DSİ BENDSPOR VOLEYBOL TAKIMI…

YAZIYORUM

 

DSİ BENDSPOR VOLEYBOL TAKIMI…

 

25 Yıl sürdürdüğüm öğretmenlik mesleğinden emekli olalı tam on yıl oldu. Emekli olmadan birkaç yıl önce çeşitli televizyon kanallarında “Bizim Türkümüz” adlı programın yapımcısı ve sunucusu olarak medya dünyasında yer almaya başlamıştım. Yani yaklaşık olarak on dört yıla yakın süredir bu kültür-sanat programını sürdürmekteyim. İzmir’de en son TV 35’de “Kent Ozanı” olarak programımın adını değiştirmiştim. İşte o program iki yılı aşkın süredir ES TV ekranlarında da fasılasız sürmekte. Sayısını anımsayamadığım konuklar aldım bu programıma. Büyükşehir Belediye Başkanımız Yılmaz Büyükerşen, Valimiz Dr. Kadir Koçdemir, Tepebaşı Belediye Başkanı Dt. Ahmet Ataç, Odunpazarı Belediye Başkanı Burhan Sakallı, A.Ü Rektörü Prof. Dr. Davut Aydın, ESOGÜ Rektörü Prof. Dr. Hasan Gönen ilk aklıma gelenlerdendir. Bunların hepsi de bana güzel birer anı, tarihe de not olarak kalacaklar…

Dün akşam yayınlanan “Kent Ozanı” programımın konukları da benim için çok özel ve güzeldi gerçekten de. DSİ Bendspor voleybol takımının antrenörü Kazım Tokat ve Serpil Uyanık, İrem Çangalgil, Selin Tokcan’dan oluşan üç sporcusu konuklarımdı. Öncelikle Kazım Tokat hakkında düşüncelerimi paylaşmak isterim. Dile kolay, tam otuz altı yıldır voleybol antrenörlüğü yapmakta kendisi. Bunun otuz yılı hiç kesintisiz biçimde DSİ Bendspor’da sürmekte. Bu süreçte sayısını unuttuğu şampiyonluklar yaşamış ve yaşatmış Kazım Hocam Eskişehirlilere. Ve Voleybol Milli takımımıza on sekiz adet aslan gibi sporcu yetiştirmiş DSİ bünyesinden. Kendi oğlu ve kızı da başka takımlarda başarılı bir biçimde voleybol yaşantılarını sürdürmekteler. Voleybol Milli Takımımıza bu kadar çok sporcu yetiştiren bu güzide kurum ve bu saygın antrenör sizce hak ettiği karşılığı alıyor mu değerli okurlarımız? İçim sızlayarak belirtmek zorundayım ki, maalesef hayır bu sorumun yanıtı. Bu ülkede süper lig dediğimiz futbol arenasında bir “hoca” 200-250 bin lira aylık alırken, profesyonel spor kulüplerinin salon sporlarına üvey evlat muamelesi yapması kanıma dokunuyor yemin ederim. Baylar bayanlar, Voleybol Milli Takımımıza on sekiz sporcu yetiştiren bir DSİ kulübünden bahsediyorum. Ve bu kulüpte aralıksız çalışan, kendisi de gençliğinde iyi bir voleybolcu olan bir değerden bahsediyorum. Tüm bu başarılara karşın inanılmaz biçimde mütevazı ve doyumlu bir spor adamından bahsediyorum. Siz köşe yazarlar, siz duayenler, spor yazarı arkadaşlarım sizlere sesleniyorum. Siz kargadan başka kuş tanımayan mantığın güruhu fanatik futbol seyircileri, size sesleniyorum. Siz Eskişehirspor Kulübümüzün seçim derdine düşmüş yönetici ve aday yöneticileri, sizlere sesleniyorum. Bu başarıyı nasıl görmezden gelirsiniz, nasıl bu denli duyarsız ve ilgisiz olabilirsiniz? Her fırsatta öfke kustuğumuz Bursa ve Bursalılardan bu konu ile ilgili olarak utanmamız ve onları örnek almamız gerekmiyor mu? Bursa’nın voleyboldaki başarısını ve ekolünü örnek almamız gerekmiyor mu? Hakkını vermem kişi ve kurumları da paylaşmam gereğine inanıyorum. Daha yüzünü bile görmediğim, merhaba bile etmediğim bir hemşehrimize hakkını teslim etmek boynumun borcudur. Bu borç benim de emekli bir beden eğitimi öğretmeni olmamdan, branşımın voleybol olmasından ve Eskişehirli olmamdan kaynaklanmaktadır. En başta DSİ Bölge Müdürümüz Erol Şenöz’ü candan yürekten kutluyorum. Eskişehirspor basın sözcüsü Erdal Şahbaz’a voleybol branşına, voleybolcu gençlerimize verdiği katkılardan tüm kalbimle teşekkür ve alkışlarımı gönderiyorum. Kurduğu özel kolejde sahiplendiği birbirinden yetenekli ve aydın voleybolcuları ile ne kadar gururlansa azdır. Melahat Ünügür Ortaokulunun yönetimine ve velilerine teşekkür ediyorum. Voleybol branşına sahip çıkıp yetenekleri kadar ahlaki anlamda örnek sporcu yetiştirdikleri için. Kargadan başka kuşların da seyredilmeye değer olduğunu kanıtladıkları için kutluyorum onları. Ve en başta başkan Halil Ünal olmak üzere Eskişehirspor’un yönetiminde yer alan(ama kâğıt üzerinde ama fiilen)herkese sesleniyorum. Eskişehir’de salon sporlarına gönül vermiş insanları görmezden ve duymazdan gelmemelisiniz! Belki bilmediğiniz için korkuyorsunuz ama korkmayın! Salon sporları sizin bütçenizde oyun açmayacak kadar mazlumdur. Seyircileri seçkin, kaliteli ve örnek teşkildir. Yani size olumlu anlamda dönüşümü anında olabilecek doğru bir tercihtir. Lütfen görmezden ve duymazdan gelmeyin artık. Ne diyor şair Hasan Hüseyin Korkmazgil; “Kör olasın demiyorum, kör olmada gör beni…”

 

 

 

OZANCA

 

Sevdanın Başkenti Eskişehir

 

Bir başkadır bu şehir

Adı eskidikçe kendi yenilenen...

Bir başkadır bu şehir

Başkentidir en umutlu bekleyişlerin...

Sabır sanata, cefa sefaya, akşam sabaha karışır burada

Eskişehir burası...

Bazen koca bir metropol, bazen şirin bir sayfiye yeri...

Yazlar kurak ve sıcak, kışlar soğuk ve yağışlı

Ama yaz kış iyi niyetli bir bozkır burası...

Terminalinden istasyonuna; öykülerin,

Vedaların acılar ve umutların saklandığı, Eskişehir burası...

Her hangi bir insanla gün içinde sık sık karşılaşabileceğin kadar küçük

Çocukluğunu nerede geçirdiğini unutacak kadar büyük şehir...

Burası Eskişehir...

Buram buram medeniyet kokan

Her bankamatikte mutlaka bir öğrencinin beklediği

Alışveriş nedir bilinmezken esnafların saray kurduğu bir bereket yuvası...

Tramvaya lakaplar taktığımız, rayların içinde yürümeyi alışkanlık haline getirdiğimiz şehir, burası Eskişehir...

Jetler geçerken gökyüzünden sustuğumuz, sonra konuşmaya devam ettiğimiz

Alışık olmayanların aynı anda seslerini yükseltmeye çalıştığı

Ama kısa zamanda alıştığı, burası Eskişehir...

Köprülü yere köprübaşı,

Hamamlı olana hamamyolu gibi kolay isimler taktığımız

Ama neden yedilere yediler denildiğini

Hiç anlamadığımız ve sorgulamadığımız, burası Eskişehir...

Çiğböreğe sahip çıktığımız ama daha çok tantuni yediğimiz

Lületaşımız var deyip de tanıtamadığımız, burası Eskişehir...

İlk defa göreni yanılttığımız, iki gün ayrı kalınca özlediğimiz

Şeker fabrikasından çıkan kokuyu artık yadırgamadığımız...

Burası Eskişehir...

Sadece doğanların ve doyanların değil gelenlerinde kaldığı...

Burası Eskişehir...

Adına şiirler yazılacak kadar güzel uğruna eskiyecek kadar yeni şehir...

Burası Eskişehir...

Soner YÜKSEL