Aaaaaa olur mu canım? Hükümeti eleştirmek ve sorumlu tutmak, suçlamak ne haddimize bizim? Kadına şiddetin sorumlusu da almanyadır bence, hatta kadın cinayetlerini görmezden gelen partide alman yeşiller partisi olabilir. Sütte leke var, bizim hükümette leke yok ! Tamam mı ? Duymayım bir daha ha !
Sağlam ve köklü bir adalet anlayışını benimseyen, bağımsız olan, güçlü yasalar ile bunu destekleyen, tarafsız olan, jet hızında yargılayan, en yoksul gariban insan ile en zengin siyasetçiyi bile karşısında eşit kılacak, çifte standardı olmayan ve herkese yüzde yüz güven veren bir adalet sistemimiz olsaydı. Bugün kadın cinayetleri, hakkı yenen işçileri, toplumsal ve sınıfsal ayrımcılığı, yapılmayan çevreyollarını, yağma ve talanları, haksızlıkları ve hukuksuzlukları konuşuyor olmazdık. Bilakis zaten bugün saydıklarımın hepsi bağımsız ve güçlü yargılama sisteminin olmaması ve asla meclisten geçirilmeyen yasaların bir eseridir...
Kerembey haklısınız, olayı direkt hükümete bağlamak olmaz. Fakaaatt... Adında adalet olan bir partinin yıllardır hükümet olması, yıllardır adalet vaat ederek iktidar olması ve buna rağmen toplumsal sorunların artması, üzerine bir çözüm üretilememesi sizce doğru birşey mi ? Toplum şuan derin bir ahlaki çöküş, git gide artan kutuplaşma, tahammülsüzlük, cehalet ve bağnazlık, cinnet hali içerisinde. Mesela 35 ayrı suç kaydı olan birisi tekrar tekrar affedilebilir mi ? Bu kişi onca suç kaydına rağmen nasıl serbest bırakılır ? Veya eski kocam beni öldürecek diyen rahmetli Ayşe Tuğba Arslan vardı. Tam tamına 25 kez suç duyurusunda bulundu devletin savcılığına, lütfen beni koruyun ölmek istemiyorum diye. Peki ya sonuç ? Çok korkunçtu çok... Bunun gibi nice haksızlık, hukuksuzluklar ve adaletsizliklerle uğraşan toplumumuz. Siyasiler ve hükümet hariç kimden hesap soracaklar ? Kilimcinin köroğlundan mı ? Umarım yayınlarsınız...