Yerel seçimler yaklaştıkça partilerde de hareketlilik arttı. İl Başkanları Ankara’ya daha sık gidip gelmeye başladı. Genel Merkezler il başkanlarına seçim talimatları vermeye başladılar. Seçime girecek partilerin benim bildiğim hiçbiri ön seçim yapmayacak. Belediye Başkan adaylarını AK Parti ve CHP yapmaya başladıkları anketler sonucu belirleyecek.
CHP’nin yaptığı anketlerde kimin öne çıktığını biliyorum. Bu konuda gelen bilgiler var. Ne kadar doğru bilmiyorum. Bu nedenle de gelen sonuçları yazmıyorum. Çünkü iki kişiye telefon teyit ettirmek için telefon ettim. Ancak telefon ettiğim kişilerde tam bilgi sahibi değiller. Bu nedenle yanlış bilgilendirmemek adına şu an birinci olduğu kulağıma fısıldanan ismi de yazmanın doğru olmadığı düşüncesindeyim.
Ama bir ipucu vermek gerekirse de daha önce Odunpazarı Belediye Başkanlığına aday olmuş isimlerden birisi.
İLKER ÖZOKUÇU DSP’NİN ADAYIMI?
DSP 2014 yılının Mart ayının sonunda yapılacak olan seçimlerde ciddi adaylar çıkararak yarışacağını yazmıştım. Bunu İl Başkanı bizzat kendisi söylemişti bana. ‘Kimse bizi yok saymasın. Ciddi adaylarla seçimde yarışacağız’ demişti.
Cumartesi günü Eskişehirspor-Beşiktaş karşılaşması öncesinde karşılaştığım DSP’ye çok yakın bir dost, Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odası Başkanı İlker Özokcu’ya DSP’nin adayı olması için teklif götürüldüğünü söyledi.
İlker Özokçu’yu yakinen tanırım. Kendisi sevdiğim, saydığım zaman zaman dertleştiğim bir isim. Yaklaşık 20 yılı aşkın tanımışlığımız vardır. Kendisi hakkında olumsuz bir şey duymadım.
İlker Özokçu, geçmişte bir partiden Belediye Başkan adayı oldu. O günlerde, ‘neden bu partiden aday oldun’ diye eleştiriler aldığını biliyorum. Tercih meselesi. O partiden seçime girdiğinde kazanacağına emin olmuş olabilir. Ki seçimler sonunda bir sohbetimizde konu gündeme geldiğinde şunu söylemişti:
‘O yıllarda aday olmadan önce pek çok eşim-dostumla konuştum. Onlarla aday olup olmamam konusunda fikir alışverişi yaptım. Dostlarımın yüzde 99’u aday olmamı istediler. Bende böylelikle yola çıktım. Kısmet değilmiş. Pişman da değilim.’
Zaten İlker Özokcu gibi bir isimde pişman olacak bir işe soyunmaz, adım atmaz.
Mart 2014 de yapılacak olan Yerel Seçimlerde DSP’den aday olup olmama düşüncesini öğrenemedim. Kendisine ulaşamadım. Muhtemelen bugünkü yazıdan sonra beni arar veya ben kendisine telefon ederek gerçeği öğrenebilirim.
OKUROĞLU KABUL ETMEMİŞ
Demokrat Parti Odunpazarı İlçe Başkanı Niyazi Çetin, geçtiğimiz hafta içerisinde bana Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı için Adalet Partisi’nin temel taşlarından birisi olan DYP döneminde de il başkanlığı yapan Avukat Necati Okuroğlu’na teklif götüreceklerini söylemişti.
İl Başkanı Emre Demir’in de görüşlerini aldıktan sonra Necati Okuroğlu’nun bürosuna giderek resmi olarak Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı için teklifte bulunmuş.
Okuroğlu, bu teklif karşısında çok duygulanmış ve Niyazi Çetin’e teşekkür etmiş.
‘Ben Adalet Partisi, Doğru Yol Partisi dönemlerinde gece gündüz partimin başarısı için koştum. Yeri geldi fedakarlıklar yaptım. Bu teklifin beni gerçekten çok duygulandırdı. Ancak aday olmak ve koşuşturmak için yaşım ilerledi. Seçimlerde hergün olmasa bile zaman zaman gelir size destek veririm. Ama adaylık konusunda biraz daha genç, dinamik bir isim bulursanız sizin için daha yararlı olur’ demiş.
Niyazi Çetin’e,’Necati Okuroğlu kabul etmediğine göre kafanızdan geçen ikinci bir isim var mı?’ diye sordum.
‘Evet, Tepebaşı İlçe Başkanı ve İl Başkanımızla alternatif isimleri de belirledik. Bu isimlerle tek tek konuşacağım. İçlerinden birisi kabul edecekler. Bu isimlerde Necati Okuroğlu kadar Eskişehir’de flaş olmuş isimler’ dedi.
‘Liderler konuşmalarına biraz daha dikkat etmeli’
Yukarıdaki yazımda da belirttim. Seçim takvimi yaklaştıkça siyasilerin de tansiyonları artıyor. Son günlerde gerek Başbakan ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun TV kanallarındaki konuşmalarını dinlerken, bir birlerine yaptıkları atıflarda dozun artmış olduğuna şahit oluyoruz.
Bu liderlerin bir birleri hakkında hakarete varan sözler sarf etmeleri sadece Türkiye’de var. ABD, İngiltere, Almanya, Fransa gibi gelişmiş ülkelerde çalışan Eskişehir’den gitmiş dostlarla izne geldiklerinde zaman zaman bunu konuşuyoruz. Bulundukları ülkelerde seçim yarışının demokratik bir çerçeve içerisinde, siyasi partilerin genel başkanlarının veya adayların bir birlerine hakaret etmeden, ağza alınmayacak sözler söylemeden propaganda çalışması yürüttüklerini söylediler.
Dünde bir internet kanalındaki haber dikkatimi çekti. Yukarıda yazdıklarımla bağlantılı.
Tes-İş Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Hasan Tahsin Zengin, siyasi parti başkanlarına şöyle seslenmiş:
"Her akşam TV'lerde izliyoruz, argo kelimeler kullanıyorlar. Bizim çocuklarımız torunlarımız bunları izliyor. Liderler konuşmalarına biraz daha dikkat etmeli. Bu konuşmalar aynı zamanda toplumu geriyor."
Doğru söylüyor. Liderler bir birlerinin söylemiş olduklarına elbette cevap verecekler. Ancak bu cevaplar içerisinde ağır sözler olmasın. Çünkü haberleri sadece büyükler izlemiyor.
Çevremdeki gençlere kullandıkları argo sözleri nereden öğrendiklerini sorduğum da;’TV’den’ diye cevap veriyorlar. Hem siyasilerin ağızlarından çıkan hem de dizilerde oynayan sanatçıların kullandıkları argo sözlerini gençler örnek alıyor. Onlarda kullanıyor. İşte bu yüzden özellikle yeni yetişen ve yetişmekte olan gençlerimizin ağzı bozuldu.
Biraz daha dikkat lütfen….