Salı günü Fenerbahçe ile oynanan lig maçı için köşe yazımda siz değerli okurlarıma “Futbolun adaletsizliği” adında bir yazı yazmıştım. O yazımda oynanan futbolun sonucunda Eskişehirspor’un hak etmediği bir skor aldığını ve futbolun adaletsizliğinin Siyah Kırmızılı oyuncularının başına geldiğini yazmıştım.
***
Evet, o gün futbolun adaletsizliğinin yanında birde futbolun unsurunu oluşturan hakemlerin adaletli olmasının da çok önemli olduğunu dile getirmiştim. Eskişehirspor, kupa maçında bu kez futbolun adaletsizliği değil hakem Yunus Yıldırım’ın adaletsizliği ile karşılaştı.
***
Ne 3 gün önce Alper’in kolunun vücuduna yapışık olarak attığı golü saymayan hakemin kararı, ne de kupa maçında Fenerbahçeli oyuncu Mehmet Topal’ın kolları açık bir şekilde attığı golü göz göre göre gol olarak tayin eden hakemin kararı akla ve futbol kurallarına uymadı. Yollar yine aynı kapıya açıldı… Emek veren takımın alın teri hiçe sayıldı.
***
Bu kadar kolay olmamalı… Hedefini belirleyen 32 kişinin emeği bir düdüğün ötmesine bağlı olmamalı. Alın teri bu kadar göz ardı edilmemeli. Hakemler hata yapabilir. Görmeyebilir. Ancak bu kadar açık bir pozisyonu görmemek!!! İlk 4 hedefine yıldırım gibi düşen hakemler, kupa maçında da Eskişehirspor’un şampiyonluk yoluna yıldırım gibi düştüler.
***
İstanbul’da ki rövanşa baskı içinde çıkacak Eskişehirspor. Kupa kulvarını gözden çıkartan ancak 1-1’lik skorla rövanş maçı için avantajlı bir skorla evine dönen Aykut Kocaman, işinin bu kadar kolay olacağını sanmıyordu. Ersun Yanal’ın ise bu maçta oyunu okuyamaması Eskişehirspor’a avantaj kaybettirdi.Umarım sadece avantajı kaybetmişizdir. İstanbul’da kupayı da kaybedersek, çatlaklar oluşabilir.