unutmayın. Enstitülü olmak kolay değil..”
Gerçekten öğretmenimi doğru söylüyordu:
“Köy Enstitülü olmak kolay değildi”
Çünkü Köyü Enstitüleri:
“Bir tarihti”
Mezun olan 17 bin öğretmen dalga dalga yayılmıştı Anadolu’ya. Çiçek çiçek açmıştı dağda taşta.
--//-
Unutmayalım.
Köy Enstitüleri’nin eğitim sisteminde yeri kolay kolay dolmayacaktır.
Bugün halen Köy Enstitüleri anılıyor ve aranıyorsa:
“Gelişmelere böyle bakmak gerekir”
Günlerin getirdiği
--CHP’nin adayları öğretmenlerle—
Önceki gün Atatürk Anıtına çelenk koymak için bir araya gelen Köy Enstitüsü mezunları arasında Prof. Dr. Gaye Usluer, Utku Çakırözer, Cemal Okan Yüksel, Metin Tomsuk, Erman Gölet ve Azmi Kerman’ı görenler hemen sardılar çevrelerini. Özellikle Gaye Usluer, Utku Çakırözer ve Cemal Okan Yüksel’e büyük ilgi gösteren Köy Enstitüsü mezunu öğretmenler, “Sizleri yanımızda görmek ne güzel. Seçimde unutmayın size destek olacağız” dediler. Ermen Gölet, Metin Tomsuk ve Azmi Kerman için de “seçilebilecek yerde olmadıkları halde aramıza geldiler. Acaba diğer adaylar neden gelmediler” diye sordular. Şunu gördük. CHP’liler kişisel hesaplara değil, politika açısından bakıyorlar gelişmelere. Onun için de yorumların altında bu gerçek yatıyor..
---Atilla Sertel’in durumu üzdü--
İzmir’de seçilebilecek yerden milletvekili adayı olan gazeteci arkadaşımız Atilla Sertel’in adaylığını iptali politik çevrelerde üzüntü ile karşılandı. Milletvekili adaylığı iptal edilen Atilla Sertel, “Bu olay CHP’li bazı arkadaşlarımızın itirazları sonucu gerçekleşmiştir. Cemiyet Başkanı olarak basın ilan kurumu toplantılarına katılıyor ve üç ayda bir oturum ücreti alıyordum. Bunu devlet memuru ücreti saymışlar. Bunun böyle değerlendirilmesi gerekirken aksine bir yorum yapılmış. Aldığım ücret devlet memuru maaşı sayılmış” İlginç bir durum değil mi? Doğrusu merak ediyoruz. Atilla Sertel üç aydan üç aya aldığı oturum ücretini başvurusunda belli etmedi mi? Ettiyse bu olanlar neyin nesidir. Anlamak gerçekten zor.