İYİ Parti'nin 2'inci olağan kongresi neticelendi. Buna göre mevcut İl Başkanı Mehmet Ektaş yeniden başkan olmayı hak etti. Kendisini ve çalışma arkadaşlarını tebrik ederiz.
Aslında başlangıçta herşey İYİ Parti için iyi gelişiyordu... Henüz 2 yaşındaki partide son derece demokratik bir ortamda delege seçimleri yapılmıştı. Daha sonra İlçe seçimleri de demokratik bir yarış içerisinde geçmişti. Bu yarışları da Tepebaşı'nda İsmail Türk, Odunpazarı'nda da Zafer Tuna, belirgin oy farklarıyla kazanmıştı. Bütün belirtiler İl Kongresinin de huzur ve demokrasi şöleni içerisinde geçeceğini gösteriyordu.
Ancak daha sonra hiçkimsenin öngöremediği bir gelişme oldu. Gözle görülemeyecek kadar küçük bir düşman, Çin'den Alaska'ya kadar bütün dünyayı kasıp kavurdu. Hükûmetleri devirdi, ekonomileri çökertti.
Dolayısıyla bu badire İYİ Parti'yi de etkiledi ve ister istemez kongre tehir edildi. Şimdi yavaş yavaş normelleşiyoruz. Parti kongreleri de belirli önlemleri alarak yapılıyor. Başlangıçta Ramis Tunca ve İsmail Koca'nın da aday olacağı yarışta, Mehmet Ektaş tek kaldı. Ektaş'ın ve ilçe başkanlarının işi çok zor. Ben hâlen hükûmetin erken seçim istemeyeceğini, erken seçimin hükûmet için bir siyasi intihar olacağını ileri sürüyorum. Fakat eldeki bütün göstergeler de erken seçim hazırlıklarının yapıldığını gösteriyor. Bu seçimlerin anti demokratik ve müstebit bir ortamda geçeceğini söylemek için müneccim olmaya gerek yok. Bütün ilçe ve il yöneticileri erken seçime hazır olsalar isabetli olur. Arkalarında ne belediye desteği, ne hükûmet desteği olacak. Önlerinde ise dağ gibi engeller olacak. Ektaş ve dava arkadaşlarının bundan sonraki işi çok zor olacak...
AK Parti tarafından hazırlanan 'Çoklu Baro' çalışmalarında yeni bir aşama kaydedildi. Bilindiği gibi kanun tasarıları önce Meclis'teki komisyonlara gelir ve neden sonra Genel Kurul'da oya sunulur. Eğer 600 Milletvekilimizin ekseriyeti bu tasarıya onay verirse, yeni kanunlar ortaya çıkmış olur. İşte gece yarısı saat 3:20'de bu tasarı komisyonlardan geçti. AK Parti'li vekillerimize ve AK Partili amcalarına bakarak oy kullanan MHP'lilere, "Bu ne aceledir? Mübarek gözlerinizin uykusuz kalmasına değer mi? Ertesi gün saat 10:00'da komisyondan geçse ne kaybederdiniz?" diyesimiz geldi. Demek emir büyük yerden gelmiş...
Tabii ne zaman bir kanun tasarısı Meclis Komisyonları'nda görüşülse, söz konusu tasarıyı ilgilendiren sivil toplum kuruluşlarının da görüşleri alınır.
Ancak baroları yıkıp, yerle yeksan etmeye çalışıyorsunuz; bölücü örgütlerin alternatif baro kurmasının önünü açıyorsunuz, fakat saygıdeğer baro başkanlarını Meclis'e kabul bile etmiyorsunuz. Üstelik barolar sivil toplum kuruluşu değil, anayasal tanım altında bulunan kamu tüzel kuruluşlarıdır.
Bu arada bütün bu gelişmeler olurken 80 baro başkanız gerçekten dik durdular. Bunların arasında Eskişehir Baro Başkanı Sayın Mustafa Elagöz'e ayrı bir parantez açmamız lazım. Elagöz belli ki politikayla ilgilenmeyen bir isim. Öyle olsa hissedilirdi. Ayrıca politikayla ilgilenmek de bir suç değildir. Mesela AK Partimizin İl Başkanı Sayın Zihni Çalışkan avukattır. Yine İYİ Parti İl Başkanı Mehmet Ektaş avukattır. Ayrıca Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt da politikayla ilgilenen avukatlardandır. Politikacıların arasında avukatların sayısı gazetecilerden de doktorlardan da matematikçilerden de fazladır. Yani bir avukat – velev ki politikayla ilgileniyor – bu ayıp bir şey midir? Hükûmetin şakşakçılığını yapan gazetecilere selam olsun, "Politikayla ilgileniyorlar" sözlerinin bir anlamı yoktur. Ayrıca cesaretleri varsa bu sözlerini AK Partili Abdülhamit Gül veya Bülent Arınç'a söylesinler...
"Nereye gidiyor Türkiye böyle?" diye sorasımız var. Eskiden kapıdan içeri bir hâkim, bir Cumhuriyet Başsavcısı veya bir baro başkanı girse; ayağa kalkıp ceketimizin düğmelerini iliklerdik. Ancak şimdi o baro başkanları birilerinin emriyle dövülüyor, sövülüyor ve biber gazıyla terbiye ediliyor.
Mustafa Elagöz ve meslektaşlarına bin selam olsun. Devletin bekası ve milletin selameti için çalışıyorlar...
Mehmet Ektaş'ı Adalet İlkokulu bahçesinde top oynadığımız yıllardan 40 yıldır tanırım hem dürüst hende çok çalışkandır , gözüm kapalı kefil olurum...