Dudakları okuyanlar

Her kurum şu aralar “işaret dili” kursu açıyor. Belediyeler, kamu kuruluşları, dernekler, hatta üniversiteler!

11 Haziran 2019 08:43
A
a
Sütiş Eskişehir

Son yıllarda yeni bir akım var. “Moda” kelimesini kullansak da uygun düşer aslında…

Sağır Dilsiz alfabesi…

Her kurum şu aralar “işaret dili” kursu açıyor. Belediyeler, kamu kuruluşları, dernekler, hatta üniversiteler!

Kafama takıldı. Bizim işitme engellilerimiz “dudak okumuyor muydu?” Bunun eğitimi verilmiyor mu?

(Gazetelerde haberini okuduğum alfabe son derece basit! Her biri Türkçe’deki harflerin el işaretleri ile oluşturulmasından meydana geliyor…10 yıl önce oluşturulan alfabede harfleri tek tek elinizle gösterdiğinizde 5-6 cümle kurmanız saatler alabilir!)

Oysa Türkiye’nin bu konuyu çoktan aşması gerekiyordu…

Aslında geride bırakmıştık…

Anadolu Üniversitesi, İşitme Engelli Çocuklar Eğitim, Araştırma ve Uygulama Merkezi (İÇEM) o dönemin rektörü olan Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen, tarafından 1979 yılında kuruldu…

Kendini geliştirdi…

İÇEM, ülkemizde işitme engellilere dudaklar ve dili kullanarak kulak arkasına takılan cihazlardan da yardım alınmasıyla çok rahatlıkla iletişim kurabiliyorlardı…

Alfabe değil, dudak okuma yöntemiydi…

Sağır-Dilsiz yerine, işitme ve konuşma engelli kavramı da yine İÇEM sayesinde kullanılmaya başlandı…

Şunun için yazıyorum…

İşaret alfabesi” gibi konularda uzman kuruluş İÇEM’dir. Çok değerli akademisyenler vardır. Son yıllarda oluşan bilgi kirliliği konusunda, gerekli uyarıyı yapmalı!

En azından, “biz 25-30 yıldır dudak okuma yöntemini kullanıyoruz! Burada eğitim alanlar, konuşmaları anlayabiliyorlar” demeleri gerekir!

ŞOV DÜNYASI!

Televizyonlarda ve bazı etkinliklerde el işaretleri ile duyma engellilere yönelik yapılan açıklamalar alfabe değil! Sağır ve dilsizler kendi aralarında iletişim kurmak için el hareketleri ile mimiklerini kullanırlar. Haberleri işaret diliyle anlatıyorlar! İşaret diliyle şarkı söylüyorlar! İstiklal Marşı bile okuyorlar! Anlamadığım nokta şu:

İşitme engelliler dudak okumuyor mu?

Eskiden casuslar dudak okurdu! Şimdilerde ise politikacılar, magazin sanatçıları yanındakiyle gizli bir şey konuşacaksa dudaklarını eliyle kapatıp konuşuyor. Çünkü okunuyor!

Ekranlarda gördüğümüz o hareketler işin şov kısmı! Belki de “bakın engellileri unutmuyoruz” demenin bir işareti!

BENİM DÜNYAM!

Beren saat ile Uğur Yücel’in birlikte oynadığı “Benim dünyam” isimli film, 2013 yılında gösterime girdiğinde büyük ilgi görmüştü…

Doğuştan sağır-dilsiz ve görme engelli bir kızın hayata tutunma çabasını anlatıyor. Film bazı kesimlerde Amerikalı ünlü pedagog Helen Keller’in de yaşamında kesitler sunuyor. Helen Keller, Bebeklik çağından itibaren kör, sağır ve dilsizdi… Tüm engellemelere rağmen başardıkları onu günümüzün efsanevi ismi haline getirdi…

Fotoğraflarla özgeçmişini anlatan İngilizce bir kitabı yayınlandı. Keşke çevirisi yapılsa da, azmin hikayesinin gerçeğini öğrensek!

BİYONİK KULAK!

Duyma ve engelli vatandaşlarımız artık yapılan biyonik kulaklar sayesinde duyabiliyor. Üstelik bu biyonik kulak ameliyatının ilk olarak Eskişehir’de yapıldığını da çoğumuz unutuyoruz…

Sanırım şu anda özel bir hastanede görev yapan Doç. Dr. Bekir Altay, koklear implant, (biyonik kulak) uygulamasını Anadolu Üniversitesi’nin içindeki Mavi Hastane’de 1987 yılında gerçekleştirilmişti…

Üniversite yönetimi dünyada ilk kez Avusturalya’nın Melbourne Üniversitesi'nde, uygulanan bu yöntem için Altay, hocamızı Avusturalya’ya göndermişti…

Doğuştan işitme kaybı olan çocuklara “biyonik kulak” takıldığında hem duyabiliyor, hem konuşabiliyor. Kulak arkasında bir kesi açılarak yapılan ameliyat yaklaşık 3-4 saat sürüyor!

Bu uygulama SGK kapsamına alınırsa, Türkiye’de doğuştan konuşma ve duyma engelli çocuk kalmaz!

Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi