Emeklilik en çok onların hakkı

Emeklilikte Yaşa takılanlar, devasa büyük bir aile oldu…

Yasa 1999 yılında çıktı!

Tam 20 yıl olmuş!

O zamanki adı “Mezarda emeklilikti”

Eski yasa son derece açık ve netti! 5000 iş günü prim ödüyorsanız ve 25 yılı tamamladıysanız emekli oluyordunuz!

İşte bu yasa değişti! Emekliliğe “yaş sınırlaması” getirildi!

Herkesin anlayacağı şekilde özetlersek, “maç oynanırken kural değişti”

Emeklilik hesapları yapanların, hayalleri alt üst oldu!

1999 öncesi sigortalı olanlar için işe başlama tarihine göre kademeli emeklilik şartı getirildi. 1999 ila 2008 yılları arasında sigortalı olanlar için yaş; kadınlarda 58, erkeklerde 60 olarak belirlendi.

Burada, sendikaların ve mağdur olan işçilerin tavrı önemli! 20 yıl önce emekliliğine az bir süre kalan işçiler, memurlar sendikaların düzenlediği ortak eyleme katılıyordu. O zaman 25-30’lu yaşlarda olan işçiler ise o eylemlere pek katılmıyordu. Çünkü işi yeni girmişlerdi ve işlerinden olmak istemiyordu.

Biraz da emekliliği uzak bir hayal olarak görüyorlardı!

Zaman hızlı akıyor!

Şimdi “hak ettikleri emekliliği” istiyorlar…

Emeklilikte Yaşa takılanlar, önce sosyal medya üzerinden örgütlendiler. Daha sonra, dernekleştiler…

İşçi de var memur da…

İşsizler de var!

Sendikalara alternatif oldu! Sendikalar kendi işçisinin, emekçinin hakkını savunamayınca yeni oluşumların, yeni yapılanmaların ortaya çıkması kaçınılmaz oluyor!

Emeklilikte Yaşa Takılanlar Derneği…

Hükümet üzerinde inanılmaz bir baskı kurdular. Siyasete müdahale ettiler! Bence son dönemdeki en büyük, en önemli işleri yapan sivil toplum örgütleri arasında yer aldılar…

2050 YILINDA HAYATIMIZDA NELER OLMAYACAK

Gazetelerde zaman zaman ilginç haberler yer alır. Bu haberler sürekli tekrar edilir. “2050 yılında hayatımızda olmayacakların listesi bunlardan biri…

Daha doğrusu 2050 yılına kadar yok olacaklar yıl yıl veriliyordu.

Avustralyalı ‘gelecek bilimciler' Richard Watson ve Ross Dawson hazırlamış çizelgeyi.

Bazıları gerçekten insanın yaşamından çıkabilir.

Eğer yaşamımızdan bunlar çıkarsa bizi bir felaketin beklediğini de söylememiz gerekebilir. Yok olacakların başında faks makinası geliyor.

***

2024’te Masa üstü bilgisayar, 2025’te parasız otobanlar, 2026’da öğle yemeği ve radyoların kalkması tahmin ediliyor.

Anahtar 2030 yılında tarih olacak. 3 yıl sonra 2033’te bozuk para insanlık tarihinden çıkacak.

***

En ilginci ise 2039 yılında “Özür dilerim” sözünü kimsenin kullanmayacak olması…

Bir başka ilginçlik…

Avrupa Birliği’nin de 2040’ta ortadan kalkması…

Tüm bunların hepsi gerçekleşir mi?

Bir çoğu belki ortadan kalkmayacak. Ama satır aralarında verilen mesajlara bakacak olursak, insanlığın geleceği pek de iyi değil.

ÖÇ ALIRKEN DİKKAT EDİN

Atın biri, bütün çimenliği kendisinin sayıyor, hiçbir hayvana adım attırmıyormuş.

Ama bir gün, bir geyik çimenliğe gelip otlamaya başlamış…

Bu arada otları da çiğneyince, bu durum atı kaygılandırmış ve geyiğe bir ceza vermek için yoldan geçen bir insandan yardım istemiş.

“Olur” demiş insan, “ama ağzına gem vurup sana binmemi kabul edersen”

At kabul etmiş, adam atın ağzına gem vurup üstüne binmiş. O gün bu gündür, geyikten öcünü almak bir yana, at insanoğlunun kölesi durumuna gelmiş…

…

Unutmayın!

Öç almak özgürlüğünüze mal olacaksa, bundan vazgeçin.

BÖYLE ÜNİVERSİTELERİMİZ DE VAR!

Sayıştay tarafından yayınlanan değerlendirme raporlarında 2006 yılında kurulan Giresun Üniversitesi'nin toplam 122 bölümünde öğrenci olmadığı tespit edilmiş!

Bu bölümlerin bazılarında hiçbir eğitim öğretim faaliyeti olmamasına rağmen 3 profesör, 6 öğretim görevlisi, 6 fakülte ve MYO sekreteri, 1 doçent ve 1 bilgisayar işletmeninden oluşan toplam 17 personele maaş ödendiği detayı yer aldı…

ONLAR GERÇEK!

Canavarlar gerçek, hayaletler de. İçimizde yaşıyorlar, ve bazen, onlar kazanıyor. (Stephen King)