Bir zamanlar Eskişehir basınında çokça yer alan bir haber vardı…
-Borabey Göleti!
Daha doğrusu Borabey Göleti’nin kıyısına yapılan iki bina…
Prof. Dr. Engin Ataç’ın rektör olduğu dönemde
göletin çevresine 70-80 bin ağaç dikilmiş ve gölet su sporları merkezi olarak planlanmıştı…
Ne olduysa, Engin Ataç rektörlük koltuğundan kalkınca oldu!
Binaların ruhsatı yok
, “yıkılması gerekir” dediler.
Engin Ataç’a dava açtılar. “
Yapılan binaların ücretini ödeyeceksin” dediler. “Yıkım parasını da vermen gerekir” dediler…
Süreç oldukça uzundu…
Ataç’a devlete ve akademiye hizmet etmenin bedelini ödetmek istiyorlardı, adeta…
2009 yılında başlayan dava süreci 2018 yılında tamamen sona erdi.
Tüm bu iddialar “Sayıştay tarafından” aklanmıştı. Ama Asliye Hukuk Mahkemesi’ne dava açtılar. O dönemde gölet, içme suyu havzasındayken, bir anda sulama göletine döndürüldü! Binalar için yıkım kararı alındı…
Aklı selim insanlar dedi ki,
“Devletin hazır binası var. Yıkılmasın imar planının içine alınsın.” Yine itiraz ettiler…
En son binalardan biri yıkıldı, diğeri imar planı içine alındı…
Dava süreci kısa süre önce Yargıtay’da son buldu. Engin Ataç, beraat etti, aklandı!
Aklımızda, yıllarca süren bir itibarsızlaştırma sürecinin ilmek ilmek nasıl örüldüğü kaldı!
SOY MERAKI!
İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü, aşırı yoğunluktan dolayı Alt-Üst Soy Sorgulama Uygulaması’nı hayata geçirdi…
Ama kısa süre sonra da durdurdu…
Vatandaşımız ‘soyunu sopunu’ öğrenmek için e-devlet’e akın edince, site kilitlendi…
Aslında uygulama yeni değil!
Daha önce de nüfus
müdürlüklerinden “soy ağacı” alınabiliyordu. Daha sonra bu uygulama “iptal” edildi. Gerekçesini biliyoruz…
Bazı kişilerin dedelerinin anne-babasının adı ya da nenelerinin anne -babasının adının Hristiyan, ibrani adı çıkmasıydı. Kısacası, dedenizin isminin
Sebastian çıkma ihtimali mevcut! Osmanlı’dan günümüze gelen nüfus kayıtları son derece sağlıklı!
1850’lere kadar gidebiliyorsunuz…
Bir çoğumuz 4-5 kuşak önceki isimleri biliyoruz…
Ve biliyorsunuz, isimler çoğu zaman bizim tarihimizdir…
TÜRK!
Gündemde bir kez daha “Türk” ismi var!
Tabip, mimar ve mühendis odaları birliklerinin başındaki “Türk” kelimesinin çıkarılması isteniyor…
Peki yerine ne konulacak?
Herkes istediği şekilde birlik kurarsa, bu işin içinden çıkılmaz…
Yüzlerce birlik ortaya çıkar. Mesleklerin bütünlüğü yok edilir. Her kafadan bir ses çıkar. Denetim mekanizması ortadan kalkar
. Aklınıza gelebilecek her isimle oda, birlik kurarsınız…
Bu odaları yok etmek, toplumun köküne dinamik koymak anlamına gelir!
BAŞLANGIÇ!
Bir fikir...
Virüs gibidir...
Esnektir...
Oldukça bulaşıcıdır...
Ve ufacık bir fikir tohumu bile büyüyebilir...
Seni tanımlamak ya da yok etmek için büyüyebilir. (Başlangıç filminden)
GÜNÜN SÖZÜ!
İnsanoğlu varlığını
sürdürecekse yeni bir zihniyete ihtiyacı vardır. Albert Einstein