ÇED toplantısı sonrası İsmail Kumru'dan net mesaj! Öğretmenler Günü için Eskişehir'e gelip geçmişi ya… Neden karşımızdaki biri esneyince biz de esneriz? … Boğaz ağrısından kurtulmanın yolları! Bolu adeta kış masalına döndü... Motosiklet kazası: 1 yaralı! Feci kaza: Kamyonet takla attı, 3 yaralı! Kar yağışı zincirleme kaza getirdi! 4 şüpheliden uyuşturucu madde ele geçirildi Eskişehir Tepebaşı Belediyesi o soruna çözüm arayı… Eskişehirspor - 2 Eylülspor maç özeti Eskişehir'de o balıklar adeta yok satıyor! Kazım Kurt'tan sosyal belediyecilik vurgusu Kaya tuzunun içinden 100 kilo uyuşturucu ele geçir… O görüntü Eskişehir'in merkezine yakışmıyor! Yanan fabrikanın çökme riski bulunuyor!

Üye Girişi

Üye Ol

Eskişehir

Alpu

Spor

Gündem

Eskişehir Hava Durumu

Resmi İlanlar

Eskişehir Nöbetçi Eczaneler

Afyon

Bilecik

Eskişehir Gezi Rehberi

Eskişehir Parkları Eskişehir Müzeleri Eskişehir Yemekleri Eskişehir Camileri, Külliyeleri ve Anıtları Eskişehir Alışveriş Merkezleri Eskişehir Restoranları (Yeme İçme) Eskişehir Gece Hayatı

Magazin

DİĞER

Kütahya Ekonomi Eskişehir etkinlik Kültür Sanat Dünya Sağlık Teknoloji Eğitim Röportaj Biyografi Eskişehir Siyasetçileri Yaşam Ramazan

Eskişehir Videoları Foto Galeri Yazarlar Eskişehir İş İlanları Seri İlanlar İletişim

24.11.2024 - Pazar

Önder Baloğlu

Tüm Yazıları Diğer Yazarlar

En az 7 çocuk

8 Haziran 2013 09:56

Görüşler

En az 7 çocuk

1960’lı yıllarda Eskişehir nüfus artışında dünyada ikinciydi...

Nüfusa göre oranlı bu artışın birincisi de Hindistan'ın "Bombay" kentiydi...

Bombay'ı bilemiyoruz ama, Eskişehir'deki artışın nedenini Dr. "Burhan Anagün" koymuştu :

"Erken yatan uçaktan..

Geç yatan trenden!.."

Bir de, bugünkü adı ile "Tülomsaş"ın sabahın 5'indeki "kalk" borusu…

Tan beş dakika sürdüğü söylenir...

Öyle ki, şimdiki Değirmen Sokak'taki Emniyet Amirliği bile bu boruyu beklermiş...

"Dayak yiyenlerin sesi duyulmasın diye!.."

……………

İstanbullu bir arkadaşımızın oğlu Eskişehir'de bize emanetti…

Bir gün çıkıp geldi gazeteye.. Yanında da güzel bir kız...

O kadar rahattı ki İstanbullu:

"Bu kız benden hamile…"

-Eeeee!...

"Eee'si n'olacak? Bir aylık bile değil, yardım edersin herhalde..."

Emanet ya..

Aradık hemen zamanın İl Sağlık Müdürü "Burhan Anagün"ü... Kırmadı "gönder" dedi...

İkisini de önce şöyle bir süzmüş doktor ve sormuş:

"Anadolu Üniversitesi'nde mi okuyorsunuz?"

“Evet" yanıtını alınca da bastırmış:

"Yazık size be!" demiş :

"Demek iki üniversiteli bir işi beceremediniz!.."

…………………..

Eskişehir'in geçmişteki bu raporunu Başbakan Erdoğan'a verseler de, iki de bir çıkıp "En az üç çocuk" diye bağırmasa…

"Oy isterken uyutacak..."

"Çocuk isterken uyutmayacaksın!.."

Ana yine de Erdoğan'a hak veriyoruz!

Şu gençlere bakın…

“Analar böylesini doğuracaksa 3-5 yetmez, en az 7 çocuk yapsınlar…”

Cumartesi öyküsü

Yeraltında Arap zirvesi…

İsrail gizli haber alma örgütü, her zaman olduğu gibi o kadar güçlü ki, Arap hükümetlerinin yaptığı her toplantıyı anında öğreniyor...

Ne konuşulursa İsrail'e ulaşıyor.

Araplar, bakmışlar bu gidişle olmayacak, nükleer savaşta kullanılmak için hazırladıkları yedi kat yeraltındaki sığınağa girmeye karar vermişler.

Toplantıya katılacak üst düşey yöneticileri, önce çelik kapıdan geçirmişler, sonra yedi kat yerin dibine inmişler. Dev gibi bir kapı açılıp kapanmış. Bomba patlasa kimsenin duyması mümkün değil...

Toplantı başlamış…

Derken, generallerden biri çok sıkışmış ama dışarı çıkması mümkün değil!

Toplantıda uzadıkça uzamış…

Nihayet bitmiş..

Ama o arada, general de yapacağını yapmış!..

Yine çelik kapılar açılmış, asansörlere binilip yeryüzüne çıkılmış...

Sıkışan general ne görsün?

Karısı kapının önünde bekliyor…

Hemen yanına gidip, "Hayrola hanım ne işin rar burada?” diye sormuş…

Eşi gayet sakin yanıtlamış "Önemli bir şey yok bey, biraz önce İsrail radyosunu dinlemiştim..."

General şaşırmış:

"Peki ne olmuş?"

Kadın yine sakin, "Altına ettiğini duyurdular bey" demiş:

"Sana temiz çamaşırlar getirdim!.."

En son tweetler

-Polis arabası "devlet malı" diyenler, Telekom, Tekel, Limanlar Yunan malı mıydı?

-Bizdekl bu ağaç sevdası, zamanında astığınız "fidanlar" için...

-Sonunda İstanbul tüm dünyanın izlediği bir organizasyona ev sahipliği yapıyor. Başbakan neden mutsuz anlamadım…

-"Ben mesajı alamadım" diyor. Göstericiler o yüzden Dolmabahçe Ofisi'ne ulaşıp, elden teslim etmeye çalışıyorlar.

-FB’liydik, GS'liydik, BJK'lıydık, Laz'dık, Kürt'tük, Çerkez'dik, Alevi'ydik, Sünni'ydik...

Ama sayende hatırladık..

"Biz kardeştik..."

Günün Olayı

Kalktın buralardan taa Faslara kadar gittin... Hayır, gittin de ne oldu? Kral seni kabul bile etmedi... Napcan?

"Döncen geri mecbuuur..."

Vasfiye Teyze

Günün Biberi

CHP kurulları ile, örgütü ile, delegesi ile kendi payına düşen masajı alacak, en tepeden başlayarak kendi kendini yenileyecek…

Şimdiki liderimiz.

"Gezi Parkı'ndaki kayın ağacı..."

Cuk

Bina betonlarının çoğu midye kabuklu çıkmış!

"Çalkala deprem çalkala..."

Günün incisi

Yasalar sosis gibidir. Nasıl yapıldığını bilmemek daha iyidir!

Otto Von Bismarck

Günün Sözü

Bir toplum eğer yaşlılar gölgesinde oturmayacakları ağaçlar dikiyorsa ilerler…

Yunan atasözü

Günün Sorusu

Teme. "rakısını kamışla içiyormuş.

Neden?

Doktoru, "İçki kadehine dudağını bile değdirmeyeceksin" demiş!..

Özdeyiş

Erkeği ele almak kolay, elden çıkarmamak hünerdir…

Pytagore

Kıssa-dan

Bir gün bıçak kemiğe dayandığında, yollar kapandığında, yönümüzü yitirdiğimizde, ufkumuz

Karardığında… Küçük bayrağını alıp gelmeni…

Hep beklerdim…

Bekir Coşkun

Günün Şiiri

Güzelleme

Sende bilmediğim rüzgarlar esiyor

Bilmediğin vadilerden geçerek

Bir dağ serinliği bırakıyor yüzüme

Yüreğime sonsuzluğu ve böğürtlen tadını

Sende görmediğim tarlalar uyanıyor

Başka bir yaz güneşinde

Denizi kamulaştırıyor öpüşlerin

Ekin kokuyor geçtiğin yerler

Gözlerin yıkmanın çelik uçları

Yangınlar çıkarıyor gök bitiminde

Yeni yollar açıyorsun yeni yaşamalara

Slende halkım bilinç halinde,..

Başaran (Türk Dili-1973)

Bundan sonrası mı?

Gençlik bundan sonraki yolunu da mutlaka bulacaktır.

Bakın "Aydın Engin" nasıl yorumluyor :

-Gezi eyleminin sonunda hükümet değişmeyecek. Olası bir seçimde belki AKP yine oyların yarısını alarak iktidar olacak.

Ancak Türkiye'nin çoğunluğunu oluşturan sanmaman gencecik kadın ve erkekler daha gelişkin, daha derin ve daha güçlü bir demokrasinin taşıyıcı gücü olacaklar.

Gezi eylemleri, sanıyorum gençleri itiraz etmenin, direnmenin, karşı koymanın, koyun değil yurttaş olmanın tadıyla, onuruyla ve bilinciyle tanıştırdı…

"Eee...Bu da iyidir. Hem de çok iyi..."

“Bunun neresini düzelteyim!"

Adamın biri "Kurban" konusunu anlatıyormuş:

-Çocuğu olmayan "Hazreti Davut", Allah'a dua etmiş ve "Yarabbim bana bir kız çocuğu ver, onu sana kurban edeyim" demiş…

-Dua tutmuş, Davut, kızının adını "Ayşe" koymuş…

Gel zaman git zaman, çocuğun kurban edileceği gün gelmiş. Hz. Davut kızı yatırmış, tam boğazını kesip kurban edecekken "Azrail" gökten bir keçiyle çıkagelmiş ve "Kızı bırak, al bu keçiyi kurban et" demiş...

Dinleyenlerden biri artık dayanamamış ve "Yahu bunun neresini düzelteyim" demiş :

"Haz. Davut değil Hz. İbrahim, kız değil erkek, Ayşe değil İsmail, Azrail değil Cebrail, kurban edilen de keçi değil koç be kardeşim!.."

Dörde mi, sekize mi?

Güzel bir sarışının canı pizza istemiş ve çıkmış çarşıya... İlk pizzacıya girmiş ve biraz sonra da garson gelip sormuş:

"Pizzayı dörde mi böleyim? Sekize mi?”

Sarışın, "Sakın sekize bölme" demiş:

"O kadar yiyemem!.."