Kimileri için Ünlü yaptığı açıklamalar ile çok olumlu bulunmuş. Kimileri Spor’a dair söylemleri için eleştiriyor, kimi Ünlü’nün gerçek bir il başkanı gibi durduğunu, kimi ise partiye sahip çıktığının altını çiziyor. Yani herkesin yapılan açıklamalardan kendince çıkardığı bir mesaj var. Ben ise fotoğrafın bütününde vekillere mi, partililere karşı tam olarak kestiremediğim bir ültimatom görüyorum.
Ünlü, burasının patronu benim, kontrol bende ve yapılan, yapılacak her şeyden ben sorumlu olurum duruşu gösterir gibi bir mesaj algıladım.
Gerek yerel yönetimlere verilen mesajlar, gerek vekillerin hizmet ofislerinin partiye entegre edileceği ile ilgili açıklamalar, gerek ise diğer söylemlerdeki kararlı ve net üslup bence buna işaret. Belki teşkilatı dik ve disiplin altında tutmak, belki özellikle karar alınmış ve seyire katkı yapacak diye düşünülmüş danışıklı bir dövüş belki de doğaçlama gelişen bir bilinçaltı mesajı da olabilir. Belki yanılıyor da olabilirim en nihayetinde tüm detayları bilemiyorum ama bu toplantıdan benim okuduğum bu olunca, yazdığımda bu oluyor haliyle…
Kadınlara dedikoducu demeyin sakın…
Çok konuşanlar, dır dır yapanlar, dedikodu yapanlar denince aklınıza hemen kadınlar geliyor ise lütfen bu yargıdan çabucak kurtulun. Çünkü özellikle bu şehir de az önce saydıklarımı en çok yapanlar erkekler. Üstelik büyük hayal güçleri, inanılmaz bir kurgulama yeteneği ve kendi kurgusuna kendi inanma gibi üstün yetenekleri de unutmamak lazım. 7’den 70’e, ünlüsünden ünsüzüne, siyasetçisinden, medya çalışanına kadar hepimiz, tüm erkekler bu konu da kadınların bir adım üstündeyiz. Bu yüzden haksızlık yaptığımız tüm kadınlardan özür dilerim.
Rusya demişken, Kırım için ne yapıyoruz ?
Herkes son günlerde bir takım sahiplenme güdüleriyle Türkiye ile Rusya arasındaki süreci yorumluyor. Düşürülen uçak, Bayırbucak Türkmenlerinin uğradığı zulüm, IŞİD ve terör hakkında birbirini suçlayan, birine sahip çıkarsan diğerlerini inkâr ediyormuşsun gibi işe yaramaz bir yaftalama telaşındayız.
Ben hazır Rusya demişken aylardır unuttuğumuz bir yer hatırlatayım sizlere .. Kırım Türklerini…
Özellikle çok sayıda Kırım Tatarının yaşadığı Eskişehir’i yakından ilgilendiren bu konu, bu işgal ve şu an Kırım’da yaşananları kim gündeme getiriyor.
Hükümet nezdinde bir adım atılmış mı? Kaybolan Kırım Tatarı gençler, vatan toprağına giriş yapamayan Kırım Tatar Milli Meclisi yöneticileri ve Rusya’nın Ukrayna işgali sonrası zor olan yaşam şartları enikonu zora giren soydaşlarımızı kim düşünecek?
Kırım’ı hatırlamak, Kırım için bir şeyler yapmak, en azından ne olup bittiğini anlamak, doğru bir bilgi almak adına çaba harcayan kaç duyarlı insan kalmış merak ediyorum.
En korktuğum şey ise yarın öbür gün ancak kötü bir gelişme ile Kırım’dan haberdar olup, ancak o zaman sosyal medya’da Kırım’a dair bir takım paylaşımlar yapılacak olması …
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...